Son zamanların meşhur sloganı ama İlk olarak Şevki Yılmaz’dan duymuştum bu örneği, 90’lı yıllarda…

Anlamı bakımından da, derinliği bakımından da çok güzel bir söz;

“Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir milletin tarihini değiştirir…”

…

Selçuk Üniversitesinin çiçeği burnunda Rektörü Mustafa Şahin ile yaptığım görüşmeden sonra bende   yeniden çağrışım yaptı bu söz…

Mustafa Şahin sadece üniversitenin değil, şehrin de tarihini değiştirecek bir mücadeleyi olabildiğince sessiz ve derinden aynı zamanda da etkili yürütüyor…

Hatta sohbetin sonunda gösterdiği azami gayretin bende uyandırdığı ilk izlenim de ‘Mücadele’ kelimesi hafif kaldığıydı… Gerçek anlamda bir ‘Savaş’ veriyor Hoca, sessiz sedasız… Ve bu büyük savaşta bir komutan düşünün ki önünde görünmeyen düşmanla savaşırken bir de sürekli arkasını  kollamak durumunda…

Malum artık düşmanlar ‘Hamza’ zamanında ki gibi gözle görülmüyor…

Bu mücadelede gösterdiği titizliği görünce Mustafa Şahin Hoca’yı takdir etmekle yazıya başlamak istiyorum…     

...

Sohbetin şifreleri benim için üç ana başlıkta toplandı;   

İlki bu ‘yapılanmanın’ devlette olduğu gibi Selçuk Üniversitesinin de en kılcal damarlarına kadar nasıl ve ne denli sirayet ettiğiydi… Herkes biliyordu belki ama bunu bir kurumun en başındaki insandan duymak insanı çok daha fazla tedirgin ediyor… Hatta dehşete kapılmamak elde değil… 

Ve aslında mücadelenin büyüklüğünün ve yapıyla başa çıkabilmenin de ne denli zor olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz Şahin Hoca’nın sohbetinden…

…

Benim ikinci başlığım ise nasıl titiz bir çalışma yürüttüğüydü… Bu aşamada Mustafa Şahin Hoca’nın Üniversite yönetimine yabancı olmamasının ona büyük fayda sağladığına şahit oldum. İsimlere, bağlantılara, onların hareket tarzlarına ve bugüne kadar uyguladığı yöntemlerine yakinen hakim Hoca… Buda onun belki 5-0 önde başlaması anlamına geliyor…

…

Konuşmanın en önemli ve bu yazıya konu olan üçüncü kısmı ise ‘Paralel yapılanma’ ile olan mücadelede bugüne kadar attığı ciddi adımlar. İşte Şahin’in kısa rektörlük döneminde yapmayı başardığı ve bundan sonra yapacağı önemli işler gün yüzüne çıkıyor… ‘İnanılmaz olaylar, inanılmaz usulsüzlükler ve inanılmaz yolsuzluklar var’ sözüyle özetledi vakıayı… Yaşananların çoğunun merkezinde de kontrol altında tutulması biraz daha zor olan alt tabaka yönetim var… Usulsüzlükler ve  yolsuzluklar Hoca’nın masasında…

…

Büyük yankı uyandıracağını düşündüğüm bu çalışmada sessiz sedasız hepsinin üzerine kararlılıkla gidiyor olması şehir adına oldukça sevindirici…

Soruşturmaların sonunda bu yapılanmanın Üniversite ayağına en büyük darbe vurulmuş olacak…    

Hoca’nın mücadeledeki ciddiyetinin en önemli göstergesi de bence Üniversitenin Hukuk Müşavirliği’ndekileri görevden alması…

 “Bir komutanın yürüttüğü savaşta birde arkasını kollamak zorunda kalmasından” kastımız da bu… Yürüttüğü mücadelede Rektör’e destek olması gereken Hukuk Müşavirliği, köstek olmasının yanı sıra birde arkadan kuyu kazmalarının bedelini Müşavirlikten alınarak ödediler…   

İşte bu haber gelecek güzel günlerin müjdecisi… Üniversite’nin zincirlerini kırmaya başladığının göstergesi… Bu noktada önemli olan da hangi olaydan alındıklarından ziyade Hoca’nın operasyonel gücünü ve mücadeledeki başarı oranını artıracak olması… Uygulamaya çalıştığı metodu kesintiye uğratmak için Hoca’yı mahkemeye vermeye yeltenecek kadar ileri gidenler tehlikenin boyutlarını gözler önüne seriyor çünkü…   

Yardımcılarını seçerken bu noktada ne denli titiz bir çalışma yürüteceğinin sinyalini vermişti Şahin. Aynı titizliği kritik noktalar başta olmak üzere bütün çalışma arkadaşlarını seçerken de gösteriyor olması hem şehir hem ülke açısından ümitlendirici…  Önünde listeler hazır, ama gidecekler içinde,  yerlerine gelecekler içinde çalışmaları aynı özenle sürdürüyor… 

Şahin Hoca’nın fakülte ya da yüksekokul yönetimlerinde birlikte çalışacağı arkadaşlarını belirlerken bir grup ya da bir kesimi öne çıkarmadığını biliyoruz…   Farklı zaviyelerden baksa da Vatana, Millete ve Üniversiteye en üst seviyede faydası olacak her isimle çalışma taraftarı…  

Ancak üzülerek söylemeliyim ki; bu konuda herkesin şapkasını bir kez daha önüne alıp düşünmesi gereken de bir ayrıntı var; bazı fakülte ya da yüksekokullarda paralel yapı sempatizanları dışında tek bir isim bulamadığı zamanlar oluyormuş!

Tehlikenin büyüklüğünü bu ayrıntı ele veriyor…

Mustafa Şahin’in verdiği mücadelenin büyüklüğünü de…   

Yolunuz açık olsun… Çünkü yürüyeceğiniz yol çok uzun…

…

Son sevindirici haberse Cumhurbaşkanının da bu mücadelede yakinen şehrin ve Şahin’in yanında yer alıyor olması… 

  Bu da mücadele çetin geçsede sonuç hakkında bir fikir veriyor bize…