Barbaros Ulu

Barbaros Ulu

Bu Doktorlardan Ne Çekecek Vatandaş Böyle!

Bu Doktorlardan Ne Çekecek Vatandaş Böyle!

Gün geçmiyor ki bir şehrimizden doktora darp vakası haberi  gelmiş olmasın. Sanki sıraya girmiş gibi millet! Gelen vuruyor, giden vuruyor. Zaman zaman hızını alamayan hasta veya hasta yakını tarafından öldürülüyor da doktorlar.

Kimi doktoru beğenmiyor, kimi teşhisini, kimi davranışını. Kimi ilgi görmediğinden veya yeterince açıklama yapmadığından şikayetçi. Kimi doktor çağırıldığı yere çabuk intikal etmediğinden, kimi de yerinde bulunamadığından dertli. O zaman bu işi ne çözer? En hafifinden dayak çözer. Vur abalıya ondan sonra. Eline ne geçerse artık! Tuğla, kiremit, taş, silah, bıçak vs. Allah ne verdiyse...

Çözüm mü bu? Yazık değil mi bu vatandaşa? Hastaneye geldiği zaman adam gibi ilgiyi bu vatandaş ne zaman görecek? Ne zaman doğru-dürüst muayene olup tedavi olacak? Bu vatandaş işini dört dörtlük yapan, işinin ehli doktorları öldükten sonra mı görecek? Ne zaman bitecek bu vatandaşın çilesi? Şifa bulmak için hastaneye gelen bu insanları uyguladığı şiddetten dolayı ifade vermesi  için bir de karakola götürmek ne derece doğru? Sonra vatandaş doktor dövmeyip de ne yapsın? Ayrıca döv döv...nereye kadar? Hangi birini düzeltecek vatandaş bu şekilde? Yazık değil mi o doktora vuran ellerine? Yok mu bu doktorlardan vatandaşlarımızı koruyacak bir mekanizma? Neredesin devlet? Niçin görevini yapmıyor, adam gibi doktorlar yetiştirmiyorsun? Bu doktorları öyle eğit ki hastaları kapıda çiçeklerle karşılasın. İçeri girdiğinde hoş geldiniz, nasılsınız desin. Muayene sırası geldiği zaman öncekiyle ilgileneceğim diye vatandaşı kapının önünde bekletmesin. Bekleme salonunda yeterince koltuk yoksa ayarlasın, hastanın istediği ilacı yazsın, öyle muayene etsin ki hastamız bir daha hastalanmasın. Hasta veya yakını hastalıkla ilgili açıklama istediği zaman doktor işini gücünü, hasta almayı bırakarak hastanın anlayacağı şekilde hastalığını tane tane anlatsın. Yazdığı reçeteyi hastaya vermeden hasta muayenehanede beklerken koşup alıp gelsin, ilacı aldıktan sonra hangi hapı ne şekilde kullanacağını bir güzel anlatsın, ardından güle güle demesin, hastayı bu şekilde kendi başına göndermek doğru olmaz. Aracını çevirip hastayı evine veya gideceği yere götürsün, ardından "Efendim! Çok geçmiş olsun, Allah beterinden saklasın, bir kusurum olmuşsa özür dilerim, kendini kötü hissedersen şu benim numaram; gece-gündüz çekinmeden beni arayabilirsiniz," desin.

Demek istediğim doktorlara doktor olmadan ve muayeneye başlamadan önce polikliniğine gelen velinimeti hastaya ve onun değerli yakınlarına ne şekilde davranması gerektiği öğretilsin. Bir de teşhis ve tedavide hata yapmasın. Şayet dediklerim yapılmaz ve yerine getirilmez ve inat etmeye devam edilirse dayak yemeyen doktor kalmayacak. Olan doktorlara olur. Ha ne olur, vatandaş biraz fazla efor sarf etmiş olur. Biraz da eli acır. O kadar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Barbaros Ulu Arşivi
SON YAZILAR