Dün Dedeman Otel’de Selva’nın bir toplantısına katıldık…

Harika bir makarne şöleni ile son bulan, gerçekten müthiş vizyonumuzu genişleten, dört dörtlük bir toplantıydı bu…

Ve dünkü toplantıda Selva Genel Müdürü Sayın Mehmet Karakuş, sunum yaptı, ve bizde, ne kadar geniş açıdan dünyayı gördüklerini görmüş olduk…

Ama bu yazım şöyle bir şey yapacağım, Selva için bugün biraz fikir jimnastiği yapacağım…

Şunu da ifade edeyim, ben zaten makarna deyince Selva’dan başkasını tanımam…

Bir Selva tutkunuyum, konu makarna olunca…

Yanlış ifade etmiyorum, bugün Selva tam anlamıyla dünya markası olmuş durumda…

Yöneticileri, fikir erbapları, tanıtım, pazarlama, satış sorumluları zaten bir yerel marka gibi çalışmıyor…

Sistem oturtulmuş, günde ihracat için 7 konteynır mal üretiliyor… Her halde bir o kadar da iç piyasaya üretiliyordur…

Türkiye’nin en fazla üretim yapan ve en fazla çeşit üreten gıda markası haline gelmiş Selva…

Sadece makarna ile ifade etmek Selva’ya haksızlık olur ama ifade edelim, makarnaları da gerçekten harika…

Şimdi Selva için kafa yoralım, daha iyi nasıl olabilir? 

Selva birinci aşamayı aşmış, kendini artık bir Gıda Markası olarak lanse etmiyor…

Şuanda 9 ürün grubunda 80 farklı ürün üretiyor…

İkinci aşamayı da aşmış, zira artık 80’in üzerinde ülkeye ihracat yapıyor…

Dahası 135’in üzerinde ülkenin de pazarına girmiş ve tecrübe edinmiş…

Şu anda istese bu ülkelere de tekrar ihracat yapabilir…

Üçüncü aşamayı başarıyla geçmiş, zira kendisini dünya kalite, gıda, tat standartlarına göre ayarladığından, bütün başarı kriterinde oldukça iyi bir neticeyle sertifikasını almış…

Dünyanın en iyi gurmeleri Selva’yı tatmış ve tam not vermiş…

Şimdi dördüncü aşamaya gelinmiş, burada da başarılı bir süreçle ilerlemeye başlamışlar, veriler tam anlamıyla harika…

Selva artık iyi beslenmenin, sağlıklı beslenmenin, doğal üretimin, sağlıklı nesillerin önderliğini yapan önemli bir sosyal partner konumunda…

Pazarı çok iyi bildiği için, pazardaki başarısı, pazardaki deneyimi artık diğer denizlerde rahat yüzmesini sağlıyor ve istediği oranda açılma imkanı tanıyor…

Takıntısız, markanın Konya markası olduğunu ifadede hiçbir beis görmüyor, çalışanı sadakatli, kendisi kurumla gelişiyor, kurumunu seviyor ve kurumu ile birlikte gelişiyor…

Aidiyet oluşmuş…

Ve gelmiş artık dünyanın önemli bir gıda markası olmaya… 

Bugün Selva sadece un üzerinde mi olmalı?

Mesela Dr. Oetker gibi başka alanlara açılabilir mi?

Tabi ki haklısınız, elmalarla armutları karıştırmamız gerekiyor ama elimizde de dünyada kabul görmüş ve doğallığı ile lezzetiyle, standardı yüksek, sıcak, samimi bir marka var…

Öyle olunca ben şahsen makarnasından vazgeçmem, unundan vazgeçmem ama Selva’nın burada kalmasına da gönlüm razı olmaz…

Bilemiyorum işte, artık, bu alanda nasıl gelişilebilir onun çok iyi tahlil edilmesi gerekiyor, gıda çok iyi bir pazar bu da unutulmamalıdır…

Ve ülkemiz bugün bu konularda çok fazla ithalat yapan bir ülke konumundadır…

Mesela Krem Şanti, hamur kapartma tozu, vanilin, puding, turta vs…

Bu ürünlerin tamamını ülkemiz dünya standardında üretecek bir yapıyı hala oluşturamadı…

Oysa dünya görüşüyle, vizyonuyla Selva Gıda sanki bu işleri yapabilirmiş gibi geliyor bana…

Ve ihracattaki ulaştıkları 34.6 milyon dolar bu tür ince dokunuşlarla sanki bir kat daha artırılabilirmiş gibi görünüyor…

Ve tabi bu ürün gamlarını oluşturduktan sonra bir aşama daha gelecek ardından, oda başka ülkelerde üretim yapmak…

İşte o gün Selva bir deva haline dönüşür…

Ben o günü çok uzak olduğunu düşünmüyorum…

Selva’nın tüketiciye ihtiyacı var elbette ama bizim de Selva’ya ihtiyacımız var…

Biz güvenilir gıda istiyoruz, güvenlik istiyoruz, lezzet istiyoruz…

Ve istiyoruz ki, dünyanın neresinde olursak olalım, gıda deyince Selva alalım ve bütün dünyada sizin standardını oluşturduğunuz güvenli gıdalarla, daha sağlıklı beslensin…

İnşa Allah o günleri de en kısa zamanda görürüz…

Samimi yazıyorum, Selva yetkililerinde o vizyonu çok rahat bir şekilde görüyorsunuz…

Ben umutluyum…