Hayata yeniden başlıyorlar

Selçuk Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Birol Gülnar, Suriyeli göçmenlerin, bulundukları ülkeye hem kültürel hem de diğer boyutlarda adaptasyon sağlaması ve topluma kazandırılması maksatlı çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Hayata yeniden başlıyorlar

Suriyeli göçmenlerin, bulundukları ülkeye hem kültürel hem de diğer boyutlarda adaptasyon sağlaması ve topluma kazandırılması maksatlı çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Selçuk Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Birol Gülnar, ilk etapta Suriyeli yüz misafiri meslek sahibi yaptıklarını bildirdi

prof-dr-birol-gulnar.jpg

Selçuk Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (Selçuksem) Müdürü Prof. Dr. Birol Gülnar, toplumun ihtiyaç duyduğu bazı meslek dallarındaki ihtiyacı karşılamak adına yürüttükleri eğitim çalışmaları hakkında bilgi verdi. Selçuksem’in akademik diye tabir edilen alanlar dışında; toplumsal hassasiyeti olan, sektörde şuanda çalışan ya da çalışmaya hazırlanan her yaş grubuna eğitim vermek üzere kurulmuş olan bir merkez olduğunu söyleyen Gülnar, “ “Dünya çalışma örgütünün raporlarına göre; bir meslek için aldığınız eğitimin ömrünün 3 ila 5 yıl aralığına kadar düştüğünü görüyoruz. Yani, yaşamın her safhasında hangi mesleği icra edersek edelim, bu hızlı değişim neticesinde her alanda eğitime ihtiyacımız var. Selçuksem olarak biz de, bu açığı kapatmak üzere çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.

“YÜZ GÖÇMEN, CNC OPERATÖRÜ OLDU”

Birleşmiş Milletler’le de irtibatlı olarak, göçmenlerin, bulundukları ülkeye hem kültürel hem de diğer boyutlarda adaptasyon sağlaması ve topluma kazandırılması maksatlı bir takım çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Gülnar, “Bu kapsamda, İstanbul’da faaliyetlerini yürüten Yuva Derneği isimli derneğimizle birlikte çalışma yaptık. Suriyelilerin de tıpkı bizim gibi, bir eğitime ve ekmek kapısına ihtiyaçları var. Ya da var olan yeteneklerini kullanacakları alanlara ihtiyaçları var. Bu manada bir çalışma programı düzenledik.  Suriyelilerin, yoğunluklu olarak CNC tezgah operatörlüğü mesleğine taleplerinin olduğunu tespit ettik. Bu çerçevede, iki grup halinde toplam yüz mülteciye, Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulumuzun ve hocalarımızın da desteğiyle 36 saatlik “CNC Tezgah Operatörlüğü” kursu düzenledik. İlk grubumuzun eğitimi geçtiğimiz hafta tamamlanarak, sertifikalar verildi. Bu eğitim sadece masa başında; sınıfta gerçekleştirilen bir eğitim olmadı. Eğitimlerimizin en az üçte birlik kısmı doğrudan uygulamaya dönük olarak yapıldı. Kursiyerlerimiz CNC tezgahının başına geçtiler yani. Bu eğitimin ne gibi faydaları var diye bakacak olursak; mültecilerin meslek sahibi olarak ekmek paralarını kazanmasını hedefledik. Hem kendi güvenlikleri açısından, hem de ülkemiz insanının güvenliği açısından büyük önem arz ettiğini düşünüyoruz. Bu manada mültecilerin topluma kazandırılıp kendi ayakları üzerinde durabilmeleri amaçlanmıştır” dedi.

_ekz3944.jpg

“GÖÇMEN KADINLARI ÖNEMSİYORUZ”

Göçmen kadınların topluma entegrasyonu konusunda da çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Gülnar, “Göçmen kadınların en fazla, web tasarım, stilistlik, modellik gibi alanlarda talepleri oluyor. Şuan göçmenlere, otuza yakın meslek grubunda eğitim vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin çocuk bakımı konusunda ülkemizde çok ciddi bir boşluk var. CNC alanındaki çalışmamız ilk aşamaydı. Bundan sonraki süreçte mülteci kadınların, çocuk bakımı gibi alanlarda sertifika almasını hedefliyoruz. Bu konuda ülkemizin de bir ihtiyacı var. İnsanlar, çocuklarını emanet edebilecekleri eğitimli, bu işi bilen çalışanlara ihtiyaç duyuyorlar. Hem mülteci kadınların hayata tutunmasını sağlarken, aynı zamanda da kendi insanımızın da bu hizmetten faydalanmasını arzuluyoruz. Bu işin kazananı sadece mülteciler değil, aynı zamanda bizim toplumuz olacak” diye konuştu.

“SERTİFİKALAR 180 ÜLKEDE GEÇERLİ”

Selçuk Üniversitesi’nin uluslararası alanda temsil edilmesi adına önemli bir gelişme kaydettiklerini vurgulayan Gülnar, “İngiltere merkezli, “PEARSON” isimli uluslararası bir eğitim-akreditasyon kuruluşu, uzun denetleme süreci sonunda Selçuksem’i akredite etti. Bu akreditasyon şu manaya geliyor; Selçuksem’in verdiği tüm kurslar 180 ülkede geçerliliğini koruyacak. Bizim şuanda vermekte olduğumuz, mühendisler için ”Autocad”, hukukçular için “Uzlaşmacılık”, pilot yetiştirmek için “Uçuş Eğitimleri” gibi onlarca kursumuz var. Kendimiz çalıp, kendimiz oynamamak adına, yaptığımız işin uluslararası arenada da kıymet gördüğünü bilmek, 100 binden fazla öğrenciye ev sahipliği yapan Selçuk Üniversitesi adına mutluluk verici. Selçuk Üniversitesi’nin bir dünya markası olması adına bu çalışmalar çok önemli. Kısacası, diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, Selçuksem’den aldığınız sertifikayla, istediğiniz ülkede çalışma fırsatına sahip olacaksınız. Selçuksem olarak, toplumsal meselelerin tamamında bir duyarlılık ve hassasiyet geliştirmiş durumdayız. Mülteciler sadece bunu görünen bir kısmıydı. Yüze yakın alanda eğitimler veriyoruz. Eti Alüminyum, MEDAŞ gibi dev firmalara çok ciddi eğitim desteği sunuyoruz. Selçuk Üniversitesi’nin 43 yıllık birikimini sektörle ve toplumun gerçekleriyle buluşturmak, sorunlarına çözüm üretmek adına stratejik bir buluşma noktası olarak görüyoruz” dedi.

“MANEVİ REHBERLİK KURSUNA TÜM TÜRKİYE’DEN İLGİ VAR”

Uzaktan Eğitim çalışmaları kapsamında Din adamlarına manevi rehberlik eğitimi verdiklerini belirten Gülnar, “Sayıları bini bulan manevi rehberlik eğitimini tamamlamak üzereyiz. Manevi rehberlik eğitimi; hedef kitlesi din adamları olan, yani imamlar, Kur’an kursu öğretmenleri, müftülük personeli gibi vatandaşlarımıza, Avrupa’daki benzer bir model üzerinden yola çıkarak ürettiğimiz bir eğitim modeli. Bu çalışma modeli ile Kredi ve Yurtlar Kurumu, hastaneler, ceza evleri gibi kuruluşlarda hizmet vermek üzere, din adamlarımızın sahip oldukları dini formasyonu, çağın gereklerine uygun araçlarla aktarmalarını hedefliyoruz. 240 saatlik bu programın içinde; modern eğitim teknolojileri, sosyal medyanın kullanımı, etkili iletişim kurma ve modern medya ile alakalı derslerimiz var. Uzaktan eğitim metoduyla yapılan bu çalışmamız, muazzam bir talep gördü. Ağrı’dan Edirne’ye kadar, din adamlarımız çok yoğun ilgi gösterdiler. İnsanların zamanlarının kıymetli olduğunu göz önünde tutarak, online eğitim modellerinin daha cazip olduğunun bilincindeyiz” diye konuştu.

 

SEYFULLAH KOYUNCU / Yeni Haber Gazetesi