Başkanlık Sistemi
Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimleri yaklaşıyor… Ülkenin makûs talihini yenip başkanlık sistemiyle yoluna tökezlemeden devam etmesi, bu seçimlerin sonuçlarıyla doğrudan orantılı olacak…
Bu seçimler, ülkenin en önemli dönüm noktalarından biri olacak… Çünkü başkanlık sistemiyle birlikte bu ülke ya geri döndürülemeyecek bir istikrara ve huzura kavuşacak ya da, eski Türkiye’de daha önce izlemeye hep alışık olduğumuz, kendi içine kapanmış, 2 ileri 1 geri giden, egemen güçlere boyun eğen bir ülke olarak kalacak…
Başkanlık sistemi, her seçim öncesinde koalisyon söylentileriyle ekonomi ve iş çevrelerini tedirgin ederek kriz tellallığı yapanlara fırsat vermeyecek…
Başkanlık sistemi, her seçim öncesi sandıktan koalisyon mu yoksa tek başına iktidar mı çıkacak muammasına son vererek, iktidara kim gelirse gelsin tek başına iktidara geleceğinin garantisi olacak…
Başkanlık sistemi, azınlıkların çoğunluğa tahakkümüne son vererek tam anlamıyla demokrasinin karşılığı olacak…
Başkanlık sistemi; bu ülkenin son 12 yılda bin bir zorlukla elde ettiği kazanımları muhafaza edip muasır medeniyet seviyesine çıkma yarışında ihtiyaç duyduğu enerjiyi aralıksız temin edecek…
Başkanlık sistemi, askerin, paralelin ve sermayenin vesayetine karşı güçlü bir duvar örecek, her çeşit darbeyi tarihe gömecek…
Velhasıl başkanlık sistemi bu ülkenin adeta kaderini değiştirecek… İşte tüm bu saydığımız ve daha sayamadığımız birçok getirisinden dolayı, başkanlık sistemi çok önemli bir konudur…
Ülkesini seven tüm vatandaşlarımız, ülkemizin âli menfaatine olan başkanlık sistemini partiler üstü bir husus olarak görmek suretiyle, başkanlık sistemi bu ülkeye kazandırılmalıdır…
Son olarak merhum Necmettin Erbakan Hocamızın bir sözünü hatırlatmak istiyorum:
‘’Siyasetle ilgilenmeyen Müslümanı, Müslümanla ilgilenmeyen siyasetçi yönetir’’
Muhafazakâr kesim, böylesine önemli bir seçimde böylesi önemli bir sistemi desteklemezse, gün olur başörtülü kızlarımız okul kapılarında yine ağlar, anneler kışladaki oğlunu yine tel örgüler arkasından görmeye çalışır yaşlı gözleriyle, kamuda başörtüsü alerjisi yeniden alevlenir…
Yani Müslüman siyasetle ilgilenmeli, siyasete yön vermeli ki, zülüm ve fitneye fırsat doğmasın adalet, barış ve huzur bu topraklarda ilânihaye hüküm sürsün inşallah…
Selametle…
Günün Hadis-i Şerif’i:
‘’Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun ya da sussun’’ (Tirmizi, Kıyamet 51)
