Sözümüz küçük olsun, sezgimiz büyük olsun.

Az kavram ile çok şeyleri kavrayacak kıvraklığa erişelim, demeye çalışıyorum.

Demeye başlayalım o zaman…

Zenginliğin itibar kriteri olduğu toplumumuzda, kiri ter olan insanlara ne çok hasret çeker olduk.

Gayreti olanı hayrete düşürmeyen Allah, ne büyüktür!

Gizli işi az olanın güzel işi çok olur.

Dikkat zihnin hassasiyeti, rikkat ise kalbin hassasiyetidir. Kalbine yenik düşen insanlara Selam olsun.

Hisse derdinde olmadan hislere seslenecek, kelâm ehli kemâl şahsiyetlere çok ihtiyacımız var.

Çocukların mâsumiyet karnesindeki notlar, bizim samimiyet karnemizde yer almadıkça sınıfı geçmemiz mümkün olmayacak.

Birilerinin iki dudağının arasından çıkacak söze yönelik ikbâl beklentisi içinde olanlar, dik duruş sergileyemezler.

Tek noktalı cümlelerde virgül zengini olduğumuz zaman zihnimiz kemâle ermiş olacak fakat anlaşılamamak da kaderimiz olacak.

Noktalı son cümleyi kuran ölümden önce, sen yine de virgülünü kaybetme!

Vakitli ferâset, büyük adamların verâsetidir. O büyük adamlara liderlik nasip olursa, vârislerine de bilgelik nasip olur.

Aldığı maaşa ihtiyacı olan insanların belediye başkanlığı yaptığı beldelerde, akçeli işlerin gölgelerde konuşulmasına cesaret edecek kimse çıkamaz.

Gayreti olmadan kurbiyete bel bağlamış olanın hâli, yükseklerde tanıdığı olan alçaklardan olmayı şeref saymayla eşdeğerdir.

Anayasamızın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeleri arasına; gayreti olmayanın hiçbir şey olmaya hakkı yoktur, maddesini eklemek zorundayız ki adâlet adlı yiğidi düştüğü yerden ayağa kaldıralım.

Çehren ile kazandığını çenen ile kaybetme ki altının gümüşten farkı seni kıymetlendirsin; paha biçilemez ol.

Bana güven, diye başladığımız cümleleri yemin ile desteklemek zorunda kalırsak, bilinmelidir ki en güvenilmez kişi kendimiz olacağız.

Vakar ile fakir arasında bağ kurmak istersen, kibirden uzak fakirin vakarına kıymet biçemezsin.

Merhamet medeniyetinin mimarı olan Türk Milletinin vefası, insanlığın vefatına kadar devam edecektir, inşallah.

Hak temizdir, menfaat kirli. Hak, bizim sokağın çocuğudur; menfaat, sokak çocuğu…

Kuvvetini meydanlardan alan liderler, rakiplerine meydan okuma cesaretini de meydanlara seslenişlerinden alırlar. Hitabet, lideri farklı kılandır.

Eli öpülesi idareci; kurumunun ak saçlılarını yürüdüğü yola ışık eden, kurumunun gençlerini de yürüdüğü yola âşık edendir.

Husumetinin kölesi olmuş idareci kılıklı kişilerin, kurumlarına hasenâtı olmaz.

Yaptıranı mağdur etmeyen iş, yapanı da hiçbir zaman mahcup etmez. Emniyet ve ehliyet burada gizlidir.

Emeği izzetli olanın ekmeği lezzetli olur. Mâişet ve makam kaygısıyla insan dik duruşundan taviz verirse, emeğindeki izzeti, ekmeğindeki lezzeti kaybeder.

Kralın adamı olmak yerine, adamın kralı olmayı seçerseniz, başınızdaki tacı, kralı gelse alamaz.

Yabancı futbolcu oynatmayan bir takımımızın şampiyonluğunu görmeyi, ahirete bırakma Allah’ım!

Bir öğretmenin kuracağı en güzel cümle:

Yaptıklarımızın doğru olmadığını fark ettik. Doğruyu yapmanın ne kadar zor olduğunu anladık. Bakalım hangimiz, konfordan vazgeçip zora tâlip olacak?

Eleştiri, kıymetini teklifinden alır. Teklifsiz eleştiri, gürültüden ibâret kalır.

Merhametten maraz doğar, derler ya… Bu yanlıştır. Maraz, mevzuata aykırı merhametten doğar.

Kayıt dışı ile mücadele eden bizleri, Rabbim kayıt dışı istihdam etmesin. Sigortamız, insanlara faydalı olabileceğimiz işler için yapılsın, inşallah.

Gönüller bir…

Gönüller bir olunca, günler bir…

Dostunuzu artırın bu dünyada,

Çoktur düşman, olsa da bir…

Nazım kokan kısacık uzunları şiirle bitireceğiz gâliba. Şiirin en güzeli, şiirin kıymetini arz eden olsa gerek. Biz de öyle yapalım:

İnsanlığın Serveri’nin övgüsüne,

Mazhar olan sanat eseridir şiir.

Şiire sevdalı güzel insanlarla,

Biliriz, güzelleşir bu koca şehir.