Suriye konusunda ihtiyatlı iyimserlik çağrısı

HİSDER Başkanı ve NEÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Önder Kutlu, üyelerine Suriye'deki son gelişmelerle ilgili kapsamlı bilgiler verdi. Küresel dinamiklerin Suriye'ye etkilerini değerlendiren Kutlu, bölgedeki aktörlerin değişen rollerine dikkat çekti. HİSDER Başkanı ve NEÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Önder Kutlu, gelişmeler ışığında Suriye’deki son durumla ilgili dünyadaki düzene bakmak gerektiğini ifade ederek, küresel aktörlerin dünya siyasetini etkilediğini ve bu küresel siyasetin ABD tarafından yönetildiğine vurgu yaptı. Kutlu, küresel düzenin işleyişi üzerinde dururken “ABD çok büyük tehditlerle karşı karşıya kalıyor. 4 yıl önce görevi devretmeyen, görev teslimi yapmayan Trump tekrar göreve geliyor. Trump'ın çok farklı açıklamalar var. Grönland ve Kanada’yı almak istiyor. Panama Kanalı kendilerinin gözetiminde olsun istiyor. Yanında uzaya durmadan uydular gönderen Elon Musk bulunuyor. Ne zaman bu kadar zengin oldu bilinmiyor. Amerikan başkanının yanına küreselciler tarafından entegre edildi. Trump, Suriye'den çekilme isteğini dile getiriyor bunu iyi okumamız lazım.” dedi.

YENİ DÜNYA SAVAŞI BAŞLADI

Yeni dünya savaşının 5-6 yıl önce enformasyon, ticaret ve askeri alanlarda vekalet yoluyla başladığına değinen Kutlu, “Dünyanın çeşitli bölgelerinde vekalet savaşları yapılıyor. Yeni dönemde uluslararası medyayı takip ettiğimizde Amerika ile Çin'in karşı karşıya gelme ihtimali yüksek, asimetrik tehditler hızla yayılıyor. Amerika bakımından Suriye meselesi çözüldü, Suriye'de farklı bir döneme geçildi” dedi.

ÇİN’İN HIZLI YÜKSELİŞİ

Çin’in 90’lı yıllardan itibaren gösterdiği gelişmenin dikkat çekici olduğuna değinen Kutlu, ”Çin son yıllarda akla hayale gelmedik silahlar üretiyor. Şu anda 30 savaş gemisi yapıyor. Tayvan üzerinden kapışma olacağı öngörülüyor. Rusya Ukrayna'da 600 bin askerini kaybetti. Rus halkı savaşacak kabiliyete sahip bir halk değil. Nükleer silahı sıkça tehdit olarak kullanmak bir güçsüzlüğün işaretidir. Çin 90'lı yıllardan itibaren devlet kapitalizmi uyguluyor. Çin’de tüm şirketler devlete ait "Kuşak Yol Projesi” Pekin’den Londra'ya kadar kesintisiz bir tren yolu ulaşımını sağlıyor. Çin uzaya uyduları gönderiyor, çevre ülkelerde hegemonya kurmaya çalışıyor. Afrika'da büyük topraklar elde etmişler, maden sahalarını ele geçirmişler, Volvo gibi büyük şirketlere ortak olmuşlar. İngiltere'nin de kendine göre planları var. Avrupa Birliği'nden ayrılarak kendine has program uyguluyor Fransa ve Almanya geri planda kalıyor” diye konuştu.

İSRAİL’İN KREDİSİ BİTTİ

Arap Baharı ile birlikte yeni bir oluşuma gidilmek istendiğini söyleyen Kutlu, “İsrail, Gazze’de bataklığa sürüklendi. Gazze'de istediği sonucu elde edemedi. Amerika'nın verdiği silahlarla her yeri yerle bir etti ama istediği sonucu elde edemedi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan İsrail kendisine verilen rolü yerine getirdi. Savaş İsrail devletinin kurulması için çıkarılmıştı, amaçlarına da ulaştılar. Savunmasız, silahsız insanlara karşı yıkım yapıyor, yıkımı dünyaya anlatmakta zorluk yaşıyor. İsrail kendisine açılan krediyi bitirdi. İran kendi kabuğuna çekilmek zorunda kaldı Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkeler hiçbir etki gösteremiyor“ dedi.

KÜRESEL SİSTEM KAZANDI

Pandemi döneminde insanların evlerine hapsedilerek dünyanın denendiğini vurgulayan Kutlu, “Ortada bir virüs var, bu virüs laboratuvar ortamında üretildi. Bütün ulus devletler ciddi bir şekilde test edildi. Kazanan küresel sistem oldu. Küresel sistemin bazı planları var. Bunun içerisinde insan hakları üzerinden tek tipleştirme çalışması yapıldı. Bilgi bize ait değil, bankacılık sistemi bir anda bitirilebilir. İnternet kesildiği anda tüm işlemler anında durdurulabilir. Amerika esasında bir ülke değil bir şirkettir. Dört Amerikan başkanı Merkez Bankasını devletleştirmek istedikleri için öldürüldüler. Olayların üzerine gidilemedi. Şirketin hissedarları var: yargı, bürokratlar, başkan, bürokrasi, kongre, şirketin çalışanlarıdır. Halk önemsiz olarak görülüyor. İnternet hayatımıza o kadar yerleşmiş ki hastaneden ticarete kadar tüm alanlarda işlemlerimiz durdurulabilir. Öğrenciler notlarına, doktor hastasının tetkiklerine ulaşamaz. Kripto paraya güvenilemez bir günde şifreler sıfırlanabilir. Dünya ciddi bir şekilde tehdit altında bulunuyor” diye konuştu. Kutlu, açıklanamayan birtakım silahlar olduğunu, bunların içerisinde lazerlerin de bulunduğunu, uydular bozulduğu zaman tüm sistem kilitlenmiş olacağını, bölgemizin artık istikrarsızlık istemediğini, bölgenin diktatörlükler eliyle küreselciler tarafından yönetildiğini söyledi.

HER ZAMAN SURİYE’NİN YANINDA OLDUK

Dünyadaki gelişmeleri anlamadan Suriye’deki olayların anlaşılamayacağına değinen Kutlu, “Türkiye hiçbir beklentisi olmadan Suriye'ye destek oluyor. Avrupa Birliği ile yapılan Geri Kabul Anlaşması’yla insanlar geri gönderildi. Türkiye bölgesinde bölgesel bir güçtür. Türkiye'nin görüşüne önem veriliyor. Son yıllarda Türkiye'nin Afrika'daki açılımı Fransa ve İngiltere'yi rahatsız etti. Trump’la birlikte yeni bir döneme girileceği hissediliyor. Önceki başkanlığına göre Trump Türkiye’ye farklı bir yaklaşım gösteriyor. Bir anda kredi notumuz yükseltilmeye başlandı. Bu sebeple Türkiye'ye bir kredinin açıldığı yorumları yapılıyor, yeni dönemle birlikte Türkiye bölgede aktif duruma geliyor. Suriye'yi Suriyeliler yönetsin görüşü destekleniyor. Suriye yeni dönemde kendi ayakları üzerinde durabilecek kabiliyette görünüyor. Batı hızlı bir şekilde Suriye'deki yönetimi kabullendi. Amaç Suriye’yi dünya sistemine entegre etme çabaları. Suriye’de insan kaynağı bulunuyor, yurt dışında eğitim aldılar, zaman içerisinde ülkelerine sahip çıkacaklar. Suriye konusunda ihtiyatlı iyimserlik taşımalıyız” diye konuştu. HİSDER Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu, Amerika’da yönetimin Türkiye'nin hassasiyetlerini anlıyoruz mesajını verdiğini, Türkiye'de İmralı ile görüşmeler başlatıldığına değinerek konuşmasını tamamladı. Sohbetin soru cevap kısmından sonra toplantı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.