İslam’ın Özü Sünnet-i Seniyye

Sünnet; sözlük anlamıyla,"yol, gidiş, tabiat, prensip, kanun" demektir. Terim anlamı ise, Peygamber Efendimizin (sav)'in söz, fiil ve takrirlerinin tümü manasına gelir.

Yani Peygamber efendimizin hayatı boyunca yerine getirmiş olduğu örnek davranışların tümüne sünnet deriz.

Günümüzde bazı çevrelerde İslâm’ı anlayıp yaşamak için sadece Kurân’ın yeterli olduğu; sünnetin sanki bir hükmü yokmuş, daha değersizmiş gibi yansıtıldığı bir anlayış yaygınlaşmaya başladı.

Bu zihniyetin insanları "Kur’ân bize yeter" ifadeleriyle Sünnet’i hafife almaktadır. Maksatları ise İslam'ın içini boşaltmak ve yaşanmasına zarar vermekten başka birşey değildir.

Kurân-ı Kerîm, Efendimiz (sav)'in hayatıyla tefsir edilmiştir. Hadis-i Şerifler, âyetleri açıklarlar ve Kuran'da olmayan hükümler hakkında bilgi verir. Mesela Kuran'ı Kerim'de birçok ayette "namazı kılın" emri var. Ancak namazı nasıl kılacağımız ayrıntılı bir şekilde, geçmemektedir. Bizler namazı nasıl kılmamız gerektiğini ve bunun gibi Kuran'ı Kerim'deki birçok hususun açıklamasını Peygamber efendimizden öğrendik.

Kur’ân ve Sünnet, birbirinden ayrılmaz iki esastır. Kuran'ı Kerim'in birçok yerinde peygamber efendimize itaat etmekle alakalı ayetler bulunmaktadır:

"De ki; eğer Allah’ı seviyorsanız; bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin" (Ali İmran/31)

"Allah`ın Resûlünde sizin için kendisine uyulacak en güzel örnek ve numûneler vardır." (Ahzâb/21)

"Peygamber’e itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur..." (Nisa/80)

" O asla kendi arzu ve hevesine göre konuşmaz. Onun bildirdikleri, kendisine Allah tarafından gelen vahiyden başka bir şey değildir."(Necm/3,4)

Kuran'ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde sünnete sarılmanın, dinin vazgeçilmez bir esası olduğunu kesin olarak ifade eden âyet ve hadisler pek çoktur. Günlük yaşantımızda ve attığımız adımlarda sünneti seniyyeye uygun hareket etmek ibadet hükmündedir ve mükafatı pek büyüktür.

Sünneti seniyyeyi hafife alanların akıbetini ise yine efendimiz (sav) bize bildirmektedir:

"Sünnetimi terkedene Allah ve ben lanet ederiz."(Tirmizi)

"Sünnetimden yüz çeviren benim yolumu takip etmiş değildir."(Buhari)

"Bizim yolumuza uymayan bir işi yapanın bu ameli merduttur(reddedilmiştir)." (Buhari)

Efendimizin sünnetinin ehemmiyetini: "Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıkı yapışır ve uyarsanız asla dalalete sapmazsınız. Bunlar, Kurân-ı Kerîm ve benim sünnetlerimdir." Hadis-i Şerif'inden de anlıyoruz.

Ayet-i Kerimelerden ve Hadis-i Şeriflerden de anlaşılacağı üzere Allah’u Tealayı razı etmenin yolu sünnete tabi olmaktan geçmektedir. Öyleyse Efendimiz (sav)'in sünneti İslam'ın ta kendisi değil de nedir?