İttihatçıların dış güçlerle yaptıkları entrika ile 31 Mart denilen isyanla tahttan indirdikleri deha üstü deha olan Sultan II. Abdulhamid’in Türk askerine karşı sevgisi emsalsizdir. O görevde olduğu dönemde asla ülkeyi savaşa sokmak istememiştir. Onun döneminde iki savaş çıkmıştır. Bunlardan birisi 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus savaşı, diğeri de 1897’de yapılan Osmanlı-Yunan savaşı olan  Dömeke harbidir. 93 Harbi’ne Mithat Paşa ve hempasının ilk Meclis-i Mebusandaki kışkırtıcılığı sayesinde girilmiş ve sonuçları çok yıkıcı olmuştur. Yaklaşık bir sene süren bu savaş meclisin kararıyla olmuştur. Dömeke savaşı bir civarında sürmüş ve Osmanlı ordusunun galip gelmesiyle sonuçlanmıştır. Türk ordusu Atina’ya girmesine ramak kalmış, Avrupa ve Rusya’nın müdahalesiyle durdurulmuştur. Bu savaş sırasında (Dömeke) sarayda padişahın kızları da dahil olmak üzere, yaralı askerler için giyecek elbiseler dikilmiştir. Bu hususta Sultan Abdulhamid’in kızı Şadiye Osmanoğlu şunları nakletmektedir; “Bu savaş benim çocukluk zamanıma rastlamıştır. Hatırladığıma göre, haremdeki dairelere top top bezler getirilip dağıtılmıştı. Yaralı askerleri için gecelikler dikilirdi. Hizmetkârlarımızla beraber sabahın erken saatlerinden, gece uyku saatine kadar dikiş makinelerimizin başında bizden isteğnilen sayıda giyeceği yetiştirmeye çalışırdık. Bu hummalı faaliyet bütün muharebe müddetince devam etti. Ben de çamaşırlara düğme dikerdim. Babam (II. Abdulhamid) aramız a gelir ‘aferin evlatlarım, Allah sizlerden razı olsun, vatan için çalışmak ne tatlıdır. Allah vatanımızı düşmandan muhafaza buyursun! Derdi. Muharebe sırasında yaralı askerlerin yanına gider ‘Ahmetçik’ ve Mehmetçik’lerini okşar ve hatırlarını sorardı”.

DİKKAT ETTİNİZ Mİ “AHMETÇİK” DİYOR SULTAN ŞADİYE SULTAN.

ZİRA BİZ BİLİRİZ Kİ, TÜRK MİLLETİNİN GÖZÜNDE ORDU, PEYGAMBER OCAĞIDIR. HER NEFER PEYGAMBERİMİZİN BİRİCİK ADINI TAŞIR.

“MEHMETÇİK” VEYA “AHMETÇİK”….