Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!
Sevgili okurlar, havalar buz gibi seyrediyor ama bir taraftan da içimiz yanmaya devam ediyor.
Ahmet Çalık’ı kaybetmenin etkisini hala üzerimizden atamadık. Bunu kolay kolay da başaracak gibi görünmüyoruz. Telefonu ne zaman elime alsam hala her yerde karşıma Ahmet Çalık çıkıyor.
Şehir, Ahmet Çalık’ı bir an olsun unutmuyor, unutmayacakta!
Bir yanımız yaprak döküyor, diğer yanımız bahar bahçe edasında.
Çok karışık duygular yaşadığımız bu günlerde belki de üzerimizdeki kasvetli havayı atıp, hayaller kurmamıza vesile olacak gelişmeler de yaşıyoruz.
Trabzonspor’un ligin ikinci yarısına puan kayıplarıyla başlaması, ister istemez bütün Konyasporluları hayaller kurmaya itiyor.
Herkesin dilinde aynı cümle!
Neden olmasın?
Ahmet Çalık Sezonu’nda şampiyonluk neden Konyaspor’un olmasın?
Taraftarlar şampiyonluğa gerçekten inanıyor, kenetlenmiş durumda.
Hatta öyle ki, Trabzonsporlular hariç, neredeyse bütün takım taraftarları da bu sene Konyaspor’un şampiyon olmasını istiyor, dillendiriyor.
Allah var; Ahmet Çalık’ın vefatı, tüm Türkiye’yi duygusallaştırdığı için bu kenetlenme yaşanıyor olabilir ama sezon başından bu yana ortaya koyulan kaliteli oyun da bu ortak sesin çıkmasının en büyük sebeplerinden biri.
Konyaspor şampiyonluğu Trabzonspor kadar hak ediyor.
Kısıtlı imkanlarla ve dar kadroyla, ulusal medyanın desteği olmadan, farklı işlere bulaşmadan dolu dizgin top oynuyor, ligin zirvesini bırakmıyor.
Her şey bir yana; 100. yaşını kutlayan Konyaspor’un, Ahmet Çalık Sezonu’nda şampiyon olmasının anlamı gerçekten büyük olur.
Ben bu hayali şimdiden kurmaya başladım bile.
2021-2022 Ahmet Çalık Sezonu’nun Şampiyonu olmak Konyaspor’un elinde bence. En azından sonuna kadar kovalamak gerek.
Sahadaki ve saha kenarındaki herkes bu sene Ahmet Çalık için mücadele etmeli, sonuna kadar bu işin peşini bırakmamalı.
Hüznümüzü yaşarken, sahadaki disiplinden de asla taviz vermemeliyiz. Bu şehir de bu takım da bunu başaracak kudrete sahip.
Yeter ki hepimiz inanalım.
*****
Değerli okurlar, sosyal medyada çokça paylaştık ama köşemde yer vermeye fırsat olmadı bir türlü.
Ahmet Çalık’la ilgili olarak birkaç cümle yazmak istiyorum. Çünkü onun vefatından ve sonraki yaşananlardan alınacak çok ders var.
Ahmet Çalık’ın vefatından sonra herkesin kalbinde sevgi uyandı.
Tüm Türkiye kenetlendi.
Her insana nasip olmaz böyle anılmak, böyle hayırlarla yad edilmek ve böyle tekbirlerle uğurlanmak.
Demek ki neymiş?
İyi futbolcu, iyi gazeteci, iyi öğretmen, iyi mühendis olmadan önce iyi bir kul ve iyi bir insan olmak gerekiyormuş.
Ahmet Çalık, milyonlar kazanmasına rağmen ne İstanbul'un ışıltısı ne para ne şöhret onun duruşunu bozmamış. O kadar imkana sahipken kulluk vazifesini hiç kaybetmemiş.
Bizim kendimize sormamız gereken asıl soru şu: O imkanlar bizde olsa bu kadar sağlam kalır mıydık?
Bu kadar şuur sahibi miyiz?
İnşallah öyleyizdir…
Rahmetlinin vefatından sonra yaşananlar ders olsun bize. Allah mekanını cennet etsin.
Bizlere de ibret olsun.
