Hayrettin Atak

Hayrettin Atak

Açık Mektup…

Açık Mektup…

Mektupları bu kadar ‘açık’ gönderen bizden başka bir toplum var mı bilmiyorum.

Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Başbakan’a bir açık mektup yazmış. Yanıtı Ağralı vermiş… Ağralı’nın yanıtına Bozkurt yine bir açık mektup döşemiş. ”Yılan hikayesi” gibi… O Mektup düştü Haber Merkezlerine… “2002’de terör örgütü bitmek üzereymiş” cümlesiyle başladığı için geri kalan kısmını okuyamadım…!  

Hem Sayın Bozkurt, şu meclis kürsüsünden “Türk milleti asli unsurdur, diğerleri yedek lastiktir” diyen Milletvekilinin, “Güneydoğu sorunu için hazırladığı 16 maddeden oluşan raporun birinci maddesinden sonrakileri hatırlamayan bir Genel Başkan’ın” partisinden değil mi diye de düşünmeden edemiyor insan…

O nedenle keşke kapalı gönderseydi o mektubu herkes için daha iyi olurdu… 

…..

Ben kaçtıkça karşıma çıkıyor, konuşmadan edemiyorum… Türkiye’de kişi başına en fazla yeşil alan Konya’daymış… “ Bunu söyleyenler, Ya dayak bilmiyorlar, ya sayı saymayı…

Bu hesapta bir yanlışlık olduğu gün gibi aşikar çünkü… 

Ya da bu hesabı yapanlar Konya’yı hiç görmemişler… Belki de bu rakamları verenler evlerdeki saksıda yetiştirdiğimiz çiçekleri, evimin önünde bahardan bahara yağmurlarla çıkan otları ve bir ağaç var diye bütün kaldırım taşlarını da bu hesaba dahil ediyorlar…

Bunun başka izahı yok…

…….

Birilerinin Ankara Caddesiyle yakından ilgilenmesi gerek… Bir yılı geçkin süredir buradayız ve neredeyse hemen her gün tam önümüzde bir değil birkaç maddi hasarlı kaza birden yaşanıyor. Emniyet tarafından hızını almaya başlayan araçlar sürpriz bir ışıkla karşılaşınca duramıyor. Büyük bir kaza henüz yaşanmadı diye bölgenin göz ardı edildiğini düşünüyorum.

Oysa Kazalarda meydana gelen maddi zarar, getirilecek her türlü çözümün birkaç katı maliyettedir…

Her neyse, biraz daha ilerlerseniz yani Belh kavşağından 200 metre Ankara yoluna doğru devam ederseniz, o bölgedeki insanların beklentisi de en azından “o basmalı ışıklardan.”

Yaklaşık bir yıl önce haberini yapmıştı arkadaşlarımız… “Bir felakete yol açmadan buraya bir çözüm bulunsun” diye… Aldığımız yanıt şu şekildeydi; Oraya ışık değil üst geçit yapacağız. Biz öyle basit bir üst geçit  yapmayız. Son model bir geçit olur bizimkiler. Peki neyi bekliyorlar; “Orada yeterli alanın açılmasını.” O alan kendi kendine nasıl açılacaksa… Yani bir çözüm yok…

O yüzden diyorum birinin ilgilenmesi gerek. İlgilenecek kurum, Kalkınma Bakanlığı mı olur, Uzay araştırma merkezi mi yoksa Diyanet işleri başkanlığı mı bilemiyorum.

Yoksa cadde iyiden iyiye yetim kalacak…  

Asfalt ağlatan seslerle uyanmaya devam edecek kısaca cadde sakinleri… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi