Çıta yükseliyor

Dershanelerin de dönüşümüyle eğitim standartlarının her geçen gün biraz daha ilerlediğini ifade eden Form Kampüs Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Erdem, öğrencilerin bireysel takip edilmesi gereken bir dönemde yaşadıklarını belirterek , bu durumda ‘öğrenci’ merkezli bir eğitim modelinin ön plana çıktığını söyledi.   

“ÖĞRENCİ MERKEZLİ EĞİTİM MODELİ”

Eğitim şartlarının her geçen gün değiştiğini ifade eden Form Kampüs Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Erdem, öğrencilerin bireysel takip edilmesi gereken bir dönemde yaşadıklarını belirterek, kendilerinin her durumda ‘öğrenci’ merkezli bir eğitim modeliyle çalıştıklarını söyledi.  

Form Kampüs Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Erdem Form Kampüs Koleji’nin kuruluşu, başarıları, hedefleri hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulundu.  Form Kampüs Koleji’ni kuran 4 kurucu ortaktan biri olduğunu ifade eden Cemil Erdem, kurumun işletmecileri olarak 4 öğretmen arkadaş olarak yola koyulduklarını söyledi. Bunun işleyişte önemli bir durum olduğunu belirten Erdem, “Biz, kurumu işletirken olaya tüccar gibi bakmıyoruz. Her şeye öğretmen olarak bakıp, öğretmen olarak değerlendiriyoruz. Eğitimin daha iyi olması için ne gerektiğini biliyoruz. Yani bizim olaya bakışımız öğretmen gözüyle oluyor” dedi.

BİZ BİR TAKIMIZ

Eğitimde en önemli unsurun öğretmen olduğuna inanan bir ekip olduklarını vurgulayan Erdem, öğrencilerin Form Kampüs’ü tercih etmelerinde önemli bir etken olduğunu söyledi. Ayrıca, Konya'nın en modern eğitim binasına sahip olması, okulun çevre şartlarının eğitime uygun olması,  Konya'nın her yerinden ulaşımın kolay olmasının da okulun cazibesini artırdığını belirten Erdem, “Yıllardır Form Kampüs ailesi olarak başarıyla yürüttüğümüz dershanecilik hizmetini, birikimlerimizi, vizyonumuzu ve başarılı olma anlayışımızı değerlerimizle kolejimize taşımak istiyoruz. Biz en çok takım oyununu önemsiyoruz. Biz çok iddialı bir öğretmen kadrosuyla çalışıyoruz. Hepsinin kendi alanında ciddi bir birikimi var. Takıma oyununa uygun olması da önemli. Herkesin bireysel değil aynı hedef doğrultusunda hareket etmesi önemli. Okulumuz devlet desteği alan okullardan bir tanesi. Bu yönüyle de veliler için bir tercih sebebi oluyor” ifadelerini kullandı.

KAYITLARIMIZ ÖNCEDEN DONDU

Anasınıfı, ilkokul ve ortaokul düzeyinde bu yıl eğitim, öğretim hayatına başladıklarını ifade eden Erdem, “İlkokulda 12, ortaokulda 24 dersliğimiz var. Kayıtlarımız çok önceden doldu. Ana sınıfımızda da 3 dersliğimiz var. Lise 17 derslik olarak bu yıl eğitim ve öğretime başladı. En çok öğrenciyi lise son sınıfa aldık. Çünkü dershaneler kapandı. Anadolu Lisesi olarak açıldık. Şu anda bütün gruplarda da kayıtlarımızı kapattık” diye konuştu.

HER YAŞ GRUBUNA GÖRE HEDEFLERİMİZ VAR

“Her öğrencinin bulunduğu yaş grubuna göre hedeflerimiz var” diyen Erdem, “Örneğin anaokulunda ilkokul 1-2-3. Sınıfta okuyan bir öğrenci için akademik başarı öncelikli olmamalıdır. O çocuğun kişiliği gelişecek. Kişilik kazanmada ortam ve öğretmen davranış kazanmada da çevre çok önemli. Yaşı ilerledikçe ona göre eğitimlerimiz oluyor.  İlkokulda iyi öğretmen,  iyi çevre, ortaokulda iyi bir okul ve kadro, lisede de iyi bir ortam çok önemli. Sadece eğitimi ve öğretimi düşünüyorlar.  Amacımız; Her çocuğa yaşamın tüm alanlarında tam potansiyeline ulaşması için yardımcı olmaktır” şeklinde konuştu.

BİZİM ARTIMIZ DERSHANE TABANLI ÖĞRETMENLERLE ÇALIŞIYORUZ

İlk olarak 2014-2015 eğitim öğretim yılını yaşadıklarını belirten Erdem, “Ana sınıfından 8.sınıfa kadar ilk yıl olmasına rağmen yüzde 100 bir doluluk oranıyla çalıştık. Geçen yıl 95 öğrenci mezun ettik. Konya’nın oransal olarak en başarılı okuluyduk. Birinci TEOG’da 9 tane Türkiye birincimiz vardı. İkinci TEOG’da yerleştirme sonuçları açıklandığında 500 tam puan alan öğrenciler bizim öğrencimizdi.  Bireysel başarılar dışında biz o 96 öğrenciyi nerden almışız, nereye taşımışız. Bu öğrencilerden bir tanesinin Türkiye birincisi olması sizi başarılı kılmaz. Sene başında 120 sorudan 80 net yapan öğrenciyi 100 nete 105 nete çıkarıyorsanız başarılısınız. Ek yerleştirmelerle birlikte öğrencilerimizin üçte biri Fen liselerine yerleşti.  Bizim artımız dershane tabanlı öğretmenlerle çalışıyoruz. Sınava öğrenci hazırlamada profesyoneller” dedi.  Milli Eğitim’in Türkiye’de idare edilmesi en zor alan olduğunu söyleyen Erdem, “Çünkü sayısı çok büyük. 17 milyon öğrenci 700 bin çalışan çok hızlı bir değişim var. bakanlık çok köklü değişiklik yapıyor. Bunlardan birisi SBS’yi kaldırıp TEOG’u getirmesiydi. Çok eleştirildi. Fakat işleyişte ufak tefek aksaklıklar olsa da genelde çok doğru bir yaklaşımdı. Biz bunu destekliyoruz. Bizim eleştirimiz ise ilk TEOG’ların sorularının kolay olması. Türkiye’de 5 bin birinci çıkıyor. Ne kadar öyle denmese de bu bir yarıştır. Yeni sınav sistemiyle aileler çok rahatladı” diye konuştu.

HİZMET ÜRETİYORUZ

“Dershanecilikte olayın sadece eğitim boyutu yoktu” diyen Erdem, “Dershanelerin kapatılma süreci bizi yaraladı. Çünkü dershanecilikte ciddi bir sayıyla çalışıyorduk. Dershanecilikte olayın sadece eğitim boyutu yoktu. O yüzden dershanelerin kapatılmasını yürekten destekledik. Ama yerine sağlıklı bir alternatif getiremedi. Şu an bir belirsizlik var. Ama biz bu süreçte inandığımız doğru olan bir şeyi yaptık. Hiç dönüşüme başvurmadık. Dershaneleri kapattık. Daha önceden kriterleri belirlenmiş özel okul mantığıyla Anadolu Lisemizi açtık. Anasınıfından lise son sınıfına kadar hizmet üretiyoruz” şeklinde konuştu.

SLOGANIMIZ BAŞARILI VE MUTLU ÇOCUKLAR

Sloganlarının ‘başarılı ve mutlu çocuklar’ olduğunu ifade eden Erdem, “Bu birinci hedefimiz.  Bir farklı kampüste daha büyük bir lise binası hedefimiz var. İhtiyaca cevap veremiyoruz.  Büyümek istiyoruz. Yine özel bir üniversite hayalimiz var.  Toplumun değerlerini benimsemiş, yaşadığı coğrafyaya insanlara sahip çıkan bir kurum olarak dimdik ayakta durmaya gayret ediyoruz. Hiçbir ideolojik yapıyla entegresi olmayan ama hayata çocukların eğitimini merkez edinmiş öğretmenler topluluğu olarak devam etmek istiyoruz. Benim çocuğum burada olmalı diyecek bir sistem olsun istiyoruz” dedi. 

İSMAİL POÇAN / YENİ HABER GAZETESİ