Fatmanur Bektaş

Fatmanur Bektaş

Davut Yıldızı

Davut Yıldızı

Bugün Hz. Süleyman Mührü, "Siyon Yıldızı" olarak İsrail bayrağında bulunması hasebiyle bazı Müslümanlar tarafından kötü anılıyor. Oysa bu yıldız asırlardır İslam medeniyetinin en önemli simgelerindendir.

İşgalci Siyonist rejimin bayrağında yer alan altı köşeli yıldız, başlı başına bir İslam sembolüdür ve Hz. Davud (as) ile Hz. Süleyman (as) tarafından kullanılmıştır.

Mevcut Yahudi ve Hristiyan inancı, Hz. Davud'u ve oğlu Hz. Süleyman'ı "Peygamber" olarak değil, sadece "Kral" olarak tanır. Oysa İslamiyet her ikisini de hem "Melik" hem "Nebi" olarak anlatır. Nitekim imanımızın bir gereği olarak Hz. Davud'a nispet edilen bu altı köşeli yıldızı asırlar boyunca sancaklarımızda, cami süslemelerinde veya minberlerde kullanmış bir medeniyetiz. Türk-İslam devletlerinin çoğunda basılan paralarda Hz. Süleyman mührünün izlerini görülür.

Örneğin Selçuklu Devletinde Tuğrul Bey, bağımsızlık nişanesi olan parasının bir yüzüne tamamen bu mührü koydurmuştur.

Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü özgürleştirdikten sonra bastırdığı gümüş paralara Hz. Süleyman'ın mührünü bastırmıştır.

Yine Diyarbakır Ulu Cami'nin revakında bağımsızlığın nişanesi olarak Hz. Süleyman'ın mührünü görüyoruz.

Osmanlı'da hamamlar, kubbeler, vakıflar, saraylar her yerde bizleri bu mühür karşılıyor.

Hatta Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra bastırdığı parada bu sembolü kullanmıştır. Tarihimiz bunun gibi nice örneklerle doludur.

Kadim geleneğimiz altı köşeli yıldızı oluşturan iç içe geçmiş iki üçgeni "Adalet" ve "Kudret" olarak yorumlar.

Hz. Davud'un itikad ve misyon olarak yegâne varisleri Müslümanlardır. Yine biliyoruz ki; zalim Calut'u (Golyat) öldürerek Kudüs'ü İslam'a açan Hz. Davud, bu yönüyle Kudüs'ün İlk Müslüman Fatihidir.

Bu simge 18 ve 19'uncu yüzyıllardan itibaren Siyonistler tarafından sahiplenilmiş ve kullanılmaya başlandı. Evet; Siyonistler sadece Filistin'i, Kudüs'ümüzü ve Mescid-i Aksa'yı elimizden almış değiller. Siyonizm, Nebevî ve İslâmî bir sembol olan Davud Yıldızını da gasp etmiş durumda.

Benzer şekilde "İsrail" kelimesi de Nebevî ve İslami bir sözcüktür. Allah uğruna gece yürüyenleri anlatır. Kuran-ı Kerim'de Hz. Yakup’un (as) lakabı olarak zikredilir. Yahudi inancına göre de bu kelime Hz. Yakup (as) ile ilgilidir. Lakin Yahudiler, Hz. Yakup’un Tanrı ile güreşip O'nu yendiği için bu ismi aldığına inanırlar.

Özetle insanlığın başına bela olan Siyonizm, bir yandan ilk kıblegahımızı elimizden alırken diğer yandan kelimelerimizi ve sembollerimizi işgal ediyor. Öyle ki bize ait olan ve bizim için çok önemli olan değerlere bile bizi düşman edecek kadar zihinlerimizi de işgal etmiş durumda.

Cenabı Allah bizlere birlik ve beraberlik içinde tüm değerlerimize sahip çıkabilmeyi ve dünyanın baş belası olan siyonistlerden kurtulmayı nasip etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatmanur Bektaş Arşivi

İhsan

17 Ağustos 2024 Cumartesi 00:01