Son yılların en sönük Şeb-i Arus haftasını yaşıyoruz.

Yürütülen her hangi bir kampanya göremiyorum. Belki de vardır da vurucu olmadığı için göremiyorum.

Bir tv reklamı veya gazete reklamları olmadı radyo reklamları. Yaprak kımıldamıyor.

Twitter üzerinden zaman zaman İstanbul'da Konya'da ki törenlere benzer bir anma töreninin eleştirildiği bir çalışma görüyorum. Bu Konya'nın İstanbul ya da herhangi bir şehirde yapılan ve alternatif gibi algılanan törenlere tepkisi olarak ortaya çıkıyor.

İyide Konya'nın bu işlerden sorumlu kurum ya da adamları bu konuda ne yapıyor?

Bakın, Kültür Müdürlüğü ve bunların yanına katılan kurumlar bir araya gelerek harika işler çıkarabilecekken kurumların tamamının üzerine ölü toprağı serpilmiş sanki.


Sami Gediz " part time kültür müdürü olur mu? Diye bir yazı yazmış ve kültür müdürünün ya müdürlük ya da hocalık yapması gerektiğini dile getirmişti. Haksız da değil. Kültür müdürü part time olursa, ortaya çıkan sönük bir Şeb-i Arus olur.

Kim ne derse desin. Bu gün eski kültür müdürünü taktirle anıyorum.

Çırpınır dururdu. Adeta bütün bir yıl Şeb-i Arus'a hazırlanırdı.

Öyle ya. Konya Şeb-i Arus törenlerinde sükse yapmayacak, reklam yapmayacakta ne zaman reklam yapacak?

Dolu dolu 10 gün. Ulusal ve yerel medya kampanyaları. Konferanslar, gösteriler, festivaller sergiler ve sempozyumlar. Konya 10 gün Mevlana Kültürü'nün sağanağı altında kalırdı.

Bugün peki?

Kültür müdürü sanırım derstedir. Geriye kalan vakitlerinde bu konuyla ilgilenir mi bilmem?

Oysa bu hafta Konya'nın ülke gündemine yerleşmesi gerekiyordu.

Yerel ve ulusal reklam kampanyalarıyla göze batması gerekiyordu.

Konya'da Şeb-i Arus haftasının sönük geçmesi haliyle iyi reklam edilen ve organize edilen muhadillerinin ilgi görmesine neden olacak elbette.

Yani kimse çıkıp neden İstanbul'da ki organizasyon ilgi görüyor diye hayıflanmasın. Bir kaç sene sonra Konya'da ki organizasyonu geçebilir bile.

İlgili kurumların profesyonelce çalışmaması Konya'nın marka değerini giderek düşürür. Bunun sorumlulularının silkinmesi ve ne yapabiliriz diye düşünmesinin vakti geldi geçiyor.

Bu arada il Başkanı Ahmet Sorgun içinde güzel bir tavsiyem var. Ahmet Bey malumunuz törenlerde ortada hiç bilet olmuyor ancak ne hikmetse salon hep boş oluyor.

Sizin yerinizde olsam seçtiğim 17 il teşkilatını 100'er kişilik gruplarla törenlere davet ederim. Onlar kendileri organizasyonlarını zaten yapar.

Siz biletlerini verip davetinizi yapın. Sonra bunu bülten haline getirin, genel merkezde dağıtın. Ortaya çıkarttığınız programın nasıl ses getireceğini ve sizi de farklı bir noktaya çıkartacağını kendiniz göreceksiniz.

Proje çok, yapılacak işte. Yeter ki siz bu programlara bir el atın.

Yoksa Başbakan'ın bile katılmayacağı, ilgi görmeyen ve ikinci plana itilmiş Şeb-i Arus'lar bizi bekler. Yaklaşan tehlikeyi görün.