Hamdi Bağcı geçen hafta yazısında ismimi de anarak yanıldığımı ve Tahir Akyürek’in yeniden başkan olacağını yazmış.

Öncelikle peşin peşin söyleyeyim. Yazımda Tahir Akyürek’in yeniden aday yapılmayacağını iddia etmedim, söylemedim.

Yazılarımın ana fikri Tahir Akyürek’in yapmış olduğu hatalardı. Belediyenin doğru yönetilmediğini anlattım ve tespit ettiğim yanlışları kendi üslubumca hep kaleme aldım.

En son yazımda ise bir gazetecilik başarısıyla temayül sonuçlarını elde ettim, temayülün Başbakan’a düşündürebilecekleri üzerine kalem oynattım.

Bunu yaparken de, yine açıkça söylüyorum; Hiçbir menfaatle hareket etmedim.

Akyürek beni dikkate alsın ve bana itibar etsin diye yazmadım. Hava gazı avukatlığı yapıp kesemi doldurmak için eleştirmedim.

Eleştiren gazetecileri taşlayarak da yalakalıkta yapmadım.

Sadece Konya kazansın istedim ve bu anlamda bir şeyleri değiştirebilir miyiz diye eleştirdim.

Peki, ben eleştirirken sen ne yaptın. Hemen aşağıya senin hangi tarihte hangi yazından Akyürek’e  ne dediğini çıkarttım.

Bakalım Hamdi Bağcı hangi tarihte Sayın Akyürek’le ilgili ne yazmış? İşte o yazılar…

15 Mayıs 2013 tarihli köşenden

 “Konyalı ile ikilli ilişkilerde hep sorunlar yaşayan, çalışmalarını genelde yaygın medya üzerinden yürüten Tahir Akyürek için anlaşılıyor ki can sıkıcı rüyaların çokça görüleceği bir süreç olacak önümüzdeki aylar…”

14 Haziran 2013 tarihli köşe yazınızdan alıntı:

“Tahir Akyürek, Konya’daki medyayı takmıyor, tenezzül edip bir kez basın toplantısı bile düzenlemedi, sivil toplum kuruluşlarını takmıyor ve Bakanlarımızın programlarına da katılmıyor …”

“Tahir Akyürek AK Parti’den belediye başkanı, medyayı takmasın, sivil toplumu ciddiye almasın ama AK Partinin Bakanlarına nasıl bir tavır yapabilir?”

26 Temmuz 2013 tarihli köşende kullandığın ifadelerini aynen alıyorum buraya, kimi kastettiğin oldukça net ifadelerinde:

“Sadece basit bir konuda bile kamuoyuna açıklama yapma ihtiyacı hissetmeyen, toplumu takmayan, masa başında reklâmlarla, kampanyalarla toplumun gözünde kalmaya çalışan bir belediye başkanı adayınız olur ve belki de yine başkanınız olur.”

Şimdi bakıyorum. Her ay Tahir Akyürek’i eleştiren bir yazı muhakkak yazmışsın. En son 13 Ağustos tarihinde “AK Parti gibi Türkiye’yi dönüştüren, değiştiren büyük bir organizasyonun böyle bir belediye başkanı ile Konya’yı yönetmesine üzülüyor.” demişsin.

Fakat sonra ne olduysa, aradan sadece 2 ay geçmiş ve yine köşenizdeki ifadeleri aynen aktarıyorum.

“Tahir Bey son aylarda yaptığı açıklamalarda, icraatlarda benim şahsen olumlu gördüğüm adımlar atıyor.”

“Bunu seçim yatırımı olarak mı yapıyor? Yoksa gerçekten efsunlu baylardan bayanlardan kurtuldu, kendisine ve Konya’ya hayrı dokunacak bir ekip mi oluşturdu? bilmiyorum.”

“Böyleyse iyi olur ama seçim yatırımıysa da kaybeden Tahir Bey olur”

“Sayın Tahir Akyürek inançlı bir insan, hatta bir dostum söyledi, atacağı adımlardan önce zaman zaman din büyüklerimizle de görüşüyormuş, eskiden görüşüyor muydu? Bilmiyorum…”

“Bildiğim son zamanlarda görüşmeye başlamış…”

Şimdi soruyorum:

İki ay önce başarısız olan Tahir Akyürek, iki ay sonra nasıl başarılı oldu. Bir izah edersen gerçekten sevinirim.

Okuyucumuz bunları görmüyor değil. Onlarda merak ediyor “iki ay önce eleştirdiğin Akyürek nasıl iki ay sonra başarılı oldu.” Bunu anlatırsan ve makul bir gerekçen varsa, nasıl ikna olduğunu anlatırsan yani, eminim sana hak vereceklerdir.

Ben ilkeli bir adamım. Yanlış yanlıştır. Doğru ise doğru.

Bir insan başkan olamaz demek başka. Olmamalıdır demek bambaşka.