Din adamları, “Sakız orucu bozar mı, bozmaz mı?” diye tartışırken FETÖ imanları çaldı

Din adamları, “Sakız orucu bozar mı, bozmaz mı?” diye tartışırken FETÖ imanları çaldı

FETÖ’nün bu denli büyümesinde en büyük suçlunun İlahiyat Fakülteleri ve Diyanet olduğunu ifade eden NEÜ Rektörü Muzaffer Şeker, “Sağlıklı bir net tavır ve bilgilendirme koymadılar. Sakız orucu bozar mı, bozmaz mı? yıllarca bunu konuştuk. Ama iş itikat ve uygulama noktasına gelince herkes sessiz kaldı” diye konuştu.

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker üniversitedeki FETÖ mücadelesiyle ilgili Yeni Haber’e açıklamalarda bulundu.  Şu zamana kadar 57 kişiyi görevden aldıklarını ifade eden Rektör Şeker, “Bu görevden alınan kişilerin  suçlu olduğunu göstermiyor. Bunu yaparken de bize gelmiş olan veriler ışığında, yani bizim denetleme şansımız olmayan, bizim atlama şansımız olmayan bu arkadaşları açığa almamız gerekiyordu. Bu zaman içerisinde mutlaka birileri aklanacak ve birileri de suçlanacaktır. Bu süreç böyle gidecek. Hem insanların isminin lekelenmemesi soruşturmanın sağlıklı yürümesi açısından sadece rakamlarla bilgi vermek mümkün oluyor. Ama bunun doğru yol olduğuna devlet geleneği içerisinde karar verdik” dedi.

GERÇEK FETÖ’CÜLERİ AYIKLAMAK GEREKİYOR

Görevden alınmalar geçici olduğu için geriye gelme ihtimali olanları oldukça hızlı soruşturduklarını belirten Şeker, “Onlardan 16 tanesini de geriye iade ettik. Bunların ki sadece sendikal üye olmaktı. FETÖ ile bağlantılı sendika olduğu için o çetenin içerisinde hangileri gerçek sendikacı hangileri safça onları ayıklamak gerekiyordu. Onlardan itiraf aldık. Esas niyetimizde oydu zaten. ‘Bizi şu üye yaptı, şu zorla ısrar etti’ diye söylediler. Burada da 2014’ten sonra 2015 ve 2016’da üyeliği devam edenleri araştırdık. Tabi bunların içerisinde ağa baba yok. Böyle bir süreci yürüttük. Devamı da geliyor inşallah. Bunun arkasında komisyon çalışması tamamlandığı zaman net bir tablo ortaya çıkacak. Açığa direk alınanlar var. Halen soruşturması devam eden bir süreç olduğu için. Zaten hocaları kamu dışına atma yetkisi bizde değil” diye konuştu.

GELEN HER KIRINTIYI BİLE DEĞERLENDİRİYORUZ

Sağlıklı çalışma noktasında gelen her kırıntıyı bile değerlendirdiklerinin altını çizen Şeker, “Devlet kendi kurumlarına güvenemeyince ne, nerde, ne kadar ulaşmıştır.  Polisin içerisinde, istihbaratın içerisinde bilgiyi verecek makamın güvenirliliği ile ilgili sorun çıkıyor.  Adam çuvala atmış herkesi. Tam bir fitne ateşi. Çünkü adamlar kendilerini gizlemek adına başkalarını yakma çabası içerisindeler. Buna da hassasiyet göstermek gerekiyor” dedi.

ÜNİVERSİTELERDE YENİDEN YAPILANMA OLMALI

“FETÖ yapılanmasında çalışıyor gibi görünen kurumlar hiç çalışmamış” diyen Rektör Muzaffer Şeker, “Bu noktada devlette yeniden bir yapılanmanın olması gerekiyor. Buna üniversitelerde dahil. Üniversiteler kadroculuktan vazgeçip hocalarında sözleşmeli bir sisteme geçilmesi gerekiyor. Bu performans açısından da önemli olur. 5 lira vereceğime 15 lira vereyim adam gibi çalışsın. 10 tane adam çalıştıracağıma 5 tane adam çalıştırayım. Bu çok hassas bir konu. Üniversitelerin yöneticilerin seçim nedeniyle adam doldurduğu bir kurum olmaktan çıkması gerekiyor. Çin’de bile sözleşmeli hocalar var. Bazı kişiler için kurumla özdeşleşmiş 25 sene çalışmış kıdem kazanmış adamlara kadro veriyorlar. Onu biz de yapabiliriz.  Belirgin bir stratejik planlamayla hoca kadrosunu yenilenmesi gerekiyor. Liseyi, üniversiteyi burada okumuş burada hoca olmuş, yurt dışına çıkmamış ve burada emekli oluyor. Bunun katkısı olmuyor. Lise öğretmeni gibi oluyor. Biz bunu yukarıyla paylaştık. Ama bunların toparlanması gerekiyor. Bunlar YÖK’ün de çözmeye çalıştığı konular. Türkiye’nin gündemi o kadar hızlı değişiyor ki sıra bunlara gelmiyor” ifadelerini kullandı.

BİZ DİKKAT ETMİŞ OLSAK DA GEÇMİŞTEN GELEN KADROLAŞMALARI VARDI

TBMM’deki birleşilmiş tablonun eğitimde, kültürde sorunları çözmede devletin yeniden yapılanmasına katkısının olacağını ifade eden Şeker, “Akademik alanda değil ama sağlık alanında sıkıntı yaşayabiliriz. Kümelenmeler vardı. Hala o sorunu hissediyoruz. Adam bir yerden bir yere gelmiş adeta orayı işgal etmiş.  Biz Selçuk Üniversitesi’nden devraldığımız Tıp Fakültesi ve Eğitim Fakültesi’nde ağırlıklı bir operasyon yaptık. Bizim dönemimizde alınanlarda pek fazla sıkıntı yok. Selçuk Üniversitesi’nden gelenlerde FETÖ’cü oranı yüzde 10 gibiyse bizimki yüzde 1 gibidir. Buraya aldığı puanlarla gelenler var.  Bizim kontrolümüzün dışında olması ondan kaynaklanıyor.  45 yıllık bir olgu olan FETÖ sağda solda her yere bulaştı. Kimisini kardeşi, damadı her yerde var. Sinsice geldiler” şeklinde konuştu.

İLAHİYATÇILAR VE DİYANET ÖRGÜT HAKKINDA UYARMALIYDI

“FETÖ’nün bu denli büyümesinde en büyük suçlu da İlahiyat Fakülteleri ve Diyanet’tir” diyen Rektör Şeker, “Sağlıklı bir net tavır ve bilgilendirme koymadılar. Sakız orucu bozar mı, bozmaz mı? Bunu konuştular. FETÖ’cüler kendilerine göre yeni bir din yeni bir anlayış ortaya koymaya kalktılar. Bunu hocalarımıza da söyledi. Bu vebalin yüzde 70’i sizindir. Bundan ders çıkarmamız gerekiyor” dedi. 

İSMAİL POÇAN / YENİ HABER GAZETESİ