ŞAMAR
Aslan ve Çakal ormanda otururken canları sıkılmış.
"Ne yapalım?" diye düşünürken bakmışlar tavşan geçiyor...
Çakal demiş ki:
- Tavşanı dövelim!
Aslan demiş:
- Ne diye döveceğiz?
Çakal:
- Kralım! demiş. Şapkası yok diye dövelim!
Aslan, tavşanı yanına çağırmış:
- Gel lan buraya!
Tavşan koşarak:
- Efendim abi! demiş.
Aslan sormuş:
- Niye şapkan yok lan senin?
Aslan ve çakal tavşanı bir güzel pataklamışlar.
Ertesi gün aslan ve çakalın canı sıkılmış yine...
Düşünmüşler: "Ne yapalım?". Yine tavşan geçiyor, çakal yine demiş:
- Tavşanı dövelim!
Aslan, tavşanı yanına çağırmış:
- Gel lan buraya!
Tavşan gelmiş:
- Efendim abi! demiş.
Aslan:
- Niye şapkan yok lan senin?
Bunlar tavşanı yine bir güzel zıbartmışlar.
Ertesi gün de yine canları sıkılmış, yine düşünürken, yine tavşan geçiyor, yine çakal demiş:
- Tavşanı dövelim!
Aslan:
- Oğlum hep şapkası yok diye dövüyoruz.
Bu sefer daha yaratıcı bir şey bulmak lazım.
Çakal:
- Kralım! demiş. Sigara almaya yollayalım!
izmaritli alırsa; "niye izmaritli aldın?"
yok izmaritsiz alırsa; "niye izmaritsiz aldın?" diye döveriz!
Aslan, tavşanı yanına çağırmış:
- Gel lan buraya!
Tavşan:
- Efendim abi! demiş.
Aslan:
- Git lan bana sigara al!
Tavşan sormuş:
- İzmaritli mi olsun, izmaritsiz mi?
Aslan:
- Niye şapkan yok lan senin?!
**
Bahaneler üreterek Suriye'yi şamarlama planları yapan Amerika ve İsrail saldırı öncesi
sinsice pusuda bekliyor.
Tavşan taze kurnazlıklar peşinde koşsa da esaslı dayak yemekten kurtulamayacak. Görünen köy kılavuz istemez, yakında, İsrail’in Suriye’yi yutmasına şahit olacaksınız…
Bekleyip görün…
