Havaalanı bir ülkenin vitrinidir, o ülke hakkında size ilk sinyali verir. Bunaltıcı nemli bir havada minibüs muavini gibi avucunda parayla dolaşan dondurmacı kılıklı biri başımızda dikilince refleks olarak elimi cebime uzattım. Adam her an düşecekmiş gibi bir halde sallanırken kaçması kolay olur diye merdivene yakın yerde durdum. Gördüğüm sefalet karşısında bir anda kendimi zamanda geriye gitmiş gibi hissettim. Sanki başka gezegende gibi çevreyi gözlemledim. Yüzyıl geride kalmış sefalet içinde yüzen harabe bir şehir. Dar Es Salaam ya da Tanzanyalıların deyimiyle “Dar” ülkenin diğer şehirlerine göre gelişmiş olmasına rağmen halen evlerin %80’nin de şehir suyu yok ve elektrik kesintileri düzenli bir olarak devam ediyor. Türkiye’de iken otelde tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmıştım ama aslında biz üç kişiydik. Ben, sivrisinek ve çekirge…Kendimi o an aptal gibi hissettim çünkü ben günlük odaya 75 dolar öderken diğer konuklar parasız konaklıyordu. İnsanlara gelince sakın burada soru sormayın, eğer bu gaflete düşerseniz geçmiş olsun, artık çok geç, sorduğunuz sorunun cevabını alana kadar market alışverişinizi tamamlayabilirsiniz.

 Gün ortasında kuytu sokakta kaybolduğumu anlayınca adres yazılı elimdeki kağıdı uzaylı görmüş gibi beni izleyen, depremde enkaz altından çıkmış gibi duran harabe bir adama uzattım. Gazete okur gibi dikkatlice yazıyı inceledi, biliyor diye düşünürken yanındakine uzattı, o da içeride dükkanda oturanlara götürdü, içerden ‘’ada vapuru gibi yandan çarklı iki pehlivan’’ çıktı, etti mi dört, iş kendi aralarında tartışmaya döndü, sonra biri yan dükkandan destek çağırdı. Gelen iki ‘’cengaver’’ hemencecik orada bir meclis kurdu. Sayıyorsunuz değil mi? 6 kişi bir adresi tartıştılar, tam 20 dakika. Sonra ne mi oldu? Hepsi kafa salladı, bilmiyoruz manasında?!

Hocam hiç mi iyi bir şey yok? Var. Misal sağlık turizmi açısından birebirdir Tanzanya. Özellikle zayıflamak isteyenlere şiddetle tavsiye ederim. Kaplıca ortamını bulabileceğiniz sıcaklıkta kliması olmayan havaalanında birkaç saat kalıp ter ve kilo atabilir, yağmur suyu damlayan kovalar arasından slalom yürüyüş yapabilirsiniz. Başka? Böbrek taşı hastalarının sık sık minibüs tercih etmeleridir, ki; Merkür gezegeninin yüzeyini andıran çukurlu yollarda sallantıdan taş düşürmenin bir diğer ucuz yöntem olduğunu önemle hatırlatırım.

Daha başka? Yine sıkı sık hastalığa yakalanan zayıf bünyeler için diğer alternatif tıp yöntemi de bu ülkede bol bol mikrop kapmanızdır, ki; bu size hastalıklara karşı bağışıklık kazandıracak böylelikle hayatınızın geri kalan kısmı sağlıklı geçireceksiniz. Başka? Çoook. Gülmek için tiyatro yok burada, siz sadece semt pazarına çıkın kafi, gördüğünüz manzara yüz kaslarınız ve boyun bölgesinde ciddi bir gevşeme hissettirecek. Ben faydasını çok gördüm. Tanzanyalılar biraz bizim Karadeniz’lilere benziyor. Bir keresinde 1 saat içinde 3 tane fıkranın içinde buldum kendimi. Burada malzeme çok. 10 günde kalın bir fıkra kitabı yazarsınız. Misal hiç kavga etmiyorlar, çünkü uyuyorlar, uyuyan birinin kavga ettiği şu ana kadar hiç görülmedi. Ki; ben döviz bürosu kapısında elinde rahmetli dedemin gençliğinden kalma tüfekle plastik sandalyede uyuyan güvenlikçiyi ilk burada gördüm. Size tavsiyem Afrika’ya yolunuz düşerse yanınızda gezerken mutlaka ‘’yerel’’ biri de olsun. Misal ben bu hususta asla yalnız değildim. Bazen yemek yerken, bazen yolda yürürken 4-5 sinek de bana rehberlik etmişti.

Müthiş bir ekip oluşturduk, beraber nasıl vakit geçirdik, anlatamam.  Dilleri kavgada küfür eder gibi sert ve gürültülü ama aslında onlar şaka yapıyor. Eğer siz de benim gibi dillerini öğrenmeyi merak ederseniz tek kelime bilmeniz kafi. ‘’Hakuna Matata’’ (problem yok). Ülkenin çivisi çıkmış, yollar resmen dökülüyor, sefalet kol geziyor ama ortada bunları dert eden kimsecik yok. Ben bu kadar gamsız millet görmedim. Dillerinden düşürmedikleri tek kelime: ‘’Hakuna Matata’’. Çaya, çorbaya, ayrana, gazoza. Her derde devadır. Nostalji yaşamak ve zamanda geri gitmek isterseniz bu ülke tam size göre. Kendinizi 100 sene geçmişte hissedip zamanda yolculuk yapabilirsiniz. Uzaya gitmeye gerek yok, Tanzanya’ya gelin. Tanzanya uzay çağını yaşıyor! Yollar ayın yüzeyi gibi çukur ve çamur…

Aşk çekenin, yol gidenin! Haftaya kaldığımız yerden maceraya devam edeceğiz…