Fatmanur Bektaş

Fatmanur Bektaş

Lanet Etmek

Lanet Etmek

Lanet kelimesi sözlükte “kovmak, uzaklaştırmak, iyilik ve faydadan mahrum bırakmak” anlamındaki la‘n kökünden türemiştir. Dini bir terim olarak ise Allah’ın bağış ve merhametinden uzak bırakılmayı ifade eder.

Aynı kökten türeyen mel‘ûn ve laîn kelimeleri “kovulmuş” mânasına gelir. İslâm öncesi Hicaz-Arap toplumunda ailenin veya kabilenin dışına atılmış kişiye laîn denilirdi. Allah’ın rahmetinden uzaklaştırıldığı için şeytan laîn veya mel‘ûn olarak da anılır. Lânetleme Allah tarafından olursa “dünyada iyilik ve hidayetten, âhirette lutuf ve merhametten mahrum bırakma”, insan tarafından olursa “küfür, sövme, hakaret, beddua” anlamına gelir (Lisânü’l-ʿArab, Kāmus Tercümesi, IV, 750-752

Bir insan başka bir insana yahut canlıya lanet etmesi, lânet edilen canlının hem dünya da hem de âhirette Allah'ın rahmetinden uzak kalmasını dilemek demektir. Oysaki müminlerin, kendileri için sevip istedikleri şeyleri mümin kardeşleri için de istemesi; kendisine dilemediği şeyleri başkası için dilememesi gerekir.

Lanet, ister bir hayvana, ister bir cansıza veya bir insana olsun kınanmıştır. Nitekim Peygamber Efendimiz(s.a.v): "Mümin lanet edici olamaz." buyurmuştur.

 İmrân b. Husayn (r.a) ise şöyle rivayet ediyor:

 "Resulüllah (s.a.v) ile bir seferdeydik. Ensar'dan bir kadın devesinin üzerindeyken sinirlendi ve deveye lanet etti. Bunu duyan Hz. Peygamber (s.a.v) de: Üzerindeki eşyaları alıp deveyi salın, artık ona lanet isabet etti.' buyurdu. O devenin insanlar arasında başı boş dolaşması ve kimsenin ona müdahele etmemesi hala gözümün önündedir."

Enes b. Malik (r.a) diyor ki: "Resulullah ile yolculuk halin deyken bir adam devesiyle bize eşlik ediyordu. Sonra, devesine lanet etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v): 'Ey Allah'ın kulu, lanet edilmiş deveyle bizim yanımızda durma!' buyurdu ve bunu tenkit etmek için söyledi.

İbn Abbas Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre bir adam Rasulullah (s.a.v)’in yanında rüzgarı lanetledi. Rasulullah (s.a.v) şöyle dedi: “Rüzgarı lanetleme! zira rüzgar (Allah’ın) emirlerine uyar. Her kim laneti hak etmeyen bir şeyi lanetlerse lanet kendisine döner”

Bu nedenle biz müslümanlar, özellikle başka müslümanlara bilip bilmeden beddua etmemeli, lanet okumamalıyız. Müslümanların birbirlerine  lanet değil, rahmet dilemeleri yakışır. Ayrıca müslümana haksız yere beddua etmek büyük günahtır.

Nitekim Efendimiz (s.a.v):

“Olgun mü’min, yerici, lanetçi, kötü iş  ve kötü söz sahibi olamaz.”buyurmuştur.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatmanur Bektaş Arşivi
SON YAZILAR