Konya’daki mahalleye damga vuran 5 asırlık çeşme

Konya’da 470 yıldır ayakta olan çeşme, tam 5 asırdır hizmet vermeye devam ediyor.
Konya’daki mahalleye damga vuran 5 asırlık çeşme

Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz Türk İslam medeniyetinde çeşmelerin sadece su içilen bir su yapısı ve hayır amaçlı vakfedilen yerler olmanın yanı sıra toplumsal ve sosyal dokuyu belirleyen kültürel bir anlam haritası oluşturduğunu söyledi. Tokgöz bu kapsamda Akçeşme olarak 470 yıldır Konya halkının lülesinden su ikram eden su yapısının Karaman Beylerbeyi ve Konya Valisi Ali Paşa tarafından 1554 yılında yaptırıldığını, tarihi çeşmenin beş asırdır hizmet verdiğini, bulunduğu semte isim kaynağı olduğunu ve bölgede 147 yıldır eğitim veren aynı isimde bir ilkokula da Osmanlı döneminden beri ilham kaynağı olduğunu belirtti.

whatsapp-gorsel-2024-04-19-saat-12-50-14-9c74f882.jpg

‘1554 YILINDA YAPILDI’

Tokgöz çeşmenin tarihçesi hakkında şu bilgileri aktardı: “Akçeşme Mahallesi’nin adını aldığı Akçeşme’nin üzerindeki kitabesine göre Osmanlı devleti zamanında Karaman Beylerbeyi ve Konya Valisi Ali Paşa tarafından hicri 962 yılında ve miladi tarihle 1554 yılında yapılmıştır. Vaktiyle Akçeşme Sokağı’nın başında yer alan çeşme, 1960’lı yıllarda sınır komşusu olan Piri Mehmet Paşa Mahallesi’ne kaldırılmıştır. Çeşme bugün Topraklık caddesinde 1877 tarihli ve yine ismini taşıyan Akçeşme İlkokulu’nun Üçler Mezarlığı’na bakan kısmında okul duvarı köşesinde ve kaldırımda faal olarak bulunmaktadır. Vali Ali Paşa Akçeşme’den başka Konya’da Fakih Dede Mahallesi’ne de yine Ali Paşa çeşmesi isminde ikinci bir çeşme daha yaptırmıştır. Bu çeşmede aktif olarak kullanılmaktadır. Çeşmelerin bakım ve onarımı için vakfiyeleri bulunmaktadır. 1923 yılından itibaren çeşmeler Belediyelere devredildiği için tamir ve bakımı belediyeler ve Koski tarafından yapılmaktadır.”

whatsapp-gorsel-2024-04-19-saat-12-50-16-710749d9.jpg

NAM-I DİĞER AKÇEŞME

Konyapedia ansiklopedisinde yer alan bilgilere göre Konya’yı çevreleyen dış surların hemen yanında olan bu mahallenin ismi en eski tarihli olarak 10 numaralı 1659-1661 tarihli Şeriye Sicili’nde geçmektedir. 1256 (1840) tarihli Osmanlı Dönemi nüfus defterlerinde mahalle, “Topraklık nam-ı diğer Akçeşme” olarak geçmektedir. Akçeşme mahallesi 2009 yılında yapılan mahallelerin yeniden düzenlenmesi üzerine etrafta yer alan Fakıhdede, Yunusoğlu, Çukur, Abacıseyit ve Pir Esat mahalleleri de dahil edilerek geniş bir ölçeğe kavuşmuştur. (https://www.konyapedia.com/makale/304/akcesme-mahallesi)

whatsapp-gorsel-2024-04-19-saat-12-50-17-3dc6b9d0.jpg

Ak çeşme Konya’nın mimari açıdan en geniş ve en yüksek ebatta yapılmış tatlı su çeşmesidir.

1554 yılında Ali paşa tarafından yaptırılan 470 yıllık Akçeşme mimari bir su yapısı olarak Konya’nın uzunluk ve genişlik olarak en yüksek ve en geniş boyutlu 470 yıllık bir tarihi çeşmesidir. Çeşme ismini yapıldığı beyaz taşın görünümünden almıştır. Konya’daki birçok tarihi çeşmede kullanılan krem beyazı rengindeki Gödene taşından yapılma ihtimali yüksektir. Aynalık üzerinde sade bir geçişle iki renkli taş ile süsleme yapılmıştır. Lüle etrafında bir süsleme ve gülbezek bulunmamaktadır.

Sivri kemerli tek lüleli bir Osmanlı çeşmesidir. Alınlık kısmında inşa kitabesi bulunmaktadır. Buna göre

Ak çeşmenin yüksekliği 3.20 m genişliği ise 2.36 m dir. Kemer açıklığı 1.60 m ve ayakların kalınlığı 0.38 m. dir. Sade süslemesiz çeşme beyaz taştan yapılmıştır. Kemerde ise iki farklı renkte gri ve beyaz renkli taşlar kullanılmıştır. Kemer, sivri kemerlidir. Çeşmenin ayakları kemerin bittiği yerde yatay

silmelerle hareketlendirilmiştir. (Koski, Konyanın tarihi çeşmeleri, 2013 Konya)

whatsapp-gorsel-2024-04-19-saat-12-50-16-fcf29d76.jpg

‘HAYIRLI İZ BIRAKILIYOR’

Akçeşme’nin özelinden bakıldığında İslam inancından neş’et eden vakıf ürünü olan eserler hem mimari bir anıt hem de kolektif sosyal yardımlaşma örneği olduğunu söyleyen Tokgöz, şu şekilde konuştu; “Sade, gösterişsiz ama ihtişamlı bir estetik duruş ile çeşme dikkat çekmektedir. Çeşme, türbe, han, hamam, medrese vb. vakıf eserler maddi bir kaynağı veya mülkiyetin gelirlerini kamu yararına vakfetme etme işlemi dini bir amaçla hayır hasenat yapma, şimdiki ve sonraki kuşaklardan bir hayır duası alma ve Allah razı olsun duası almak adına yapılırlar. Aynı zamanda gelecek kuşaklara bir mimari yapı armağan ederek fani dünyada bir hayırlı iz bırakmak ve ismini yaşatma girişimidir. Bir yönüyle de varlıklı kişilere örnek olup benzer adımları atmaya teşvik işlemidir. Mali kaynakları insanların yararına ücretsiz olarak ve eskilerin deyimiyle ivazsız ve garazsız olarak yani kimseden bir beklenti içine girmeden ve bir kuruş ücret istemeden ve almadan toplumsal kullanıma vermenin sistemli ve düzenli adıdır. İktisat biliminde artı değer olarak ifade edilen ekonomik varlık ve elde edilen bireysel gelirlerin gönüllü olarak toplumsal faydaya aktarılması ve kolektif mülkiyet haline getirip halka doğrudan hizmet etmek demektir. Bu yönüyle Türk İslam medeniyetine özgü bir kurumsal yapıdır. Toplumsal gelirin kolektif olarak kamu yararına bölüşülmesi ve herkesin faydasına sunulması anlamına gelir. Akçeşme’nin yapım tarihi kitabesinde Ebced tekniği ile bir şifreleme yapılarak yazılmıştır.

whatsapp-gorsel-2024-04-19-saat-12-51-24-2316fa4a.jpg

‘EBCED DÜŞÜLDÜĞÜ GÖRÜLMÜŞTÜR’

Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz yerinde yaptığı gözlemler ile çeşmenin son durumunu inceleyip konumunu fotoğrafladığını belirterek; “Akçeşme’nin kitabesi epey yüksekte olup yapım tarihi rakamla yazılmayıp İslam toplumlarında yaygın olarak kullanılan bir şifreleme tarzı olan ebcet tekniği ile tarih düşürülmüştür dedi. Bu alanda Sakarya Üniversitesi akademisyenlerinden Dr. Mehmet Mutlu tarafından hazırlanan ‘Konya su yapılarının kitabelerinde ebced kullanımı’ başlıklı çalışmasında Akçeşme kitabesinde bu özellik ‘Tam Tarih Tekniğinin Kullanıldığı Örnekler’ olarak yer almıştır. Ebcedli Konya su yapısı kitabelerinin yarıya yakınında kullanılan tekniği bu ebced grubu oluşturmaktadır.

whatsapp-gorsel-2024-04-19-saat-12-50-18-219a57c1.jpg

Arapça bir kelime olan “ebced”, alfabetik bir sayı sistemi kullanarak, kelime veya cümlelerin sayısal karşılığının hesaplanması ve bunlardan anlamlar çıkarma işlemini ifade eder. Ebcedin mimaride kullanımı ise daha çok kitabelerde, eserin tarihlendirilmesinde karşımıza çıkmaktadır. Mimari eserlerin inşasıyla ilgili bilgiler genellikle yapı üzerine yerleştirilmiş bir kitabe ile kayıt altına alınırken, bu eserlerin yapılış tarihleri de ya ebced değerleri bir tarihe işaret etmekte olan metinler içinde verilmekte, ya da rakam veya kelimeler kullanılarak yapım yılı doğrudan yazılarak aktarılmaktadır.

Konya’da 17 kitabede, ebced kullanımı bakımından bu sistemle ebced düşüldüğü görülmüştür. Ak Çeşme hicri 962 tarihinde miladi olarak ise yaklaşık olarak 1554-55 yılında yapılmıştır.” dedi.

Eserin Osmanlı Türkçesi ile yazılmış üç satırlık kitabesinin son satırında;

“Dedi ana tarih ol dem Ata”

(ددی اکا تاریخ اولدم عطا)

cümlesi ile tam tarihe atıfta bulunulduktan sonra Arapça olarak;

“Cerâ’l-aynü min mâi nehri’n-ne’îm”

(جرى العین من ماء نھر النعیم)

cümlesi ile ebced kullanılarak tarih düşülmüştür.

Açıklaması yer almaktadır. (http://www.xxortacag.sakarya.edu.tr/pdf/37mmutlu.pdf)

Ak çeşmenin kitabesinin Arapça ve Osmanlıca metni ve günümüz Türkçesi ile anlamı

‘İnâyet hudâdan irüb bir veli / ‘Ali Paşa mîr, lutf-issi Kerîm ,Nihayetde seha ‘ arz-ı lutf idüb / Akıtdı bu şehr içre ‘ayn-ı ‘azîm, Dedi ona tarîh ol dem ‘Atâ / cerâ’l-‘Aynü min mâi nehri’n-Na ‘ îm . (962)

Anlamı

Allah’ın yardımı, lutüf u keremi ve velilerin himmeti ile lutuf ve kerem sahibi olan Ali

Paşa hayır için cömertlik yaparak bu şehre büyük bir çeşme yaptırdı ve suyunu akıttı ve

ona “Ata” şu ifadesiyle inşa tarihini yazdı “ çeşme sanki Naim (cenneti) nehrinden aktı”

Ali Paşa tarafından yaptırılan ikinci çeşme Çeşme Ali Paşa çeşmesi olarak hizmet vermektedir. Pir Esat caddesinde Fakih Dede Türbesi’nin güneyinde bulunur. Sivri kemerli tek lüleli bir Osmanlı çeşmesidir. Alınlık kısmında inşa kitabesi bulunmaktadır. Bugünkü yerine nakledilmiştir. Çeşmenin yan tarafındaki duvar kısmında yine ebcet tekniği ile tarih düşürülmüş kitabesi bulunmaktadır.

Kitabede

Çeşme-i şîr-i din ‘Ali Paşa / Oldu lezzetde

‘ayn-i mâ-i fırât

Hatif-i ğayb didi târihin / Selsebîl-i çeşme-i

âb-ı hayât

Anlamı

Dinin aslanı Ali Paşa çeşmesi, Fırat suyu gibi lezzeti oldu. Gaybten gelen bir ses onun

tarihini “ab-ı hayat olan selsebil çeşmesi” diye bildirdi.” Yazmaktadır. (Koski Konyanın Tarihi çeşmeleri kitabı, 2013 Konya)

AKÇEŞMEYİ YAPTIRAN KARAMAN BEYLERBEYİ VE KONYA VALİSİ ALİ PAŞA KİMDİR?

Konyanın en ihtişamlı ve portal karakteri taşıyan çeşmesini yaptıran ve Konya’ya Akçeşme ve Ali Paşa adıyla iki önemli çeşme yaptırmış olan Ali Paşa hakkında bilgi veren Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz Ali Paşa’nın bugünkü anlamda bölge ve eyalet valisi olarak görev yapan üst düzey bir kamu yöneticisidir. 1548 yılında Karaman Beylerbeyi ve Konya Valisi olarak görev yaptığını belirtti. Yesevi üniversitesince hazırlanan bir çalışmada hakkında şu bilgiler olduğunu:

Kendisi aslen Bosnalı olup devşirme olarak Enderun’a alındı. Belirlenen ilk görevi 1534 yılındaki gurebâ-i yesâr ağalığıdır. Daha sonra gurebâ-i yemîn, 1536 yılında ulûfeciyân-ı yesâr ağalığına getirildi. 1536 yılında ser-ulûfeciyân-ı yemîn, ardından küçük mîrâhur, 12 Mart 1541 yılında ise büyük mîrâhur oldu. 1541 yılında yeniçeri ağalığına tayin edildi ve Budin seferine katıldı. Ardından beylerbeyilik verilerek taşra görevine tayin edildi. 1543 yılında Erzurum beylerbeyiliğine getirildi. Miladi 1548 yılı başlarında Karaman Beylerbeyiliğine tayin edildi, daha sonra 1549 yılında Bağdat beylerbeyiliğine tayin edildi.

Bağdat'taki görevinin ardından Kasım 1553'de Sivas beylerbeyiliğine (Rum beylerbeyiliği) getirildi. Hac dönüşü bir süre İstanbul’da ikamet etti. 1565 yılında tekrar Erzurum beylerbeyi olarak görevlendirildi. Bu görevdeyken 2 Haziran 1572 tarihinde vefat etti; cenazesi Tokat’a götürülüp burada inşa ettirdiği camisinin bahçesinde oğlunun da yattığı türbeye defnedildi. Lakabı kararlı ve inatçı olmasından dolayı “temerrüd” olarak geçen Ali Paşa’nın hanımı, II. Bayezid’in kızı Selçuk Sultan’ın kızından torunu olan Fatma Sultan’dır. Fatma Sultan’dan bir oğlu ile bir kızı oldu. Oğlu Mustafa Bey Sivas (Rum) defterdarlığı yaptı

Ali Paşa çeşitli konulardaki bilgisiyle tanındı. Tarihle, fıkıhla ve şiirle uğraştığı, Farsça ve Türkçe şiirleri bulunduğu kaydedilir. Fıkıh kitaplarını gözden geçirdi. Gülşen-i Şuarâ'da ikisi Farsça biri Türkçe olmak üzere üç beyiti bulunmaktadır. Ayrıca Şehname'de usta biri kabul ediliyordu. Ali Paşa kaynaklarda ağır başlı, sert tabiatlı ve inatçı kimliğiyle (temerrüd) tanıtılır, ayrıca hayırseverliğiyle de anılır.” Şeklinde belirtti. (https://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ali-pasa-temerrud-temerrud-haci)

Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz, "Çeşmelere boya ile yazı yazılması tarihi eserlere karşı bir duyarsızlık olup, yetkililerce gerekli temizliğin yapılması ve tarihi eserlere karşı bu tür zarar verici uygulamaları yapanlara karşı önlem alınmasını ve bu tür davranışlardan kaçınılması için milli eğitim müfredatında yeni nesillere tarihi eserlere saygı bilincinin aktarılması gerekiyor" dedi.

Konyalıların tarihi çeşmelere birer sosyal mekan ve buluşma mevkisi olarak önceden olduğu gibi önem vermeye ve sahip çıkmaya devam etmelerini ve bu güzide tarihi çeşmenin dün olduğu gibi istikbalde de yaşamaya devam edeceğini ve Anadolu’ya ve Konya’ya vurulan bir ecdat mührü olduğunu vurguladı.

 Muhabir
Etiketler :