Mehmet Okuyan: "Peygamberi en iyi tanıtan kaynak Kur’an’dır"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Okuyan’ın konuşmacı olarak katıldığı “Kur’an ve Peygamberimiz” adlı konferans düzenlendi. Prof. Dr. Mehmet Okuyan, peygamberi en iyi tanıtan kaynağın Kur’an olduğuna dikkat çekti.
Mehmet Okuyan: "Peygamberi en iyi tanıtan kaynak Kur’an’dır"

Novotel Konya’da düzenlenen “Kur’an ve Peygamberimiz” adlı konferans yoğun katılımla gerçekleştirildi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Mehmet Okuyan peygamberi en iyi tanıtan kaynağın Kur’an olduğuna dikkat çekti. Peygamberi Kur’an’dan tanıtma gayreti içinde olduğunu ifade eden Mehmet Okuyan, ‘Kur’an’ı Kerimin Hz. Peygamberi inşa eden onlarca ayeti bulunmasına rağmen Peygamberimizle alakalı milletin dilinde dolaşan ya da dolaştırılan etrafa anlatılan peygamberimizi tanıtma ve  güya onun daha çok sevilmesini sağlamak noktasında geliştirilen bir takım argümanların aslında ne kadar Kur’an’dan yoksun olduğunu ve ne kadar şişirme ve beşer kanaatiyle üretilen şeyler olduğunu bu sunumumun içerisinde ve sonrasında kolaylıkla kavrayacağınızdan eminim. Biz Abdullah’ın oğlu Muhammed’i Allah’ın elçisi Hz. Peygambere dönüştüren kitabullahtan onu tanımaya gayret edeceğiz” dedi.

“KALABALIKLAR HAKİKATİN ÖLÇÜSÜ DEĞİLDİR”

Birçok insanın benimsediği şeylerin tek bir doğru olmadığını savunan Okuyan, “Biz peygamberimizi Rabbimizin tanıttığı gibi tanırsak doğru tanırız. Benim Kur’an’dan öğrendiğim şudur: Hiçbir zaman hakikat, taraftar kalabalıklığından değerini almaz. Yani bir şeyi daha çok insanın benimsemesi o şeyin doğru olduğunun tek ölçüsü değildir. Kalabalıklar hakikatin ölçüsü değildir. Bize göre değerler eskiden beri geliyor oluşundan da değerini almaz. Çünkü size göre eski olan şeyin daha eskisi olanları da vardır. Siz eskiden geliyor oluşu tek başına doğruluk ölçüsü olarak sunarsanız kalkar bir başkası size ondan daha eski şeyler söyleyebilir. O zaman da sırf eskiden geliyor oluşu ya da taraftar kalabalıklığı hakikatin ölçüsü gibi sunulmamalıdır. Taraftar kalabalıklığını ölçü alanlar aslında gücün sözüne itibar edenlerdir. Onlar için ölçü taraftar bir güçtür. Kardeş! Biz gücün sözüne değil, sözün gücüne inanlardanız. Biz sözün gücünden yanayız. Çünkü onların güç dediği esasında asıl gücün karşısında güç bile değildir. Asıl güçlü olan, alt edilemeyen, Rabbimizin olandır. Asıl güçlü olan odur. Biz diyoruz ki en güçlü söz en güçlünün sözüdür o da Rabbimizin sözüdür” şeklinde konuştu.

mehmet-okuyan.png

“HAKKIN GELMESİ İÇİN UĞRAŞIN”

“Batılı yok etmek için uğraşmayın, hakkın gelmesi için uğraşın” diyen Okuyan, “Hakkın güneşi doğarsa batılın gölgelikleri kaybolur. Hakkın doğmasını sağlamadan batılın bitmesini beklemek boşa küre çekmekten başka bir işe yaramaz. Kitabullahın muhatabı yeryüzündeki herkestir. Bu mesajı onlara ulaştırmak Peygamber-i sünnettir. Sünnet denilen şey Peygamberimizin Kur’an’a alternatif ürettiği şey değil sünnet Kur’an’ın yapın dediği eylemleri peygamberimizin hayata geçirdiği pratiklerin adıdır. Onun için Kur’an sünnetin rakibi değil; birin ak dediğine biri kara demez. Kur’an’ın yap dediklerini peygamberimizin yapıyor oluşu sünnettir. Yani dinin hayata aktarılma biçimine sünnet derler. Hani diyorlar ya bazen şuna karşı buna karşı, şunu inkar ediyor bunu inkar ediyor falan diye bir şeye karşı olduğum doğrudur. Allah’a din öğretmeye çalışanlara karşıyım. Kimse Allah’a din öğretemez kusura bakmasınlar” ifadelerine yer verdi.

“6 BİN 236 TANE MESAJ VAR AMA OKUMUYORSUN!”

İnsanların Kur’an’da verilen mesajı okumaları gerektiğini vurgulayan Okuyan, “Peygamberimiz 23 yıl boyunca bu kitabı insanlara anlattı. Birilerini uyarmak isteyenin yapacağı tek iş var oda kitabullahı insanlara anlatmaktır. Herkesin cep telefonuna mesaj geliyor. Herkes mesaja bakıyor cevap veriyor. Ama Allah’ın kitabında 6 bin 236 tane mesaj var ama okumuyorsun! Başka şeyler okuyorsun. Kur’an’ı okumaya başla onların da hangisini okumaya başlaman gerektiğini bu kitap sana öğretecektir sevgili kardeşim. Allah peygamberimize darılmadığı gibi sana da darılmaz yeter, ki sırtını Allah’a çevirme. Allah kulunu terk etmez, kul ona sırtını dönmedikçe. Sığınağımız tek kapımız Rabbimizin kapısıdır. O, bu kapıya niye geldin demez, niye gelmedin der. O kapı ümit ve merhamet kapısıdır. Müracaatımız, münacatımız o kapıyadır” diye aktardı.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ