Konya’da Cumhuriyetin 10. Yılına özel yapılmıştı, 100. Yılında kaderine terk edildi!

Konya’da Cumhuriyetin 10’uncu yılını kutlamak amacıyla 1933 yılında yapılan anıt, kaderine terk edildi. Siyaset Bilimci ve Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz ise döneme ait, 10’uncu yıl anıtları ve belgizar taşlarını araştırdı.
Konya’da Cumhuriyetin 10. Yılına özel yapılmıştı, 100. Yılında kaderine terk edildi!

Siyaset Bilimci ve Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz, Cumhuriyetin 10’uncu yılını kutlamak amacıyla 1933 yılında Konya’da Valilik, Kaymakamlık ve Köy muhtarlıkları tarafından yaptırılmış olan 10’uncu yıl anıtları ve belgizar taşlarının araştırmasını yaptı. Konya şehir merkezinde, bazı ilçelerde ve köylerde olmak üzere daha önceki yıllarda yaptığı araştırmalarda dokuz adet cumhuriyet anıtı tespit edildiğini, 2004 yılında yapılan başka bir çalışmada ise on altı tane anıtın kayıtlarda yer aldığını belirtti. (1)

91 YILLIK GEÇMİŞİ VAR

Tokgöz; Cumhuriyetin 10’uncu yılı anıtları hakkında özellikle Konya belediye binası önündeki refüjde bulunan 10’uncu yıl anıtının çok meşhur ve bilinen bir anıt olmakla birlikte diğerleri ile birlikte unutulduğunu, unutulmakla kalmayıp yerinden söküldüğünü hem de yok olduğunu bazılarının ise doğal ortamda kaderine terkedildiğini ve herhangi bir koruma altına alınmadığını söyledi. Cumhuriyetin 10.yılı anısına yapılmış her biri ayrı bir milli yadigar olan bu anıtlara en başta cumhuriyet bayramlarında kamu makamları ve vatandaşlar tarafından sahip çıkılması, anıtlara ziyaretler yapılması ve ilgi gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Konya’da 91 yıllık tarihi geçmişe, maziye ve toplumsal hafızaya işaret eden toplam 17 Cumhuriyet anıtının yapıldığını belirtti. Konya’nın son 950 yıllık Selçuklu devleti, Osmanlı devleti ve Cumhuriyet dönemi itibarıyla şehir merkezinde bu türden yapılmış bir milli bayram hatırası veya benzeri herhangi bir tarihsel anıt bulunmadığının altını çizdi.

cumhuriyetin-10-yili-2.jpg

LİTERETÜRDE YER ALMAYAN ANITI BULDU!

Tokgöz, Yatağan köyüne 1 Şubat 2024 tarihinde yaptığı ziyarette Ahmet Mürsel türbesi mezarlığında Yatağan Köyüne ait 1933 yılında yapılmış ve de literatürde yer almayan bir Cumhuriyet anıtı bulduğunu ve kamuoyuna yeni bir tarihi saptama olarak aktardı. Yatağan köyü anıtı ile birlikte Konya’da 1.Ulusal Mimari akımı kapsamında dikilen 17 tane anıt olduğunu vurguladı. Konya kent tarihi ve kültürünü tespit ve araştırma kapsamında saha gezileri yaptığını ve cumhuriyet anıtlarının bulunduğu bazı mahalle muhtarları ile görüştüğünü belirten Siyaset Bilimci Ömer Tokgöz, Konya’ya 43 km uzakta bulunan Yatağan köyüne gittiğini ve köyün kurucusu Horasan erenlerinden olan Ahmet Mürsel efendiye ait türbeyi ziyaret ettiğini söyledi. Türbeye bitişik olarak 2000 yılında açılmış Köy Müzesi evi ile tarihi mezarlık bulunmaktadır. Köy müze binası önünde antik taşlar, dam yuvağı ve loğ taşları ile cumhuriyetin 10.yılı adına yapılmış anıt yer almaktadır.

cumhuriyetin-10-yili-8.jpg

HİLAL VE AY MOTİFLERİ GÖZLEMLENDİ

Tokgöz, Yatağan Köyü 10’uncu yıl anıtının işlendiği taş blokun köy çeşmesinde olduğu gibi Elenkirit Dağı’ndan getirilen blok taş üzerine soldan sağa doğru yatay olarak ve çapraz biçimde ve büyük harflerle kazındığını, sol üst tarafında yukarıya dönük biçimde hilal ve ay motifi işlendiğini, en altta tarih yazıldığını, ortada üç satır alt alta kelimeler hecelenmiş olarak “ Cumhur- iyyet mey- danı” yazılı olduğunu belirtti. Anıt yazılarının okunur şekilde ve fazla yıpranmamış olduğunu da aktardı.

Tokgöz; Cumhuriyet anıtlarının nasıl ortaya çıktığını anlamak ve 91 yıl önce Konya’da yaptırılan bu anıtların değerini kavramak için o günlere tarihi ve siyasi bir yolculuk yapmak gerektiğini belirtti. Bu kapsamda:

İlk olarak seçimle belirlenen devlet yönetim modeli olarak halkın Cumhuriyete sahip çıkma saikiyle 10.yıl kutlamalarına katıldığını,

Ülkeyi işgalden kurtaran asker ve devlet adamı Mareşal Gazi Mustafa Kemal’e duyulan şükran duygusunun yoğun olduğunu,

On beş yıldan fazla süren seferberlik ve savaşlardan binlerce şehit ve gazi vererek başarıyla çıkan ve bağımsızlığını Anadolu’da adeta yeniden tescil eden toplumun milli birlik ve beraberlik coşkusu yaşadığını,

10’uncu yıl nedeniyle yapılan tüm anıtlar üslup olarak birinci ulusal mimari akımına göre yapıldığını, anıtların mahiyetini anlamak için 1908-1930 yıllarında hakim olan mimari sanat anlayışını tanımak gerektiğini, vurguladı.

cumhuriyetin-10-yili-3.jpg

TÜRKLERDE BAYRAM KUTLAMA OLGUSU

Türklerde bayram kutlamaları olgusunu Tokgöz şu şekilde anlattı; Kutlama olgusu Türklerin Orta Asya’dan göç etmesinin öncesinde başladı. Bu konuda hazırlanan bilimsel bir makalede: “ Fransız ihtilalinden sonra Milliyetçilik ülküsüyle yeniden şekillendi. Türklere özgü gelenek, görenek, âdetlerine göre ve İslamiyet’in etkileri gözetilerek kutlanmaya başlayan bayramlar süreç içerisinde farklı biçemler aldı. Osmanlı Devleti’nde XVII. yüzyıldan önce “şehzadelerin doğumu, sancağa çıkması ve sünnet merasimleri, sefere çıkma ve dönme anları, dinî bayramlar, çeyiz ve düğün alayları, kandiller, Kadir Gecesi, nevruz (baharın gelişi)” gibi törenler Türk kültürünü yansıtan kutlamalardı.

Bunlara ek olarak Divan-ı Hümayun Toplantıları, Cülus, Selamlık, Kılıç Alayı gibi devletin idaresinin kontrolünde düzenlenen merasimler de vardı. Osmanlı Devleti XIX. yüzyılın başlarına doğru yenileşme son dönemine doğru da dağılmayı önleme üzerine yoğun çaba sarf etti. Hâlihazırda devam eden kutlamalara Sultan II. Abdülhamid döneminde yeni törenler, millî marş ve özel günler eklendi. Bu tür girişimlerin ana düşüncesi devletin çözülmeye başladığı süreçte toplumu bir arada tutma ve kaynaştırma olgusuydu. İttihat ve Terakki yönetiminde bazı aydınlar Türkçülük fikrinin temel alındığı ve millî duyguları yükseltecek birtakım faaliyetlerin düzenli hâle getirilmesini sağlamak adına gündem oluşturdular. Bu gündemde ilk ortaya çıkan fikir Osmanlı Devleti’nin kuruluş tarihinin “İstiklal-i Osmanî Günü” olarak kutlanılmasıydı Mebusan Meclisi’nde tartışmaya açılan bu kutlamaya ek olarak Meşrutiyet’in ilân edildiği gün olan “10 Temmuz (23 Temmuz 1908)” da bulunmaktaydı. Layiha Encümeni’ne taşınan kutlama teklifleri sonunda meşrutiyetin ilan edildiği gün 23 Temmuz 1908 günü millî bayram olarak kabul edildi. 2.meşrutiyet bayramı Cumhuriyet döneminde 1930’lara kadar kutlanmaya devam etmiştir. Bu bayramlar dışında başkent İstanbul’da vakıf mekteplerinin öğrencilerinin katılmasıyla kutlanmaya başlanan 19 Nisan 1916 “İdman bayramı” ve 2 Mayıs 1916 tarihli “Çocuk Bayramı” da bulunmaktaydı. Selim Sırrı (Tarcan) Bey’in girişimleri ile Kadıköy’de gerçekleştirilen idman bayramında İsveçli Felix Karling’in bestesi olan “dağ başını duman almış” marşı gibi şarkılar Türkçeye uyarlandı ve söylendi.

cumhuriyetin-10-yili-4.jpg

ÜCRETSİZ ETKİNLİKLER ORGANİZE EDİLDİ

19 Nisan 1925 tarihinde meclise verilen dört maddelik kanunla Cumhuriyet’in ilan edildiği tarih olan 29 Ekim’in millî bayram olarak kutlanması kabul edildi. Millî bayram olarak Cumhuriyet kutlamalarında öne çıkan üç önemli öge şu şekildeydi

Resmi kabul,

Resmi geçit tören,

Gece organize edilen fener alayı, balo, tiyatro, film gösterimi gibi ücretsiz çeşitli etkinlikler.

Başkent Ankara’daki kutlamaların benzerleri ülkenin değişik şehirlerinde yapıldı. Resmi geçit töreni ülkenin toplumsal, kültürel, sportif, ekonomik alanlarındaki gelişmelerini ortaya koymak adına kamuoyunu yapılan bir duyuru ve bayrama katılan ülkelerin büyükelçilik temsilcileri için öne çıkan propaganda aracıydı. Hem yurt dışındaki hem de yurt içindeki kamuoyuna önemli mesajların verildiği bu kutlama töreni devletin halkla kaynaşmasını da sağlıyordu.” (2) bilgisi milli bayramların tarihsel ve toplumsal arka planını göstermektedir.

cumhuriyetin-10-yili-5.jpg

‘İLK MİLLİ BAYRAMDIR’

Siyaset Bilimci Ömer Tokgöz tespitlerine devam ederek: “Cumhuriyet Bayramı ülkemizin ilk milli bayramıdır, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta kutlanan bir millî bayramdır. 1925 yılında çıkarılan bir yasa ile ulusal (millî) bayram olarak kutlanmaya başlanmıştır” dedi.

Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında 1933 yılında gerçekleşen onuncu yıl kutlamalarının ayrı bir yeri ve önemi vardır. 1923' te kurulan Cumhuriyet'in on yıl gibi kısa bir süre içinde gerçekleştirdiği reformların ve ekonomik kalkınmanın halka ve tüm dış dünyaya gösterilmek istenmesi Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına farklı bir anlam yüklenmesine sebep oldu. Onuncu yılda kutlamalar daha önce yapılan bayram kutlamalarından çok daha geniş bir şekilde organize edildi. Hazırlıklar için 11 Haziran 1933 tarihinde TBMM'de görüşülen ve 12 maddeden oluşan 2305 sayılı "Cumhuriyet’in İlanının Onuncu Yıl Dönümü Kutlama Kanunu" kabul edildi. Bu yasa ile 10. yıl kutlamalarının üç gün sürmesi, etkinliklerin halka ücretsiz sunulması ve bu günlerin resmi tatil olması kararlaştırıldı. Çıkarılan genelge ile de bayram kutlama çalışmalarına katılan Yüksek kutlama komitesi ve İl kutlama komitesinde yer alanlara, görevlilere asker, öğrenci ve memurlara ücretsiz ulaşım imkanı sağlanması, konser, seminer, tiyatro temsili yapılması, sinema gösterimi, radyo anteni kurulması ve Atatürk’ ün Ankarada yaptığı 10.yıl konuşmasının canlı olarak bayram meydanlarında ve köy odalarında dinletilmesi, ücretsiz Türkiye geneline bayrak flama gönderilmesi, ücretsiz sigara dağıtımı vb. yapıldı.

cumhuriyetin-10-yili-6.jpg

‘KUTLAMALAR ÇOK RENKLİ GEÇTİ’

Tüm yurtta, 10. yıl bayram kutlama törenlerinin yapıldığı yerlere "Cumhuriyet Meydanı" adı verildi ve isim koyma törenleri yapıldı. İsim konma törenleri sırasında hatıra olarak "Cumhuriyet Anıtı" veya "Cumhuriyet Taşı" denilen mütevazi anıtlar yapıldı. Konya’ da Cumhuriyetin 100.yılı vesilesiyle 10.yılının nasıl kutlandığını araştırmıştım.(2) Kutlamalar, çok renkli geçti. Gazi Mustafa Kemal, Ankara Cumhuriyet Meydanı'nda Onuncu Yıl Nutku'nu okudu. Onuncu Yıl Marşı bestelendi ve marş her yerde okunur oldu. 1934 yılından 1945 yılına kadar yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamaları bazı değişiklikler dışında 1933 yılında yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamaları örnek alınarak düzenlendi.(3 )

Konya’da 10.yıl kutlama etkinlikleri kapsamında Alaaddin Tepesi önüne Cumhuriyet meydanı ismi verildi. meydanın farklı yönlerine, belediye binası ve orduevi tarafına kutlama mesajları içeren pankartlar asıldı. “10. Yıl Takları” hazırlatıldı. Özellikle Konya kentinin iç dinamikleri olan valilik, belediye, bankalar, fabrikalar, cemiyetler, sanayi ve ticaret odaları, spor camiası, çiftçiler, Cumhuriyet Halk Fırkası, kentin önde gelen yöneticileri, kolordu komutanı, iş adamları, farklı meslek grupları geçit törenine katıldı. Bayram takları ağaç dalları ve pankartlarla süslendi. Taklar caddelerin ortasına yer alacak şekilde ve altından insan ile araçların geçebileceği şekilde yapılmıştır.

cumhuriyetin-10-yili-7.jpg

BİRİNCİ ULUSAL MİMARLIK AKIMININ NİTELİKLERİ

Tokgöz 10’uncu yıl anıtlarının mimari yönlerini ve değerini anlamak için 1.Ulusal mimari akımını bilmek gerekir diyerek bu akım hakkında bilgiler verdi; “Ulusal mimarlık akımı 1908-1930 yılları arasında hakim ve yaygın bir mimari ekoldür. Bu ekolün başta gelen temsilcileri Mimar Vedat Tek ve Mimar Muzaffer ve dönemin diğer mimarlarıdır.(3) Özellikle akımı başlatan Mimar Vedat Tek ulusal mimarlık ekolünün Osmanlı -Türk mimarlığının kemer, kubbe, saçak ve çini duvar gibi öğelerinden yararlanarak I. Ulusal Mimarlık üslubunun biçimsel ve kuramsal temelini oluşturmuştur. Literatürde Milli Mimari Rönesansı olarak nitelen en akımı yakından incelersek: Birinci Ulusal Mimarlık akımı, 1908-1930 yılları arasında, batılılaşma eğilimine ciddi anlamda ilk tepkilerin ortaya çıktığı ve 22 yıl süren kısa dönem içinde mimaride ifade bulan akımın adıdır.

Kaynağını Ziya Gökalp’in geliştirdiği Türkçülük akımından alan bu dönem, milli bir sanat ve mimari yaratma özleminin de dışa vurumudur. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra başa geçen İttihat ve Terakki Partisi,1860’larda gelişen Osmanlıcılık ve onu takip eden İslamcılık yerine, Türklük kavramını koyarak çok uluslu olan millet için, ortak din yerine ortak tarih, kültür ve dil mirasını, sonucunda da ortak bir mimari üslubun oluşmasını desteklemiştir.

Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi genel anlamda Osmanlı ve Selçuklu yapılarındaki kemerler, motif ve bezemelerin, batının yapım tekniği ile yeniden yorumlandığı eklektik bir mimari üslup olarak tarif edilebilir. Bu mimari üslup, Neo-Barok akımının eklektikliğini, Art Nova’nın özellikleri ile birleştiren bir tutum sergilemektedir. Bu dönemde inşa edilen yapılar, özellikle dış cephelerinde kullanılan Osmanlı ve Selçuklu motifleri ile ulusal bilincin oluşmasına da destek olmuştur. Bu dönemde yapılan okul, hükümet konağı gibi kamu binalarında kullanılmış, çeşme ve 10. yıl anıtı gibi eserlerde şahide özellikleri olarak kendini göstermiştir.

Cumhuriyet döneminde Konya şehir merkezinde yapılan ilk anıt Mimar Muzaffer bey tarafından yapılan Ziraat abidesi üzerine monte edilen Gazi Paşa/Atatürk heykeli ve ikinci anıt ise Cumhuriyetin 10.yılı anıtıdır. Anıt Konya’da yapılmış olan 10.yıl anıtları içinde en gösterişlisi ve Konya şehrine anlam katan pitoresk bir sanat anıtıdır. Alaattin tepesine 1936 yılında yapılan şehitlik anıtı ile uyumlu bir görsel perspektif oluşturmuştur.

1933 yılında Alaattin tepesi önünde Cumhuriyet meydanı verilen alana dikilen Cumhuriyetin 10.yıl anıtı olarak arka yüzü ve ön yüzünde iki ayrı mermer plaket konulmuş ve Atatürk'ün, Konya halkına Cumhuriyet bayramı için gönderdiği bayram mesajı yer almaktadır. Ortadaki üç basamaklı kaide ve iki yan tarafta sütunlar üzerinde bir ters u ile anıt bütünleşmekte ve ortada bir meşale Kaidesi ve sütun başlıkları siyah mermer granit olan anıtın iki sütunu beyaz mermer olup, meşale yine siyah granit olarak anıta etkileyici bir görünüm ve estetik duruş sağlamıştır.

Anıtın ön yüzünde mermer plaket üzerinde büyük harflerle: “Konya halkı onuncu cumhuriyet bayramında candan çoşkunlukla bu alanda kutladı. 29.10.1933” yazmakta ve Anıtın arka yüzündeki beyaz mermer plakette ise “Türk milleti ebediyyete akup giden her on senede büyük millet bayramını daha büyük seadetlerle refah içinde kutlamani gönülden dilerim. Atatürk” yazmaktadır.(4)”

cumhuriyetin-10-yili-9.jpg

6 OK YER ALIYORDU

Siyaset Bilimci ve Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz’ün yaptığı araştırmalar sonucunda 10’uncu yıl anıtının sütunlarının ön ve arka yüzünde CHP simgesi olan 6 ok yer almaktadır. Anıtın ön ve arka yüzünde köşelerde iktidardaki parti olarak devlet yönetimi olarak bütünleşmiş olarak parlamenter sistem ve fiilen başkanlık sisteminin tezahürü olan CHP’nin altı ok amblemi yer almaktadır. Anıt 1950li yılların sonunda Demokrat partili Konya Belediyesi tarafından her iki yüzünde yer alan 6 ok işareti nedeniyle kaldırılmıştır. Belediye itfaiye deposuna kaldırılan anıt daha sonra kaybolmuştur. Anıt Alaattin tepesinden Hükümet konağı ve Mevlana dergahına doğru yapılan bir çok fotoğraf çekimlerinde Şehitlik anıtı ile birlikte bir bütünlük oluşturarak tüm siyah beyaz karelerde yer almıştır.

Konya’ da Cumhuriyetin 10’uncu yılı anısına on yedi anıt dikilmiştir. Bunlar;

Akören ilçe 10.yıl anıtı

Akören Orhaniye köyü

Argıthanı köyü

Akşehir ilçesi

cumhuriyetin-10-yili-1.jpg

Böğrüdelik köyü

Çatören-Eksile köyü

Doğanhisar ilçesi

Glistra köyü

İsmil köyü

Kadınhanı ilçe

Karacaören köyü

Konya şehri 10’uncu yıl anıtı

Konya Erkek Lisesi

Sakyatan köyü

Sille köyü

Yarma köyü

Yatağan köyü

‘ÜCRA BİR KÖŞEDE DURUYOR’

Anıtlar hakkında bilgi veren Siyaset Bilimci Ömer Tokgöz, anıtların 10’uncu yıl anıtı hariç düşük maliyetle ve sade taş işçiliği ile 1-2 m yüksekliklerde yapıldığını, Kadınhanı anıtının diğerlerine göre biraz daha yüksek yapıldığını, malzeme olarak Sille ve Gödene taşı, granit ve mermer kullanılarak prizmatik üçgen veya silindirik biçimde yapıldığını, metin olarak standart bir cümle olarak: “ Cumhuriyetin 10.yılı bu meydanda coşkuyla kutulandı. 29.10.1933 tarihi ve bazılarında tarihin kanuni evvel olarak yer aldığını, (1) bazı anıtlarda kelime heceleme veya imla düşüklükleri de görüldüğünü, çoğunlukla üst köşesinde o günlerde parti ve devlet bütünleşmesi olarak devlet yapılandığı için CHP simgesi olan 6 ok sembolünün işlendiği görülmektedir. Bu anıtlardan Konya kent merkezindeki 10’uncu yıl anıtı, Akören ilçesi anıtı ve Akören Orhaniye köyü anıtı, Böğrüdelik anıtı, Karacaören ve Yarma anıtları ise kaybolmuştur. Diğerleri de yıpranmış biçimde ücra bir köşede durmaktadır ya da yok olmayı beklemektedir.

cumhuriyetin-10-yili-10.jpg

Çok partili demokratik hayata geçildikten sonra anıtlarda yer alan 6 ok simgelerinin tepki aldığını, devlet anıtı değil de bir siyasal partinin propaganda göstergesi şeklinde olumsuz yaklaşılarak kaderine ve unutulmaya terkedilmiştir. 1933 yılından sonra yapılan bayram kutlamalarında Cumhuriyet bayramının bir toplumsal seferberlik halinde özel kanuni kutlama bütçesi ve programı ile yapılan ve üç gün sürecek şekilde yapılmaması ve 10’lu yıllarda yoğun ve etkin biçimde hiç kutlanmaması da bu unutkanlığı tetikleyen bir realitedir. Sadece 50. Yıl, 75.yıl ve 100.yıl kitlesel programlar ile kutlanmıştır. Zamanla 29 Ekim Cumhuriyet bayramlarında yapılan resmi kutlamalar içinde törenlerin bir rutine indirgenmesi ve halk katılımından ziyade askeri birliklerin geçişi, öğrenci tören geçişi ve tebrikat protokollerinin öne geçmesi nedeniyle 10.yıl anıtları maalesef bayram kutlamalarında ve normal günlerde hiç gündem olmamıştır.

HEYKEL VE ANITLAR YAPILDI

Siyaset Bilimci Ömer Tokgöz, 19.ve 20.yüzyılda gelişen siyasal akımların etkisiyle ulus devletlerin ortaya çıktığını, İmparatorlukların dağıldığını, bunun sonucunda toplum yaşamında ülkelerin ve ulusların dönüm noktası olan bağımsızlık ve kuruluş günleri ve önemli tarihleri yaşatmak, kahraman asker ve kurucu yöneticileri yüceltmek, ulusal bütünlüğü simgelemek ve yaşatmak üzere abide, heykel ve anıtlar yapılmıştır. Osmanlı devletinin son döneminde ve Cumhuriyet döneminde de bu gelişmeler doğrultusunda milli duyguların ve hamlelerin arttığını ve bu saikle siyasal yönetim olarak devlet ile toplumun milli bütünlük içinde kaynaşmasını temsil etmek için abide ve anıtlar yapıldığını belirtti.

Türkiye’de Cumhuriyetin ilanının “10. Yıl” kutlama törenlerine nümerik tarih olması nedeniyle başta Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal olmak üzere devlet tarafından özel önem gösterildi. Kutlamaların üç gün sürmesi ve devlet-halk kaynaşmasının istenmesinin yanında hem yurt içine hem de yurtdışına güçlü mesajlar verilmesi düşünüldü.(5,6)

Bu yönüyle anıtların kolektif vicdanı güçlendirdiğini, milli bayramlar vesilesiyle bu anıtlar önünde ihtiram duruşu ile toplumsal coşku yaşanılan yerler olarak dün olduğu gibi bugün için de sosyolojik ve kültürel bir işlevi olduğunu belirtti. Anıtlar ve abidelerin mimari açıdan ve sanat eseri olarak bir değeri olmasının yanı sıra kuşaklar arası bütünlük sağlama işlevi bulunduğunu, anıtların devlet-millet kaynaşmasına örnek olarak toplum ve şehir belleğinde önemli bir yer ettiğini vurguladı.

Bu kapsamda Tokgöz;

Özellikle cumhuriyetin 10.yıl anıtının fotoğraflardan yola çıkarak yeniden yapılmasını, orijinal haliyle ilk yer aldığı noktaya konulmasını veya açılacak bir kent müzesinde replika modelinin konulmasını,

10.yıl anıtlarından halen var olanların kaymakamlık ve İlçe belediye ekiplerince çevre düzenlemesi yapılarak temizlik ve bakımlarının yapılmasını,

Yok olanların Valilik ve İl Kültür Müdürlüğü ve Üniversite mimarlık ve sanat tarihi bölümlerinin işbirliği ile aslına uygun biçimde yeniden yapılmasını,

Valilik riyasetinde Konya il genelinde başkaca Cumhuriyetin 10.yılını kutlama anıtları bulunup bulunmadığının araştırılarak belirlenmesini,

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yayınlanan Konya Ansiklopedisi ve halen yayında olan Konyapedia web sayfasına “Konyada Cumhuriyetin 10.yıl anıtları” hakkında bilgi maddesi konulmasını, önerdi.

Kaynaklar:

Konya 10.yıl Cumhuriyet Anıtları Cumhuriyetin 10.yıl anıtları, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Mayıs 2004, Nurettin Özkan,

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2710517

Uluslararası Türk Dünyası Bilimsel Araştırmalar Dergisi, International Journal of Turkish World Scientific Researches, 2022; 3(2): 121-140,Cumhuriyetin 10. Yıl Kutlamalarında Devlet-Millet Kaynaşmasının Somut Bir Örneği: Adana Tören Takları, Oğuz KALAFAT- Emine KALAFAT

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/29_Ekim_Cumhuriyet_Bayramı#:~:text=Hazırlıklar%20için%2011%20Haziran%201933,günlerin%20resmi%20tatil%20olması%20kararlaştırıldı

https://www.yenihaberden.com/konyada-cumhuriyetin-10-yili-nasil-kutlandi-iste-o-duygulandiran-anlar-1793323h.htm

https://www.yenihaberden.com/mimar-muzaffer-beyin-konya-gunleri-14126yy.htm

https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/cumhuriyetin-onuncu-yil-kutlamalari/

 Muhabir
Etiketler :