“Gelenekle kavgalıysanız geleceğinizi inşa edemezsiniz”

Çorum Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilmi Demir, “Medeniyet iddiası tarihle kavga yapma iddiası değil, tarihi anlama iddiasıdır. Eğer gelenekle kavgalıysanız geleceğiniz asla inşa edemezsiniz” dedi
“Gelenekle kavgalıysanız geleceğinizi inşa edemezsiniz”

Konya’da, Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı Konya Şubesi ve Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından ‘Medeniyetimizin inşasında kadim değerlerimizin rolü’ isimli konferans düzenlendi.  Konya İl Halk Kütüphanesi Konferans salonunda gerçekleşecek konferansta konuşan  Çorum Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilmi Demir hayallerin en başında medeniyetin inşası geldiğini söyledi.

“AYAĞINIZ YERE SAĞLAM BASMALI”

Mevlana’nın pergel analojisinde “Bir ayağınız sabit olmalı ki diğer ayağınız dünyanın etrafında gezebilsin” olduğunu ifade eden Demir, “Medeniyet iddiası aslında sabit yerinizi belirleme iddiasıdır.  Ayağınız bir yere basması gerekiyor. Eğer basmıyorsa asla ileriye doğru koşamazsınız. Ayağınız kayar gider. Günümüzde yaşadığımız en önemli krizlerden biri sabit noktalarımızı unutmuş vaziyetteyiz.  Türkiye’de çok sıkıntılı iki kesim var. Biz bunun büyük acılarını hissettik. 15 Temmuz aslında bu iki güruhun Türkiye’yi yönetememesinin bir sonucu olarak önümüze geldi. Bunlardan bir tanesi 28 Şubat sürecini yaşatan laikçi kanat. Onlar Türkiye densizleştikçe ilerleyeceğini zannettiler. Bir kısmı ise modernist İslamcı kanat. Onlarda ağız dolusu geleneğe küfretmekle gerçekten İslam’ı arındırabileceklerini zannettiler. Tarihle geçmişle kavgası iki kesimin de sürüyor” diye konuştu.

“MEDENİYET TARİHİ ANLAMA İDDİASIDIR”

Medeniyet iddiasının tarihle kavga yapma iddiası değil, tarihi anlama iddiası olduğunun altını çizen Demir, “Eğer gelenekle kavgalıysanız geleceğiniz asla inşa edemezsiniz.  Yapılması gereken en önemli şey gelenekle konuşabilmektir. Geleneği sahiplenecek insanlarınız yoksa o halde köksüzleşirsiniz, yabancılaşınız. Bunun sonucunda da gerçekten size ait olan hiçbir şeyi kuramazsınız.  O yüzden medeniyet iddiası gelenekle barışmayı gerektirir.  Gençlerin gelenekle kavgada ciddi sorunları var. O yüzden geleneği önemsemek ve bugüne getirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

“MEDENİYET BİR İNSANLIK ÜRÜNÜDÜR”

Medeniyetin bir insanlık ürünü olduğunu belirten Demir, “İnsanın inşa ettiği, sosyal kültürel, kurumsal olarak meydana getirdiği bir evrendir. Dolayısıyla medeniyetin en temel merkezi insan nedir sorununu oluşturuyor.  Kâinatta sosyal bir varlık insandır. İnsan çevresini etrafını ve kendisini dönüştürür. Başka hiçbir canlı bu kadar kendini dönüştüremez. Eğer dönüştürebilseydi kurumsal inşaların benzerlerini diğer canlı türleri de oluşturabilirlerdi. Kâinattan insanı çekin alın hiçbir değişim olmaz. Arı balını yapmaya, kuşlar ötmeye devam eder. O düzeni alt üst eden ya da mükemmelleştiren insandır.  O yüzden de insanın iki temek özelliği vardır. Bunlardan bir tanesi akıllı varlık olmasıdır. Bir diğer özelliğimiz de ellerimizdir. Çünkü dünyayı değiştirmemize neden oluyor. Akıl sayesinde kainatı dönüştürüyoruz. O yüzden de Allah Kur’an’da bizden sürekli düşünmemizi istiyor” ifadelerini kullandı.

AHMET ERGAN / YENİ HABER GAZETESİ