Zulümle abad olunmuyor!
Türk siyasi tarihinde "postmodern darbe" olarak bilinen 28 Şubat döneminin failleriyle ilgili temyiz incelemesi tamamlandı. Aralarında Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ile Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın bulunduğu 14 sanık hakkında cezalar karara bağlandı. Alınan kararın tarihe bir not düşülmesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Emine İlyas, “28 Şubat sürecinde bu kanunsuzlukları yapan, adı geçen şahısların hepsinin halkın gözünde zerre kadar bir kıymeti yoktur. 28 Şubat süreci gibi vesayete karşı dimdik duran kişilerin halkın gözünde yeri bellidir. Bunlar tarihe altı çizilerek geçmiş durumdadır.” dedi.
Yargıtay, 28 Şubat davasında aralarında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ile Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da bulunduğu 14 sanığa verilen hapis cezalarını onadı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan 28 Şubat Öğrenci Derneği Genel Başkanı Emine İlyas, “Ülkemiz hâlâ onların verdiği tahribatın onarımıyla uğraşıyor. Eğitime engel oldular, çalışma hayatına engel oldular. 28 Şubat süreci çok ciddi anlamda ekonomik sıkıntılara da neden oldu. Hazineyi boşalttılar, bankaları boşalttılar. Bunların hiçbirinin telafisi mümkün değil. Bunların kamuoyu tarafından da unutulmasını istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN ACILAR YAŞATTILAR’
28 Şubat sürecinde Türkiye’deki bütün Anadolu halkına telafisi mümkün olmayan şeyler yaşatıldığının altını çizen Genel Başkan Emine İlyas, “Ailem beni okutmak için yıllarını verdi. Tıpkı benim ailem gibi başka ailelerin de evlatlarını en iyi yerlerde görme hedefleri vardı. Bunun için emek verdiler. 28 Şubat zulmünü ecdadımızın şehit olduğu topraklarda yaşadık. O dönem sadece üniversite öğrencilerine, askerlere, memurlara değil bütün halka yansıdı. Hepsinin bir ailesi, çocukları, evlatları vardı. Bütün Türkiye’ye bu büyük sıkıntıyı yaşattılar. Kamuoyu bu hukuksuzluklara imza atanlara her seferinde seçim yoluyla cevabını verdi. Çok şükür ki bugünlere geldik ve o yasakların hiçbiri kalmadı ama gerçekten çok bedeller ödetildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi; bu ülkenin memuruna, askerine, üniversite öğrencisine, özellikle başörtülü kadınlarına maalesef hendekler atlattılar” ifadelerine yer verdi.
‘HANGİ CEZA YILLARIMIZI GERİ GETİREBİLİR?’
Mevcut iktidarın özgürlükler anlamında güzel çalışmalar yaptığına değinen İlyas, “Muhalefet Partisi şu anda çok özgürlükçü bir tavır takınıyor ama biz onları geçmişte çok iyi bildiğimiz için onların özgürlük naralarına kesinlikle inanmıyoruz. Gençlerimiz; muhalefet partisi iktidar olduğunda bu bahsettikleri özgür tablonun asla gerçekleşmeyeceğini bilsinler. Biz onların yüzlerini 28 Şubat sürecinde çok net gördük. Bizler okullardan atılırken, birçok kişi askeriyeden atılırken, memuriyetten atılırken, zulümler yaşarken sözde muhalefet partileri alkış tuttular. Bilakis desteklediler. Zihniyetlerinin değiştiğine asla inanmıyoruz. Bizim yaşadıklarımızı yeni nesil yaşamasın diye 28 Şubat Öğrenci Derneği olarak çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. O dönemi hatırlatmaya çalışıyoruz. İnsanlar kendi ülkelerinde okuyamazsa, çalışamazsa, eğitim hakkına herkesin eşit bir şekilde sahip olması gerekirken bundan faydalanamazsa ortaya nasıl bir sonuç çıkar? Hangi hapis, hangi ceza yıllarımızı geri getirebilir?” diye konuştu.
‘KİMSE ZULÜMLE ABAD OLMUYOR’
“28 Şubat sürecinin iyileştirilmesiyle, hakların iadesi anlamında Devlet büyüklerimiz, bir daha böyle acılar yaşanmasın diye önemli adımlar attılar, atıyorlar, diyen İlyas, sözlerine şöyle devam etti: “Bu anlamda adımlar atılıyor ama hiçbir adım bizim 19 yaşında yaşadığımız sıkıntıların bir dakikasını bile geri getiremez. Askeriyede yaşayan bir insan eşinin mesleğinden atılmaması için başını açmak zorunda kaldı. Bu ülkenin insanına böyle bir tercih yaptırılabilir mi? Bir başörtüsünün askere nasıl bir mânisini gördünüz ki böyle bir dayatma getirdiniz? O kadar saçma bir yasakla uğraştık ki gerçekten akıl mantık almıyor. Bu ülkede akıl almaz şeyler yaşadık. Allah bir daha göstermesin. Biz bu olaylara Allah’ın bir imtihanı olarak bakıyoruz. Hayatını kararttıkları binlerce masum insanın yaşadıkları karşısında adı geçen kişilerin müebbet hapis cezası almasının çok bir önemi yok ancak tarihe not düşülmesi lazım. Bir ders olarak zulümle abad olunamayacağının anlaşılması gerekiyor. Bu döneme ait bu cezalar aslında buz dağının sadece görünen kısmını kapsıyor. Bu sürecin bütün boyutlarıyla soruşturulması ve millet egemenliğine kasteden kimler varsa hepsinin ortaya çıkarılması bağımsız Türk yargısının bir vazifesidir. Darbelerle ve darbecilerle gerçek manada millet olarak hesaplaşmadığımız sürece bu zihniyetin kalıntılarıyla her zaman karşılaşma ihtimalimiz olacaktır.
‘ÜLKEMİZ ADINA GÜZEL ŞEYLERLE UĞRAŞALIM’
Türkiye’nin boş konularla değil güzel çalışmalarla ön plana çıkması gerektiğini ifade eden İlyas, “28 Şubatçıların müebbet hapis cezası alması bundan sonraki dönemde bu tür baskıların, darbelerin, darbe emarelerinin bile yaşanmaması ve bunların ders niteliğinde kayıt altına alınması adına önemli bir gelişmedir. Ancak özellikle üniversitede başörtülü okuyan kızlarımızın bütün ideallerinin, o okulda bütün yaşıtlarının gözü önünde hocalar tarafından sürüklenerek okuldan atılmalarının, eğitim hayatlarının engellenmesinin, 20 yıl sonra mezun olabilmelerinin hiçbirinin karşılığı değildir. Milletin hakkını gasp eden darbecilere asıl hesap Allah katında sorulacaktır. Darbecilere karşı bu asil mücadeleyi veren vatanperver insanların ecri ise öbür dünyada Rabb'imiz tarafından verilecektir. Biz her zaman şükredenleriz. Rabbim bize bugünleri gösterdiği için şimdi de şükrediyoruz. Bundan sonraki süreçte ülkemizde hangi tür olursa olsun hiçbir darbenin yaşanmamasını temenni ediyorum. Ülkemizin gelişmesi adına güzel işler yapalım. Ülkemize maddi- manevi kaybettirilen yılların her ne kadar telafisi mümkün değilse de birlik beraberlik içerisinde çalışarak geleceğe hazırlanalım ve gelişmiş ülkelerin önüne geçelim. Ülkemizde bu kapasite ve bu potansiyel var. İç çekişmelerle, başörtülü-başörtüsüz çatışmalarıyla uğraşmayalım. İlimle, bilimle, fenle uğraşalım.” diyerek sözlerini noktaladı.
SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ