Prof. Dr. Önder Kutlu

Prof. Dr. Önder Kutlu

2015 YILINDA TÜRKİYE’Yİ NELER BEKLİYOR?

2015 YILINDA TÜRKİYE’Yİ NELER BEKLİYOR?

Türkiye çok ‘dinamik’ bir yılı geride bıraktı. Ülke içinde ve dışında pek çok gelişme siyasi, ekonomik ve toplumsal hayatı derinden etkiledi. Baş döndürücü gelişmeler yaşadık. Çok önemli badireleri atlattık. Badireler tabii olarak gelişmedi, normal değildi; ülke içi ve dışında planlanarak ‘servis edildi’.

Geçtiğimiz yıl planlanan üç seçimin üçüncüsü bu yıl, çok büyük ihtimalle Mayıs ayında, yapılacak. Böylece dört yıllık bir ‘seçimsiz’ döneme girmiş olacağız. Cumhurbaşkanlığı süreci sorunsuz atlatıldı; yerel seçimler tamamlandı; genel seçimlerle beraber de restorasyon dönemi fiilen başlamış olacak. Seçim döneminin sonunda, yani 2019’da Ak Parti iktidarda 17. yılını tamamlamış olacak. Bu bir ‘nesil’ demek. Azımsanamayacak kadar uzun. Atatürk, Cumhuriyetin 15 yılını görebilmişti!

O seçimse, 2023 vizyonunda ‘sonuncu’ seçim. Dolayısıyla bu yıl Türkiye çok önemli bir sürecin arifesinde. Ne demek istediğimizin daha iyi anlaşılması için Yeni Türkiye ile ilgili yazılarımızın hatırlanması faydalı olacaktır. Zira tüm söyleyeceklerimiz Yeni Türkiye ile alakalı.

Hafızalarımızı tazeleyelim. Gelecekle ilgili tahminlerimizi ortaya koyalım. Türkiye’yi içeride ve dışarıda neler bekliyor? Teker teker ele alalım…

2015’in en önemi olayı kuşkusuz genel seçimler. Ak Parti büyük oranda yenilenecek. Bunda Üç Dönem Kuralı’nın ve Ak Parti’nin değişim iradesinin etkili olacağını ifade edelim. Üç dönemini tamamlayan yetmişin üzerinde milletvekili vekilliğe veda edecek. En az o kadar vekilin de liste dışında kalacağını düşündüğümüzde iktidar partisi büyük oranda yenilenecek. Yerlerine seçilecek kişilerin seçiminde son derece dikkatli davranılacağı, ehliyet ve liyakatin yanında sadakatin de etkili olacağını söyleyebiliriz. Yeni TBMM Yeni Türkiye idealine uygun olacak.

Ak Parti en azından referandumlu anayasa değişikliğini sağlayacak sayıda milletvekili kazanmayı planlıyor. Bu da en az 330 MV demek. Yeni Anayasa, yeni hükümetin öncelikli meselesi olacak. Mevcut anayasa Türkiye’yi ‘taşıyamıyor’. Süreçte MHP ve HDP ile ‘Anayasa koalisyonu’ oluşturulması kaçınılmaz. Hükümet mümkünse 367 oya ulaşarak referandumla uğraşmak istemeyecektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 19 Ocak’tan itibaren Bakanlar Kuruluna başkanlık edeceğini açıkladı. Cumhurbaşkanımız Yarı Başkanlık sistemini fiilen uygulamaya koyacak. Yürütme içinde ağırlığını hissettirecek. 21 milyon oy alarak doğrudan halk tarafından seçilmesi bunu hak ettiğinin en büyük göstergesi. Yürütme üzerinde aktif bir denetim, gözetim rolü üstlenecek olması, sistem açısından bir nevi sigorta işlevi görecek. Bunda yadırganacak bir şey yok.

Bu arada Başbakan Davutoğlu iç ve dış siyasette durumunu tahkim edecek. Seçimler, Çözüm Süreci, ekonomik atılımlar ve toplumsal reformlar Başbakanı siyasetin ‘vazgeçilemez’ aktörü haline getirecek.

Bürokraside köklü değişiklikler beklemek için yeteri kadar sebebimiz var. Paralele bulaşan üst düzey bürokratların temizlendiğini söylemek için henüz çok erken. Pek çoğu ‘uyku’ modunda, ‘yer altına’ inmiş durumda. Örgütün kendini gizleme ve içe kapanma politikası izlediğini biliyoruz. Mensuplarına ‘paralele küfür’ özgürlüğü bile tanındığı söyleniyor. Durum daha karmaşık hale geliyor.

İç siyasette, Çözüm Sürecinde sağlanacak somut başarılar, başbakanı, hükümeti ve Ak Partinin temel aktör olma pozisyonunu güçlendirecek. İçeride sağlanan başarılar ülkenin dış ilişkilerinde yol gösterici olacak. HDP heyetinin açıklamaları ve hükümetin beyanları çözüm sürecinde ‘yol haritasının’ hazır olduğunu gösteriyor. Tarafların açıklamaları sürecin belli bir aşamaya geldiğini gösteriyor.

Paralelle mücadele çok önemli mesafe kaydedileceğini de ifade etmemiz gerekiyor. 2014 toparlanma, planlama ve hazırlanma yılı oldu. Son 15 gün içinde Gülen hakkında yakalama kararı çıkarılması ve Kırmızı Bülten düzenlenecek olması yeni yılda çok daha somut adımların atılacağının göstergeleri. Durumun ciddiyeti artık anlaşıldı. Konu ‘devlet sorunu’ haline geldi. MGK müdahil. Yargı müdahil. Herkes ilgili. Yeni davalar, yeni süreçler başlayacak…

2015’te Anayasa Mahkemesi yeni başkanını seçecek. Mevcut başkanın yerine Sayıştay’ca seçilecek yeni üye ile mahkemenin bileşimi değişecek. AYM – hükümet uyumu daha kolay sağlanacak. Yeni yılda Twitter, sosyal medya kararları türünden ‘garabetler’ beklenmiyor.

Temeli atılan büyük bayındırlık projelerinden birkaçı yıl içinde açılacak. Türk halkı büyük düşünmenin ve büyük davranmanın somut tezahürü olan mega projeleri takdir edecek, açılışlar hükümete olan kamuoyu desteğini artıracaktır.

Öte yandan, 2015 yılı dış politika açısından sakin geçmeyecek. Sözde Ermeni Soykırım iddialarının 100. yılı. Ermeni diasporası yeni yıla ‘hazırlanıyor’. Bu manada çetin bir yıl olacak. Ancak, Türkiye’nin de bir kozu var: 24 Nisan tarihi Çanakkale kara savaşlarının başlamasının da 100. yılı. Türkiye son birkaç yıldır bu uğurda hazırlık yapıyor. Umuyoruz ki Ermeni ‘tezleri’ ‘Çanakkale ruhu’ ile ‘bastırılacak’.

Yeni yıl Avrupa Birliği boyutunda yeni açılımları getirecek. AB Bakanlığı’na Volkan Bozkır’ın getirilmesi çok önemli bir tercihti. Zira o AB fikrine çok yakın bir diplomat ve siyasetçi. Bu konuda Avrupa’nın beklentileri de yüksek. İç kamuoyunda AB fikri birkaç yıl öncesi kadar taraftar bulmasa da desteğin makul seviyede olduğunu söyleyebiliriz. AB tarafından atılacak birkaç küçük adım, Türkiye’de daha büyük desteği beraberinde getirecektir.

Yeni yılda Türkiye’den farklı dış politika açılımları beklenmelidir. Mesela Rusya ile daha yakın ilişkiler, belki Shanghai İşbirliği Örgütü’ne üyelik başvurusu bile görebiliriz. Olsa sürpriz olmaz. Putin’in Erdoğan’a gönderdiği Yeni Yıl mesajı ve ABD’den yapılan HAMAS açıklaması dengelerin ne yönde değişeceğini ortaya koyuyor. Balkan ve Afrika açılımları devam edecek. Buralarda ‘paralel’ işbirlikleri tırpanlanacak. Örgütün farklı ülkelerde ülkemizle ilgili yaptığı olumsuz algı operasyonlarının önü kesilecek.

Konya’da neler olacak? Türkiye’de ne oluyorsa mikro seviyede aynısı diyebiliriz. Siyaset daha sıcak hale gelecek, paralelle mücadele sürdürülecek, seçim atlatılacak, şehir kabuk değiştirme sürecine girecek. Yerel yönetimlerde sürpriz adımlar atılabilir. Değişiklikler ortaya çıkabilir. Ne olacağı da bize kalsın.

2015 son önemli dönemeç…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi
SON YAZILAR