Dr. Leyla Şahin Usta: insani felaketi Türkiye önledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın girişimleriyle İdlib'deki insani felaketin önlendiğini belirten Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Leyla Şahin Usta, "Oradaki masum ve sivil insanların hayatlarının korunması için çalışıyoruz. Mazlumlar bize emanet" dedi.
Dr. Leyla Şahin Usta: insani felaketi Türkiye önledi

Yeni Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Lokman Koyuncuoğlu, Yazı İşleri Müdürü Seyfullah Koyuncu ve Haber Müdürü Gülşen Yılmaz, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Başkanı, Konya Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta’yı ziyaret etti. Irkçılık ve İslamofobinin hızla arttığı Avrupa’da, insan haklarının Türkiye’den 20 yıl daha geri olduğunun altını çizen Leyla Şahin Usta, “Türkiye, 16 yıllık AK Parti iktidarıyla birlikte ciddi değişmeler ve gelişmeler kat etti. Avrupa’nın bize gelip de, insan hakları noktasında ‘siz böylesiniz, şöylesiniz’ gibi eleştiri yapmasını kabul etmiyorum. Biz öncelikle, kendimiz buna inanarak bu noktada ne kadar doğru bir duruşumuzun olduğunu açıklamamız gerekiyor. Tamamen vesikasından başlayan bir insan hakları hukukumuz var. Avrupa’dan bize getirilmeye çalışılan bir hukuk değil bu. Tamamen özümüzde ve içimizde olan bir hukuk. Ama insani olarak yanlış yapanlar var. Trafikte bile kural ihlali yapmak, aslında bir kul hakkıdır. Bundan, uyanıklık yaparak kurtulamazsın. Burada ciddi bir kul hakkı vardır. O yüzden, bu sorumluluğu en iyi bilen Müslüman ülkelerden birisiyiz. Trafikte en az sorunun yaşanacağı ve şiddetin en az yaşanacağı bir ülke olmamız gerekir. Ama insanlar şiddeti çözüm olarak gördüğü için kendisinde bir güç olduğu zaman şiddet uygulayabileceğini düşündüğü için ahlaki yozlaşmadan dolayı bunları yaşıyoruz. Bunları tekrar masaya yatırıp konuşmamız gerekiyor. Şiddet bir çözüm değil. Hak ihlalinden bahsediyorsak iş o noktada, şiddeti çözüm olarak görenlerden kaynaklanıyor. Toplumsal olarak bu bakış açımızı değiştirmemiz ve kendi özümüze olan güvenimizle birlikte bir akış açısı geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

yeni-haber-leyla-sahin-usta-(1).gif

“TEMEL İNSANİ HAKLARI GELİŞTİRDİK”

İnsan Hakları Başkanlığı’nın oldukça zor ve geniş bir alan olduğuna dikkat çeken Usta, “Sadece hak ihlalinden bahsetmiyorum. Tam tersine eğitimde, sağlıkta, ulaşımda ve barınmada yaptığınız bütün gelişmeler, aslında insanların temel haklarından birisi. Bunlar tamamıyla bir insanın hakkı olunca, onun için 16 yıldır iktidarımızda biz bunları yaptık. Hak ihlali ve bir insanın hakkı olduğu için yapılmış işler. Eskiye nazaran sağlıkta bugün istediğiniz hekime giderek muayene oluyorsunuz ve ilaçlarınızı rahat alabiliyorsunuz. Bunlar temel insani haklarıdır. Bir medeniyete ulaşılması için ulaşımın olması lazım ve bu yollarında insanların güvenliğini sağlayacak şekilde olması çok önemli. Ülkenin güvenliği dediğiniz zaman işin içindeki sadece terörle mücadele değil. Seyahatteki ve yoldaki güvenlikten de bahsetmeliyiz. Bir hizmete ulaşmadaki kolaylık ve rahatlık da insanların güvenliğidir aslında” şeklinde konuştu.

“FARKLI BİR ALGI YÜRÜTÜLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Toplumsal olarak bakıldığında insan haklarının, devletin yumuşak bir güvenlik politikası olduğuna vurgu yapan Usta, “Her şeyi bastırmak, ötelemek veya susturmak değil, tam tersine konuşmak isteyen herkese söz hakkının verilmesi, kendi ana dilinde konuşma hakkının verilmesi, savunma yapmasına müsaade edilmesi ve kendi istediği dilde isminin konulabilmesi çok ciddi insan hakları aslında. Ama bunlar sanki Türkiye’de başarılmamış ve şuanda rahat yaşıyormuşuz gibi değil de farklı bir algı yürütülmeye çalışılıyor. Tabi burada bize bu yaftaların dışarıdan yapılıyor olması da önemli bir mesele. Ama biz uyanık olacağız. Türkiye ne noktadaydı, nereye geldiğinin hepsini görmemiz ve bu gerçekleri kabul etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

yeni-haber-leyla-sahin-usta-(2).gif

“İDLİB, İNSANİ DRAM YAŞIYOR OLACAKTI”

İdlib konusunda açıklamalarda bulunan Usta, “Türkiye ve Cumhurbaşkanımız olmasaydı, İdlib şuanda inanılmaz bir insani dram yaşıyor olacaktı. Çünkü, işin insani boyutunu bizden başka konuşan yok. Diğer ülkelerin hepsi kendi paylarına ne olur ne biterin ve en büyük çıkarı oradan nasıl sağlarızın derdindeler.  Oradan Türkiye’nin üzerinde bir operasyon yapabilir miyizin bir derdindeydiler aslında. Eğer biz, Afrin ve Zeytin Dalı Harekâtını yapmamış olsaydık, İdlib gibi aynı sorunları orada da yaşayacaktık. Bir zamanlar çıkıp da ‘Afrin’de ne işimiz var, askerimizi niye gönderiyorsunuz’ diye bağıranlara şimdi bunu soruyorum. İyi ki gitmişiz, orada güvenli bölgeler oluşturmuşuz ve teröristleri temizlemişiz. Aksi takdirde İdlib’de yaşanların aynısını Afrin’de ve Zeytin Dalı Harekâtı’nı yaptığımız bölgede de yaşayacaktık. İdlib’e belki daha önce girilmeliydi. Orada da aynı şekilde bu odakların temizlenerek oradaki insanların hayatları çok daha önceden güvence altına alınabilirdi” dedi.

“BEDELİNİ AVRUPA DA ÖDERDİ”

Batının, İdlib’de ölecek olan masum insanların hesabını hiç yapmadığını belirten Usta, “Oradan da Türkiye’yi vuracaklardı. Bizim bir toprak edinme ve orada nüfus gücümüzü artırmak gibi bir derdimiz yok. Kendi güvenliğimiz sağlamak için, oradaki terör örgütlerine müsaade göstermiyoruz ve bundan sonra da etmeyeceğiz. Oradaki masum ve sivil insanların da hayatlarının korunması için çalışıyoruz. Bu noktada bir adım geri atmayız. Mazlumlar bize emanet. Avrupa ne derse desin, batı medyası olaya nasıl bakarsa baksın biz doğru yaptık. Bu işin doğruluğunu 3-5 ay sonra daha da iyi göreceğiz. Orada insani bir kriz yaşansaydı, bunun bedelini sadece Türkiye ödemeyecekti. Bizim daha fazla mülteci alma kapasitemiz yok. Her geleni alalım. Bu noktada bir sıkıntımız yok. Ama bizimde bir kapasitemiz var. Bu kapasite dolup taşınca, bunun bedelini Avrupa’da ödeyecek. O yüzden onların ne söyledikle önemli değil. Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde doğru bir duruş sergiledik” diye konuştu.

“TÜRKİYE, BÜYÜK BİR DRAMI ENGELLEDİ”

Suriye’deki insanların hayatının güvence altında olduğunun altını çizen Usta, “Ümidimiz, biran önce bu sorunların çözülmesi. Esad rejiminin oradaki katliamı Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildiğini de görüyoruz.  Ama uluslararası örgütler sorunu tespit ederek kenara çekiliyorlar. Sorunu çözme noktasında aktif rol almıyorlar. Uluslar arası kamuoyunun ve medyanın ciddi bir görevi var ama yapmıyorlar. Onların yapmaması bizim yapmayacağımız anlamına gelmez. Tam tersine, biz sorumluluk sahibi olarak yapacağız ve yapıyoruz. İdlib’de yaşanabilecek bir dramı Türkiye engelledi. İnşallah, Suriye’deki bu savaş biran önce biter. Türkiye’de yaşayıp da ülkesine dönmek isteyen çok sayıda Suriyeli var. Şuana kadar dönen bir buçuk milyon Suriyeli var. Eğer Suriye’de güvenli bölge oluşturulmasaydı, onlarda gelecekti. Güvenli bölgelerde, şuanda eğitim ve sağlıkta hizmetler sürüyor. Bizim askerimizin oluşturduğu güvenli noktalar sayesinde o bölgeler, insanların rahatlıkla yaşabileceği yer halinde” şeklinde konuştu.

yeni-haber-leyla-sahin-usta-(3).gif

Yeni Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Lokman Koyuncuoğlu, Dr. Leyla Şahin Usta'ya kitap seti hediye etti.
 

“İDLİB, TÜRKİYE’NİN DEĞİL DÜNYANIN MESELESİ”

Suriye’deki savaşın sonunun gelmesi gerektiğinin herkesin farkında olduğunu ifade eden Usta, “Burada silah satarak gücünü ortaya koymaya çalışanlar, terör örgütlerini besleyerek Türkiye’yi vurmaya çalışanlar vazgeçmeyecektir. Bu bir gerçek. Bunu görmek zorundayız. Bizim içeride, bir ve beraber olmamız lazım. Bugün İdlib, Türkiye’nin değil dünyanın meselesi. Dünyanın, teröre ve insani haklara nasıl bakıldığının göstergesi. Canlı olarak yaşıyoruz. Gidip de 20-30 yıl önceki tarihi olaylara bakmamıza gerek yok. İnsan hakları noktasında kimsenin Avrupa’nın, Batı’nın, Uluslar arası Örgütlerin ne yaptığına ve yapmadığına bakmasına da gerek yok. Şuanda canlı olarak bir fiil yaşıyoruz. Srebrenitsa Katliamı’nı her sene anıyoruz. Bunu Avrupalılar da anıyor ve lanetliyorlar. Ama aynı şeyi yine yapıyorlar. İnşallah, daha fazla katliamı anmayacağımız dönemlere geçeriz” dedi.

GÜLŞEN YILMAZ-SEYFULLAH KOYUNCU / YENİ HABER GAZETESİ