Ortadoğu Uzmanı Gazeteci İsmail Yaşa: Suriye, yeni mi aklınıza geldi?

Ortadoğu Uzmanı Gazeteci İsmail Yaşa, “Arap Birliği, Arap halklarını temsil etmiyor. Bir anlamda, diktatörler birliğidir Arap Birliği. Hem kendiniz Suriye’nin üyeliğini askıya alıyorsunuz hem de Türkiye operasyon yaptı diye Suriye rejimine saygıdan bahsediyorsunuz. Suriye, yeni mi aklınıza geldi?” dedi.
Ortadoğu Uzmanı Gazeteci İsmail Yaşa: Suriye, yeni mi aklınıza geldi?

Arap Birliği, Barış Pınarı Harekâtı’nı, “Bir Arap devletinin topraklarının işgal edilip egemenliğine saldırı” olarak değerlendirdi. Türkiye’nin, Arap halklarına demokrasi örneği sunduğu için Körfez’de bulunan emirliklerin hedefinde olduğunu söyleyen İsmail Yaşa, “Arap Birliği, Arap halklarını temsil etmiyor. Bir anlamda, diktatörler birliğidir Arap Birliği. Hem kendiniz Suriye’nin üyeliğini askıya alıyorsunuz hem de Türkiye operasyon yaptı diye Suriye rejimine saygıdan bahsediyorsunuz. Suriye, yeni mi aklınıza geldi?” dedi

Barış Pınarı Harekâtı’na yönelik yurtdışından skandal açıklamalar geliyor. Son olarak Arap Birliği, harekâtı “bir Arap devletinin topraklarının işgal edilip egemenliğine saldırı” olarak değerlendirdi. Mısır’ın çağrısıyla olağanüstü toplanan Arap Birliği, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde sürdürdüğü Barış Pınarı Harekâtı’yla ilgili skandal ifadelerin yer aldığı bir açıklama yaptı. 22 üye devletten oluşan örgüt, Suriye topraklarına yönelik Türkiye harekâtını görüşmek üzere dün bakanlık düzeyinde bir toplantı düzenledi. Toplantının ardından Arap Birliği’nin Genel Sekreteri Ahmet Ebul Geyt, yaptığı açıklamada, Barış Pınarı Harekâtı’nı “Bu, bir Arap devletinin topraklarını işgal edip egemenliğine saldırmaktır” şeklinde değerlendirdi. Geyt, Arap ülkelerinin, Barış Pınarı Harekâtı’na yanıt olarak Türkiye’ye ekonomik ve politik yaptırımlar uygulayabileceğini de belirtti. Arap Birliği’nin dönem başkanı Irak’ın Dışişleri Bakanı Ali el-Hakim ise Türkiye’nin operasyonunu kınadı. el-Hakim, harekatın bölgede insani krizlere neden olacağını, ve DAEŞ teröristlerinin yeniden organize olma ihtimalini artıracağını öne sürdü. el-Hakim ayrıca, 2011’de üyelikten çıkarılan Suriye’nin Birlik’e yeniden alınması çağrısı yaptı.

suriyei-yeni-mi-akliniza-geldi-3.png

“ARAP BİRLİĞİ’NİN ALDIĞI KARARLARIN GENEL ANLAMDA KIYMETİ HARBİYESİ YOK”

Arap Birliği’nden gelen bu çıkışı gazetemize yorumlayan Ortadoğu Uzmanı Gazeteci İsmail Yaşa, “Birincisi, Arap Birliği’nin aldığı bu kararın bir ağırlığı veya kıymeti harbiyesi yok. Arap Birliği’nin aldığı kararların genel anlamda kıymeti yok. Zaten Arap ülkelerinin kendilerinin de bir ağırlığı yok. Son olarak BM’yi göreve çağırdılar, o kadar. Çünkü kendi ellerinden gelecek bir iş yok. İkincisi, Arap Birliği, Arap halklarını da temsil etmiyor zaten. Yani orada toplanan kuklalar, halklarını da temsil etmiyor zaten. Bir anlamda, diktatörler birliğidir Arap Birliği. Dolayısıyla benim çok iyi takip ettiğim kadarıyla, Barış Pınarı Harekatı’na Arap halkları koşulsuz destek veriyorlar, tamamen Türkiye’nin yanındalar. Arap halkları, Arap Birliği’nin bu kararına da çok fazla tepki gösteriyor. Arap Birliği hali hazırda Arap halkları tarafından epeyden beridir eleştirilen bir örgüt. Çünkü Arap halklarının yararına da yaptığı hiçbir iş yok. Mesela Suriye’nin egemenliğinden bahsediyorlar; Suriye’de egemenlik mi kaldı ki? ABD, Rusya, İran orada, İsrail vuruyor; şimdiye kadar susup susup da Türkiye müdahale edince mi egemenlik akıllarına geldi diye sormak lazım” şeklinde konuştu.

suriyei-yeni-mi-akliniza-geldi-ismail-yasa.png

“SURİYE YENİ Mİ AKLINIZA GELDİ?”

Arap Birliği’nin Suriye’nin üyeliğini askıya aldığını hatırlatan Yaşa, “Suriye’nin Arap Birliği üyeliği askıda şuanda. Hem kendiniz Suriye’nin üyeliğini askıya alıyorsunuz hem de Türkiye operasyon yaptı diye Suriye rejimine saygıdan bahsediyorsunuz. Bu bir çelişkidir, Arap halkları da bu çelişkiyi görüyor. Üçüncüsü ve daha vahimi, Suriye’nin toprak bütünlüğünden bahsediyorlar fakat orada Türkiye’nin müdahale ettiği örgüt, Suriye’yi bölmek isteyen bir örgüt. Türkiye’nin müdahalesi, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya yönelik bir müdahaledir. Arap Birliği ise Suriye’nin toprak bütünlüğüne bir tehdidi destekleyip savunuyor. Yani burada da bir çelişki var. Dördüncü olarak da, terör örgütü PKK, Suriye’nin kuzeyinde bir etnik temizlik yaptı. Araplara zulmetti, köylerinden kovdu, demografiyi değiştirdi. Bu nedenle, bölgedeki Arap aşiretleri Türkiye’nin operasyonunu desteklerken, Arap Birliği ise Arap milliyetçiliği adı altında PKK’yı destekliyor. Bu da çelişki değil midir? Arap Birliği kendi kararıyla kendi ayıbını deşifre ediyor. Dolayısıyla Arap Birliği’nin yayınladığı bildirinin Türkiye açısından hiçbir kıymeti yok. Bu karar en büyük tepki de yine Arap halklarından geliyor” dedi.

suriyei-yeni-mi-akliniza-geldi-2.png

“KÖRFEZ ÜLKELERİ TÜRKİYE ETKİSİNDEN KORKUYOR”

Türkiye’nin, Arap halklarına demokrasi örneği sunduğu için Körfez’de bulunan emirliklerin hedefinde olduğunu söyleyen Yaşa, “Türkiye, Arap Baharı sürecinde, Suriye’de, Yemen’de, Libya’da ve diğer ülkelerde halkların yanında yer aldı. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin başını çektiği ülkeler ise diktatörlükleri destekleyen, zalim yönetimleri korumak isteyen rejimler. Türkiye düşmanlıkları buradan kaynaklanıyor. Onların kurgularının ve bu saldırılarının herhangi bir etkisi yok. Türkiye, Suriye’de Rusya ve ABD gibi ağır toplarla mücadele ederken bu körfez ülkelerinin esamesi bile okunmaz. Suudi Arabistan ve diğer Arap Emirlikleri Suriye’de terör örgütü PKK’ya para yardımı yapıyordu. O yaptıkları parasal yardımlar ve alınan silahların hepsini Türkiye çöpe attı. Karın ağrılarından birisi de budur. Onlar da Suriye’nin kuzeyinde bir terör devleti kurulmasını ve Türkiye’nin güneyde Arap ülkelerine ulaşmasının zorlaşmasını isterler. Bu çelişkileri kendilerini ele veriyor. Suudi Arabistan özellikle Cemal Kaşıkçı cinayetinden sonra daha açık tavır aldı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından daha önce yapılan açıklamada, Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde PKK’ya karşı vermiş olduğu mücadeleyi destekliyoruz şeklinde bir açıklaması vardı. Şimdi ise çelişkiye düştüler. Doğal olarak Arap halkları soruyor, dün öyleydi bugün böyle, ne değişti? Dolayısıyla bir tutarlılıkları yok. Kendilerini ele veriyorlar. Bu değişmeyecek, Yemen’de de, Libya’da da, Suudi Arabistan’da da böyle. Arap ülkelerinde, demokrasiye bakıştan kaynaklanan bir ayrışma söz konusu. Bir tarafta halkların iradesini destekleyen ülkeler var, diğer tarafta ise diktatörleri koruyan, onlardan yana tavır alan ülkeler var” ifadelerini kullandı.

SEYFULLAH KOYUNCU / YENİ HABER GAZETESİ