‘’Vermeyince Mabut, neylesin Sultan Mahmut’’
Konyaspor 6. haftanın sonunda haftayı 8. sırada bitirmeyi garantilemiş olarak gözüküyor. Puan tablosunda fena bir sıralamada durmasak da ligin ilk haftalarında oluşan puan tablosunu aslında çok da dikkate almamak gerekiyor. Gerek oynadığımız rakipler, gerekse de deplasman/iç saha maçlarını baz aldığımızda şu an Konyaspor’un 4 puan geride olduğunu düşünüyorum.
Ali hoca Samsunspor maçında 3 puan alan kadroyu korumak istemiş olmalı ki aynı kadro ile Sivasspor karşısına çıktı. Özellikle Sivasspor gibi geçiş oyunu oynamaya çalışan ve topu rakibe bırakan bir takıma karşı dahi Konyaspor’un iç sahada çift ön libero ile oynaması, önceliğinin gol yememek olduğunu gösteriyor. Takımın üç haftadır gol yememiş olması ligin ilk haftalarında yenilen basit gollerin üzerini kapattı. Bu anlamda teknik ekibi tebrik ediyorum.
Çift ön liberolu bu tercih, deplasman maçları için ideal denilebilecek bir tercih olarak gözükse de iç saha maçları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hoca orta sahada topla münasebeti daha iyi olan oyuncuları tercih etmiş olsa belki de ilk yarıda gol ya da goller bulup 3 puanı hanemize yazdırabilirdik. Bu yüzden orta alanda Ufuk Akyol yerine başka bir tercih yapmasını beklerdim.
Ofansif anlamda ise orta alanda yapılacak oyuncu tercihleri Konyaspor’un hücum gücüne direkt katkı sunacaktır. Örneğin, aldığı az sürelere karşın sahada olduğunu hissettiren Melih İbrahimoğlu şu an en uygun profil gibi duruyor. Kramer ve Keyta’nın gösterdiği performans da ilerisi için umut oldu bizlere. Özellikle ikinci yarının hemen başında yapılan değişikliklerden sonra Konyaspor biraz daha ileride çoğalabilen bir görüntü sergiledi. Yusuf Erdoğan’ın oyuna girişi ile birlikte Konyaspor çok net pozisyonlar bulmasına rağmen, Ali Şaşal Vural’ın ekstra performası neticesinde maalesef 3 puanı getirecek golü bulamadı ve bu durum iki puan kaybı olarak tabelaya yansıdı.
Kayserispor ile oynadığımız son iç saha maçına göre Sivasspor karşısında oynanan oyun daha iyi geldi benim gözüme. Sivasspor’un eksikleri olsa da takımın verdiği mücadeleyi değerli buluyorum.
Milli maç arasına iki maç kaldı. Lige kötü başlayan Trabzonspor deplasmanı ve lige beklenenden iyi başlayan Eyüpspor maçları psikolojik olarak çok zorlu geçecek. Eğer Ali hoca ve ekibi daha stressiz bir ortamda devam etmek istiyorsa bu iki maçtan en az 4 puan çıkartmaları gerekiyor. Özellikle iç sahadaki Eyüpspor maçına çok iyi hazırlanılması şart. Aylardır içi saha galibiyeti görmeyen Konyaspor taraftarını mutlu etmenin yolu belki de 1 galibiyetten geçiyor. Sonrası nasip.
**
Taraftar demişken taraftarımıza da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Konyaspor taraftarı son zamanlarda oldukça gergin. Bu gerginliğin nedenleri de saymakla bitmez. Zaman zaman bunları dile getiriyoruz. Netice itibari ile bu oyun taraftar için ise, taraftar her zaman haklıdır. Bu yüzden yöneticilerimizin ilk amacı taraftardan gelecek eleştirileri dikkate alıp onların desteğini de sürekli istemek olmalı. Şahsen taraftarımızın Sivasspor maçında elinden gelen desteği verdiğini düşünüyorum. Eğer bir tepki verilecekse, bir futbol şehrine o saatte maç koyan federasyona verilmeli. En az 5.000 taraftar saat kurbanı olarak stadyuma gelemedi. Bazı proje takımlarının maç gününün ve saatinin daha uygun olduğunu görünce insan doğal olarak kahroluyor. Bizim onlardan neyimiz eksik ?
**
Sultan Mahmut’un bir hikayesi vardır. Bilenler bilir bilmeyenler de bu vesile ile öğrenmiş olur. Biraz uzun olduğu için buraya yazmayayım ama verilen mesaj şudur ki ; ‘’Vermeyince Mabut, neylesin Sultan Mahmut’’
Benim her zamanki tarafım Konyaspor’dur. Ötesi yoktur. Kimsenin sözcüsü olma ya da doğru bildiğimi yanlış söyleme niyetinde değilim. İç sahadaki puan kayıpları canımı çok acıtsa da iki maçtır (daha önceki maçlarda da muhakkak yapılıyordur) rakip analizinin iyi yapıldığını ve pozisyonlara çalışıldığını net olarak görüyorum. Aynı mantalite ile önümüzdeki iki maça takım halinde iyi hazırlanabilirsek istenilen sonuçların gelebileceğini düşünüyorum.
Buna rağmen puan kayıpları beklentimizin üzerinde olursa Sultan Mahmut gibi ’Vermeyince Mabut, neylesin Sultan Mahmut’’ deyip geçmemiz gerekiyor. İş işten geçmeden…