Sezai Keskin

Sezai Keskin

İŞYERİNDE ÇALIŞIYOR GÖRÜNME İNCELİKLERİ

İŞYERİNDE ÇALIŞIYOR GÖRÜNME İNCELİKLERİ

Patron fabrikayı dolaşırken bakmış işçilerden biri çıkış kapısına yakın bir yerde oturmuş gazete okuyor…Bir tur atıp aynı yere gelmiş. Bakmış işçi aynı yerde bu defa salak salak etrafı seyretmekte…Fena halde öfkelenmiş, yanına gidip sormuş: “Senin haftalığın ne kadar delikanlı?”

Genç:

- “250 dolar efendim…”

Elini cebine atmış patron:

- “Al şu 250 doları kaybol buradan, bir daha da seni bu fabrikada görmeyeyim…”

Delikanlı parayı alıp gitmiş. Patron daha sonra ustabaşının yanına gitmiş: “Sen burada bostan korkuluğu musun be adam? İşçin mesai saatinde oturmuş gazete okuyor sen oralı olmuyorsun?..” demiş.

Ustabaşı:

- “Hangi işçi? Şu demin kapının yanında gazete okuyan kırmızı tişörtlü çocuk mu?..”

Patron:

- “Tastamam o!” demiş.

Ustabaşı gülmüş:

- “Efendim o işçi değil, köşedeki kahvehanenin garsonu… 20 dolar borcumuz vardı, arkadaşların parayı toplamasını bekliyordu!..”

 

İşveren ve işçi ilişkileri hiçbir zaman iyi olmamıştır. Patron işçiyi, işçi patronu kemirir durur, bu hep böyle olmuştur. Her işyerinde bir takım yalaka denen bukalemun tipler vardır. Bunlar sizinle arkadaş gibi görünür sizi patrona satar. Böylelikle işini garanti almayı hedefler. Dalkavukluk dünyada geçerli tek meslektir. Yine buna paralel olarak işçisine zammı lüks görüp, yurtdışında adı başka tadı başka gezilerde fahişelere tek seferlik için 200 dolar verenleri de biliyoruz. Yani, kim kimi öperse bir durum var ortada. İşinizi korumanın en iyi yolu patronunuza asla işinizi sevmediğinizi belli etmemenizden geçer. Eğer patronunuzun size değer vermediğinizi ve hak ettiğiniz ücreti almadığınızı düşünüyorsanız böyle durumlarda iş yerinde "çok çalışıyor" görünmek isteyenlerin yapması gerekenleri şunlardır:
Her zaman elinizde evrakla yürü. Elinde evrak bulunan insanlar, özellikle işverenlerin gözünde kolayca çok çalışıyor imajı çizebiliyorlar.
Bilgisayarı meşgulmüş gibi kullan! Tabii iş yapıyorum diye e-postalarını kontrol edebilir, sohbet edebilir, hatta sevdiğin bir arabanın özelliklerini takip edebilirsin. Eğer patron yakalarsa, "Yeni bir yazılım deniyorum" mazereti genellikle çalışır.

Masanı kalabalık tut. Çalışma masası üzerinde ne kadar çok malzeme varsa o masanın sahibi, işverenlere, o kadar çok çalışkan gözükür. Bu sebeple masanızda ilgili ilgisiz her zaman bir sürü şey bulundurun.

Sesli mesaj sistemi kullan. Gün boyu seni sürekli birileri arayarak onlar için bir şeyler yapmanı isteyecektir. En önemlisi de senin internette sörf ile geçebilecek zamanını çalacaklar. Bu sebeple eğer mümkünse sesli mesaj sistemi kullanmak akıllıca bir çözüm olur. Hatta cihaza "Yoğun işlerim sebebiyle şu an yanıtlayamıyorum, lütfen adınızı ve telefonunuzu bırakın, daha sonra size döneyim" mesajı yerleştirmek akıllıca bir davranış olur.

Sabırsız ve huzursuz davran. Eğer işverenlerin gözü önündeyken aceleci ve huzursuz davranırsan, patron sizin çok çalışmaktan gerilmiş olabileceğini düşünecektir.

Ofisi geç terk et. Her zaman çalıştığın yeri geç terk et. Özellikle patron oradaysa ondan önce asla çıkma. Masanda bazı magazin dergilerini ya da gazeteleri oku ama sakın erken çıkma.

Etkileyici iç geçir. Aynı ortamda birileri varken yüksek sesle iç geçirmek, evrendekilere son derece yoğun ve baskı altında olduğun mesajını verir. Patronlar buna bayılır.

Yığın stratejisini iyi uygula. Odanın kalabalık ve sürekli çalışılır bir yer olduğu mesajını vermek için sadece masanı değil, yerleri de bir şeylerle doldur. Kalın bilgisayar kitapları olabilir. Özellikle patron odaya geldiğinde üzerinde kitapların bulunduğu bir koltukta kendisine yer açmanız patronun size minnetle bakmasını sağlayacaktır.

Kendi sözlüğünü kendin yarat. Bazı teknik terimleri öğren ve bunları özellikle toplantı zamanlarında bol bol kullan. Kimse ne söylediğini anlamayabilir ama öğreneceğin bu kelimeler patronunun gözünde minnettarlık olarak sana geri dönecektir.

Patrona göndereceğin yazılara dikkat et. Örneğin burada anlattığım taktikleri arkadaşlarına gönderirken sakın patrona da gönderme!

Dünyada patron-işçi ilişkilerinin iyi olmadığı bilinen bir gerçektir. İşçisinin hakkını koruyan patron var mıdır? Duyan varsa haber versin. İşçi patronun gözünde bir mal mıdır? işçilerin akşam eve gitmesi dahi para ve zaman kaybı sayılır mı? sabah zaten işyerine dönüleceğinden eve gitmek bir lüks sayılır mı?

Uzun söze hacet yok, böyle başa böyle tarak…Böyle patrona böyle işçi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sezai Keskin Arşivi
SON YAZILAR