Yapı güvenliği önem taşıyor... Eski binalar riskli
Deprem gerçeğiyle yüzleşen Türkiye’de, yapı güvenliği her zamankinden daha büyük önem taşıyor. İnşaat çalışanı Yusuf Tanrıverdi, sağlam bir yapı için dikkat edilmesi gereken noktaları ve inşaat sürecinde alınan önlemleri anlattı.
Deprem riskinin yüksek olduğu Türkiye'de, güvenli yapılaşma için denetimlerin artırılması ve yapıların yönetmeliklere uygun şekilde inşa edilmesi büyük önem taşıyor. Yusuf Tanrıverdi, sağlam bir bina için kullanılan malzemelerin büyük önem taşıdığını belirterek, "C25 ve üzeri dayanım sınıfında beton tercih ediyoruz. Demirde ise nervürlü demir kullanarak yapının sağlamlığını artırıyoruz. Ayrıca, zemin etüdü çok önemli. Zemine uygun temel sistemi seçmek şart. Su yalıtımı, kalıp ve döküm teknikleri de yapının ömrünü uzatan unsurlar" dedi. Türkiye'de yapıların genel olarak depreme dayanıklı olup olmadığıyla ilgili konuşan Tanrıverdi, "Son yıllarda yapılan yeni binalar yönetmeliklere daha uygun yapılıyor. Ancak eski binalar için aynı şeyi söylemek zor. 1999 depreminden sonra yönetmelikler sıkılaştırıldı ama hâlâ kaçak yapılaşma ve denetimsizlik nedeniyle riskli binalar var. Özellikle zemin etüdü yapılmadan inşa edilen veya deniz kumu kullanılan eski binalar büyük tehlike oluşturuyor" diyerek uyarılarda bulundu.
TEMEL, KOLON VE KİRİŞLER HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Bir binanın dayanıklılığını artıran en önemli faktörlerden birinin taşıyıcı sistem olduğunu vurgulayan Tanrıverdi, "Projeye uygun malzeme ve doğru işçilik çok önemli. Demir donatıların doğru yerleştirilmesi, kalıpların düzgün kurulması, beton dökümünde vibratör kullanımı gibi detaylar hayati önem taşıyor. Ayrıca, kolon ve kiriş bağlantılarının doğru yapılması gerekiyor ki deprem sırasında binanın taşıyıcı sistemi sağlam kalsın" diye konuştu.
DEPREME KARŞI ÖZEL ÖNLEMLER ALINMALI
İnşaat sırasında depreme karşı alınan özel önlemleri de paylaşan Tanrıverdi, "Temel sistemi zemin durumuna göre belirleniyor. Radye temel, fore kazık gibi yöntemler özellikle zayıf zeminlerde tercih ediliyor. Perdeli sistemler kullanarak binanın rijitliğini artırıyoruz. Beton dökümü sırasında hava boşluğu kalmaması için vibratör kullanıyoruz. Projeye uygun olarak sismik izolatör veya esnek bağlantılar gibi ek önlemler de alınıyor" dedi.
YENİ BİNALAR DAHA DAYANIKLI
Eski ve yeni binalar arasındaki dayanıklılık farkına dikkat çeken Tanrıverdi, "Eski binalar genellikle eski yönetmeliklere göre yapıldığı için malzeme kalitesi ve mühendislik açısından zayıf olabiliyor. Yeni binalarda ise zorunlu zemin etüdü, yüksek dayanımlı beton ve daha sağlam kolon-kiriş bağlantıları gibi güvenlik önlemleri var. Ayrıca eski binalarda daha çok dolgu duvar kullanılmışken, yeni binalarda taşıyıcı sistem daha güçlü" diyerek yeni yapıların avantajlarına değindi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM DOĞRU UYGULANMALI
Kentsel dönüşüm projeleri hakkında da görüşlerini paylaşan Yusuf Tanrıverdi, dönüşümün amacına ulaşması için daha titiz bir denetim gerektiğini belirterek, "Kentsel dönüşüm aslında çok gerekli, özellikle eski ve depreme dayanıksız binaların yenilenmesi için önemli bir fırsat. Ama bazı yerlerde sadece rantsal dönüşüm olarak yapıldığı için amacına tam ulaşmıyor. Gerçekten riskli bölgeler öncelikli olmalı ve yeni yapılan binaların sağlamlığı sıkı denetlenmeli. Yoksa eski binaları yıkıp yerine yine dayanıksız yapılar dikmek bir çözüm olmaz" ifadelerini kullandı.
