Fatma Betül Felhan
Fatma Betül Felhan HAYATA SONDAN BAŞLAYANLAR!

HAYATA SONDAN BAŞLAYANLAR!

Hayatı yaşamanın keyifli olduğu günlerdi o günler. Sadece hayalleri genç, yüzleri genç acıları genç insanların tadını çıkarabileceği günler. Nedense bizler hayatta iken hayatı değil hep ölümü düşündük, ölümle birlikte yaşadık. Öldüğümüzde bu hayatın gülümseyen yüzü kapımızı çalmaya başladı. Elimizdeyken kendisine sahipken reddettiğimiz taleplerini geri çevirdiğimiz hayata onu elimizden kaçırdığımızda mı kıymet verecektik. Netice itibariyle hayat bize küsmüştü bizim ona küstüğümüz günlere nispet. “bir ölür bin diriliriz” diyorlardı. Biz ise bin kere ölüyor ve fakat bir kere bile dirilmiyor, dirilmeyi istemiyorduk. Biz sadece ölüyorduk. Sadece biz ölüyorduk. Ölmek sadece bize mahsustu ölmeyi seviyorduk ölür gibi yapmışken ölmüş gibi yapmaktan nefret ediyorduk. Dücane ne güzel demiş ölmeye aşık bir ümmet ölmeyi arzulayan bir ümmet ölmek için savaşan hatta ölmek için var olan. Ölmek farklıdır çünkü ölmek gerçek anlamda var olmak gerçek anlamda yaşamak ölmek, kanın son damlasına kadar ölmek özgürlüktür. Bu bizim için böyledir ama biz biliriz ki ölmek son değil asıl burası sondur evet sondan başlarız biz yaşamaya. Sonumuz geldiği gün sonsuzluk kapılarını açar bize. Burada son bizim için bir güzelliktir. Güzelliktir çünkü daha iyiye daha güzele kavuşmak için. Ölmek uyanmaktır. Uyanmak derin uykudan ve olabildiğince yükseklere uçmak özgürleşmek, gökyüzünü kıskandıracak kadar. Ölmek var olmaktır. Evet var olmayı özgürlüğü seçmiş insanlar için mi üzülmeliyiz. Yoksa yaşamayı elinin tersiyle iten yaşamaktan korkan insanlar için mi. Ölmenin bir güzellik olduğunu yüzüne okunan ölüm kararıyla sevinen insanlardan öğrenirken onlara üzülmeliyiz mi? Gülüyorlar, hayata değil ölüme, sonsuzluğa, özgürlüğe. Biliyorlardı ki bu onlar için özgürlük. Özgürlüğü seçtikleri için ölüyorlardı. Özgürlüğün rengi kırmızıydı. Özgürlük talep edilince kıpkırmızı kesiliyordu dünya! Bu kırmızılık bize hüzün değil mutluluk getiriyordu. Gerçek hayata kavuşmanın mutluluğu. Hayatta özgür olmak, onu da başardık İslam özgürlük demekti. Bizi ölmeden önce ölüme davet eden bir güzellik. Özgürlüğe uyanmak İslam nuruyla! Tüm acılara rağmen.

Adalet! Biz dünya adaletini istemiyoruz. Biliyoruz ki incitilen toprağın bile hakkının alınacağı günler gelecek. Dedik ya biz sondan başlarız. Sonumuz geldiği zaman hayatımız başlayacak. Öleceğiz! Hem de ne ölmek. Ölümümüz insanlara umut şarkısı olacak. Çocuklar bizim adlarımızı söyleyerek koşacak sokaklarda. Gökyüzü açılacak gerçek kuşların uçtuğu. Ölüm getirmeyecek artık kuşlar.

Biz öleceğiz kadınlar ağlamayacak artık. Adımıza şarkılar yazacaklar. Ölmeyecek hiçbir anne. Biz öleceğiz! Babalar eve ekmek getirecek en sevdiğimiz yiyeceği. Kanlı olmayacak babaların yüzleri. Ve seveceğiz her şeyi. Hayallerimiz olacak.

Biz öleceğiz ve dünya güzel bir yer olacak.

Vesselam...

                                                                                  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Betül Felhan Arşivi

DÜŞÜNCE ÖZGRÜLÜĞÜ VE ENGELLER

14 Kasım 2016 Pazartesi 05:00

Öncelikler denklemi

24 Ekim 2016 Pazartesi 02:14

Sistem eğitimi

10 Ekim 2016 Pazartesi 09:02

Yaşasın ölüm!

26 Eylül 2016 Pazartesi 09:01

Yeni fikirlerin kabullenilmesi

09 Mayıs 2016 Pazartesi 02:01

Taklitçi ilim!

11 Nisan 2016 Pazartesi 06:19

“Ey iman edenler, iman ediniz!”

04 Nisan 2016 Pazartesi 06:41

Kara konuşanların oyunu!

21 Mart 2016 Pazartesi 06:04

Müslüman kimliği

14 Mart 2016 Pazartesi 06:37