Taze ve doğal ürünlerin adresi Mutluerler Unlu Mamüller

Köklü bir geçmişe sahip olan Mutluerler Unlu Mamüller, birbirinden çeşit ürünleri ve taze ekmek üretimiyle geçmişten günümüze bir iz taşıyor.
Taze ve doğal ürünlerin adresi Mutluerler Unlu Mamüller

Köklü bir geçmişe sahip olan Mutluerler Unlu Mamüller, birbirinden çeşit ürünleri ve taze ekmek üretimiyle geçmişten günümüze bir iz taşıyor. Ekmekleri homojen olarak son teknoloji ile üreten Mutluerler, 60 yıl önce başlattığı ekşi maya kültürünü halen devam ettiriyor.Şu anda sekiz şube ile hizmet verdiklerini söyleyen  Mutluerler Unlu Mamüller Yönetim Kurulu Başkanı Mazlum Mutluer, “Unlu mamul sektöründe 250 çeşidi aşkın ürün üretmekteyiz. Ürünlerimizde doğal hammaddelere yer vermeye çalışmaktayız” dedi.

mazlum-mutluer.png

Konya’da köklü bir geçmişi olan Mutluerler Unlu Mamüller; ekmek, sütlü tatlılar, donutlar, tart çeşitleri, baklavalar, şerbetli tatlılar, paketli ve speciel gibi ürünleriyle lezzette sınır tanımıyor. Türkiye’de çeşit ve endüstriyel ekmek çeşitlerinde ekşi maya kullanan nadir firmalardan olan Mutluerler, buğdayın en değerli kısmı olan rüşeymini de yıllardır ekmeklerinde kullanıyor.Ekmek üretiminde Konya’da ilk sırada yer aldıklarını söyleyen Mutluerler Unlu Mamüller Yönetim Kurulu Başkanı Mazlum Mutluer, “35’i aşkın ekmek çeşidimiz vardır. En fazla tüketilen somun ekmeğimiz ve butik ekmeklerden tam buğday ekmeğidir. Konya’nın tüm bölgesine hizmet etmekteyiz” ifadelerini kullandı.

mutluerler-unlu-mamuller-1.png

‘GEÇMİŞİMİZ SAVAŞ DÖNEMİNE DENK GELİYOR’

Ticari geçmişlerinin savaş dönemine denk geldiğinin bilgisini veren Mazlum Mutluer, “Ailemiz 1800‘lü yılların başlarında,  Osmanlı İmparatorluğu’nun geri çekilme dönemlerinde ikamet ettikleri Suudi Arabistan’dan tekrar anavatan Türkiye’ye dönüp Konya’ya yerleşmişlerdir. Beş kuşak önceki dedemiz Hacı Ali Efendi Konya’da o yıllarda buğday, gıda, bakliyat ve zahire ticareti ile iştigal etmiştir. Sonraki büyük dedemiz Yusuf Efendi de aynı 1800’lü yıllarda Konya’da ticari hayatına devam etmiştir. Bizim firma logomuzda kuruluş yılımızın 1902 olması sizleri yanıltmasın. Ticari hayata asıl girişimiz 1800’lü yıllardadır; fakat o yıllarda ticari kayıtların düzenli tutulamıyor olması ve savaş, mütareke yıllarına denk gelmesi sebebiyle gelgitlerin sıkça yaşanması ticari geçmişimizde gayet flu bir manzara arz eden o yıllara atıf yapmamıza mani teşkil etmiştir. Bu sebeple daha net bir tarihi mazisi olan 1900’lü yıllara ticari faaliyetimizi nispet etmeği tercih ettik” şeklinde konuştu.

mutluerler-unlu-mamuller-2.png

‘TARİHİ SELİMİYE FIRINI İLE BAŞLANGIÇ YAPTIK’

1950’li yıllarda eski Üzüm Pazarı’nın köşesinde tarihi Selimiye Fırını ile sektöre başlangıç yaptıklarını ifade eden Mazlum Mutluer, “1900’lü yılların başında o yılların Konya’sında yaşamış olan hemen herkesin tanıdığı ve ismine aşina olduğu dedemiz Müteahhit Kara Mehmet buğday ve gıda ticaretinin yanı sıra dört yabancı dil (Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizce) bilen bir tüccar şahsiyettir. 1900’lü yıllarda Aziziye Camii şadırvanının olduğu yerde yazıhane ve satış yerimiz ve ayriyeten üç depo ile faaliyeti devam ederken, Cumhuriyetin kuruluşu ile eş zamanlı olarak gıda işine müteahhitliği de ilave ederek yoluna devam etmiştir. Yıllar geçtikçe gıda ve müteahhitliğin yanı sıra yeni bir ticari sahaya açılmak zarureti hasıl olmuştur. Selimiye Fırını, aslında bizim Eski Üzüm Pazarı’ndaki ticarethanemizi ekmek fırınına dönüştürmemiz ile gerçekleşmiştir. Aslında ekmek sektörüne girişimiz; elli yıllar öncesinde babaannemin babasının fırıncılıkla iştigal ettiği de göz önüne alınırsa bize çok da uzak olmayan bir sahaya açıldığımız anlamına gelmektedir” şeklinde konuştu.

mutluerler-unlu-mamuller-3.png

‘KONYA’NIN EKMEK İHTİYACININ YARISINI BİZ KARŞILIYORDUK’

1970’li yıllarda Konya’nın ekmek ihtiyacının yüzde 50’sini kendilerinin karşıladığını belirten Mutuer, şöyle konuştu: “70’li yılların başında Konya sanayisinde özel sektörün en büyük fabrikalarında 30-40 çalışan istihdam etmek çok zor iken, yukarıda bahsettiğimiz beş ekmek üretim tesisinde ve diğer müteahhitlik işlerinde Nazım Mutluer’in yanında üç yüzü aşkın yetişmiş personel istihdam imkânı bulabiliyordu. 80’li yıllara gelindiğinde artık ekmek sektörü, siyasilerin oy avcılığı yaptıkları alanlardan birine dönüşmeye başlamıştı. Biz de firma olarak o yıllarda Selimiye, Cumhuriyet, Mutlu, Mutluoğlu ve Başak Ekmek Fabrikalarını devrederek 1984’te yeni kurduğumuz Mutluerler Ekmek ve Gıda Sanayi çatısı altında tek fabrikada emek ve sermayemizi birleştirdik. Bilhassa 1986 yılına kadar şehir içindeki fırın ruhsatları yasak iken, ancak şehir dışındaki belediyenin gösterdiği gıda üretimi yapılabilir yerlere ruhsat alınabiliyordu. Biz bu prosedüre uygun tam donanımlı Türkiye’nin özel sektörde en modern ve Tünel Teknolojisini kullanan en büyük fabrikasını yapmış idik. Bu zorluklara rağmen kuruluşumuzu hızla gerçekleştirip, üretim aşamasına geçtiğimiz o yıllarda Konya’nın ekmek ihtiyacının yarısını 120-130 personel ile karşılıyorduk.”

mutluerler-unlu-mamuller-4.png

‘FIRIN SEKTÖRÜ İLERLEME KAYDEDEMEDİ’

1980’li yıllarda fırın sektörünün ilerleme kaydedemediğini kaydeden Mutuer, “1986 yılında yerel yönetim, fırın ruhsatlarında yaptığı serbestleştirme ile şehir merkezinde apartman altlarında, merdiven altlarında, tezgâh satışı iyi gözüken yerlere ruhsatlar verilerek, Konya’da fırın enflasyonu patlamıştır. 1985-1986 yıllarına kadar Konya’da 30 civarında fırın var iken, 1986’dan 1990’a kadar 80 adet irili ufaklı fırın işletmesi peyda oldu. 1980’li yıllarda serbest piyasa uygulamasına geçilmesi ile beraber bizim gerek tedarikçi olarak, gerekse de yan hizmet sektörlerimizin tamamı, serbest piyasa koşulları gereği kendi fiyatlarını kendileri belirleme serbestîsine kavuştular. Biz ise ürün fiyatlarımızı kendimiz belirleyemediğimiz gibi, siyasi ve yerel yönetimler oy kaygısıyla hem fiyat düzenlemelerimizi zamanında yapmamış ve hem de artan maliyetlerle orantılı bir seviyeye taşıyamamışlardır. Böylece piyasa fiyatlarımız enflasyona yenik düşmüştür. Bundan dolayı da Ekmek Sektörü ilerleme kaydedememektedir” diye konuştu.

mutluerler-unlu-mamuller-5.png

‘HAZIR UN KARIŞIMI KULLANMIYORUZ’

Ekmeklerdeki doğallığı ve kaliteyi kendi hazırladıkları birinci sınıf un karışımına borçlu olduklarını belirten Mazlum Mutluer, hazır karışım unlarla üretim yapılmaması gerektiğini belirtti. Rüşeyminin 1 ton buğdaydan 1 kilogram kadar elde edilebildiğini belirten Mazlum Mutluer, “Rüşeym A, E, B1 ve folik asit açısından oldukça zengindir.  Ekmeklerimizde katkı maddesi kullanmamakta olup kaliteli hammaddeler tercih ettiğimiz için sağlıklı ürün spektrumuna sahibiz. Ayrıca ekmek üretiminde de hazır karışım unları kesinlikle kullanmıyoruz. Ekmek yapımında hazır un karışımları kullanmıyoruz. Çavdar ekmeği gibi spesifik ekmek üretimlerinde çoğu firma hazır karışım unları tercih ederek üretim yapmaktadır. Mutluerler olarak biz ürünlerimizi direk üreticiden temin ettiğimiz razmol, kepek, çavdar gibi içerik unlarını harmanlayarak kendi karışımımızı oluşturuyoruz. Bu karışımı da tamamen ekşi mayalı üretiyoruz” diye konuştu.

mutluerler-unlu-mamuller-6.png

‘RAMAZAN’DA ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİMİZ ARTIYOR’

Ramazan ayına özel ürün çeşitliliklerinin arttığını ifade eden Mutluer, “ Ramazan’da bizim olmazsa olmazımız susamlı pidedir. Yine Konya’da en çok tercih edilen bizim de en iddialı olduğumuz ürün tahinli pidedir. Baklava, güllaç erişte, su böreğigibi ürünlerimizde de çok iddialıyız. Konya’da ramazan ayında tahinli pide bir gelenek haline gelmiştir. Özellikle erişte ve tahinli pide tok tutucu özelliğinden dolayı sahurda çok tercih edilmektedir. Tahinli pidemizde susamının menşeine çok önem veriyoruz. Yerli ve ithal olarak kaliteli susamlar tercih ediyoruz.  Satış mağazalarımızdan insanlar sahura kadar gelip alışverişlerini yapabilirler. Doğal ve günlük üretimlerimiz devam etmektedir” diyerek sözlerini noktaladı.

MUTLUERLER UNLU MAMÜLLER 2021 RAMAZAN REKLAM FİLMİ

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ

mutluerler-unlu-mamuller-8.png

mutluerler-unlu-mamuller-7.png