Yaşlılar haftası buruk geçiyor

Koronavirüs sürecinde en hassas grup olan 65 yaş üstü vatandaşları korumak adına getirilen kısıtlamaların üzerinden tam bir yıl geçti. Salgında evde kalarak ve tüm tedbirlere uyarak büyük bir dayanışma örneği gösteren 65 yaş üstü vatandaşlar, bu hafta kutlanan Yaşlılar Haftası’nı buruk geçiriyor.
Yaşlılar haftası buruk geçiyor

Türkiye'de 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus 5 yılda yüzde 22,5 artarak, geçen yıl 7 milyon 953 bin 555 kişiye ulaştı. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı da 2020 itibarıyla yüzde 9,5'e çıktı. Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 10’unu oluşturan 65 yaş üstü vatandaşlar şüphesiz ki Koronavirüs sürecinde en fazla sıkıntıyı çeken yaş grubu arasında yer aldı. 65 yaş üstü vatandaşları korumak adına getirilen kısıtlamaların üzerinden tam bir yıl geçerken, her sene 18-14 Mart arasında kutlanan Yaşlılar Haftası nedeniyle yaşlı vatandaşlar düşüncelerini dile getirdi.

yaslilaricinbayramprg-4.jpg

‘HÜRMETLE KARŞILARIZ YAŞLILIĞI’

Yaşlıların dinimizdeki yerine değinen Konya İl Müftü Yardımcısı Betül Şimşek Öztürk, “Asra yemin eden Rabbin sözleri daha bir anlam bulur yaşlılıkta. Bir ömrün muhasebesi, var olmak ve yok olmak dengesidir. ‘Sizleri yaratan O’dur. Yaşlılık dönemine ulaştıracak, ömrün son dönemlerinde düşkünlük haline, bildiği şeyleri bilemeyecek hale geleceği günlere ulaştıran O’dur. (Nahl, 70)’ Biz bu kültürde tam da bu sebepten hürmetle karşılarız yaşlılığı " ifadelerini kullandı.

‘YAŞLILIK, YOK OLUŞU BEKLEMEK SIRASI MIDIR?’

Yaşlılıkla ilgili düşüncelerini dile getiren Betül Şimşek Öztürk, “Yaşlılık yok oluşu beklemek sırası mıdır, bir ömür hazırlandığın yeni bir hayata yaklaşmak mı? Kültürleri insanlar, insanları inançlar şekillendirir. Toplumlar sahip oldukları inançlara paralel hayatlar kurarlar. İnanç, varlık âleminin ontolojik tüm sorularına cevap bulduğumuz sahadır. Varlığa ve yokluğa, güce ve zayıflığa, merhamete ve acımasızlığa...Yaşadığımız pandemi süreci bir kere daha bize inançlar coğrafyasında varlığın değerine yönelik bir tablo çizdi yaşlılar örneğinde. Batıda yaşlıların istenilmeyen ve giderek yalnızlaşan varlıklar oldukları algısı kazındı zihinlerimize. İspanya'da huzurevlerinde kalan yaşlıların ölüme nasıl kolayca terkedildikleri, İtalya'da bilmem hangi şehrin valisinin “yaşlılar vazgeçilmezimiz değildir" cümleleri toplumsal hafızamıza yer etti” şeklinde konuştu.

betul-simsek-ozturk-002.jpg

‘BATI YAŞLILARI NASIL GÖRÜYOR?’

Batının yaşlıları zayıf insanlar olarak kabul ettiğini belirten Öztürk, “Modern, seküler Batı insanı hazzın, faydacı bakışın ve hızın elinde oyuncak olurken, yaşlıları artık üretemeyen, yeterince tüketemeyen kısaca zayıf ve yalnızlığa mahkum varlıklar olarak kabul ediyor. Sonuç: Tüm derinliği ve tecrübeleriyle yaşanmışlığın reddi olarak karşımıza çıkıyor. Ve yaşlıların kovulduğu kapılardan öğütleri, hikayeleri, masalları da kovuluyor ardı sıra. İslâm kültüründe durum öyle midir ya? Benim memleketimde, yöremde, mahallemde? İlerleyen yaş daha bir artırır farkındalığı. Yaşlılarımızın dinimizdeki yeri çok büyüktür. Küçüklerimize şefkat göstermeyen, büyüklerimizin kadrini bilmeyen bizden değildir" (Ebu Davud, Edeb: 58) hadisine samimi icabettendir yaşlılara öff bile demeyişimiz. Elde ‘çarık’ olsa da bizde ‘sarıktır’ yaşlılar. Bizde yaşlanmak yok oluş sırasını beklemek değildir çünkü, yaşlanmak yeni bir hayata yaklaşmaktır” diye aktardı.

yaslilaricinbayramprg-12.jpg

‘GENÇLERİMİZ BİZE HÜRMET EDİYOR’

Yaşlıların Türk toplumunda hala değer gördüğünü ifade eden Şerife Güre (72) gençlerimiz bize gereken saygıyı gösteriyor. Toplu taşımaya bindiğimizde bize yer veriyorlar. Ya da bir adres bir şey sorduğumuzda yardımcı oluyorlar.  Hiçbir saygısızlıklarını görmedim. Bence Türkiye ve Konya gibi bir yerde yaşlılara gereken değer veriliyor. Şu anda kısıtlamalar nedeniyle epey zorlanıyoruz. Hastalık bir yandan, yaşlılık bir yandan bir de pandemi bir yandan iyice sıkıldık, bunaldık ama Allah’tan gelene de razı gelip oturuyoruz. Allah Cumhurbaşkanımızın da yolunu açık etsin. O olmasa daha çok sıkıntılar yaşayacağız belki de.  Biz kısıtlamalara uyuyoruz ama uymayan yaşlılarımız var. Onların denetlenmesi gerekiyor diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

serife-gure.jpg

‘YAŞLILARIMIZ REFAH İÇİNDE YAŞIYOR’

Günümüzde yaşlıların daha refah içinde yaşadıklarının altını çizen Emekli İmam Halil Eker (69), “Bu zamanda gençler yaşlılara biraz daha yakın duruyorlar. Tabi bunun bazı sebepleri var. Devlet,  yaşlı olup da emekliliği olmayanlara bir yönden yardımcı olmaya çalışıyor. Zaten emekliliği olup da maaşı olanlara biraz daha yakınlık gösteriyorlar. Eskiden yaşlıların yüzde 80’inin maaşı olmazdı. Mesela benim babam maaşsız bir kimseydi. 3-5 dönüm tarlamız vardı. Onlardan ne kalırsa geçinmeye çalışırdık. Şimdi ki gibi refah içinde değildi. Devletimiz şu anda yardımcı oluyor ve refah içerisinde hayat sürüyorlar. Benim hiçbir beklentim yok. Elhamdülillah ayağımızı yorganımıza göre uzatmaya çalışıyoruz.  Mevla’m devlete zeval vermesin. Dinimizde de yaşlılara ayrı bir önem veriliyor. Ayet-i Kerime’de, ‘Anneniz babanız yanınızdaysa siz onları bırakın azarlamayın öff bile demeyin’ diye Cenab-ı hak ikazda bulunuyor. Onun için yaşlılarımız bayağı bir itibar görüyor. Ben etrafımda ‘evladım bana bakmıyor’ diye bir şikayet duymadım” diyerek sözlerini noktaladı.

halil-eker.jpg

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ