Geçenlerde haber sitelerini gezinirken bir haberle karşılaştım. Adam eşinin üzerine kaynar su dökmüş ancak öfkesi geçmeyince tekrardan suyu kaynatıp ikinci defa yine dökmüştü. Bu habere tekrar göz atmak için yeniden ararken bu tür aile içi şiddet haberlerinin ne kadar çoğaldığını fark ettim. Peki bunun sebebi nedir? Bir insan hastalıkta ve sağlıkta bir ömür boyu yaşlanmağa söz verdiyi hayat arkadaşına karşı böyle bir vahşeti nasıl yapar?

Bunun ismine ne dersiniz deyin, gerçek şu ki, toplumumuzda aile bunalımı durmadan artıyor. Aile ile ilgili şiddet vakaların sayısındaki artış da bunu bir daha ispatlıyor.

Bir toplumu çökertmek istiyorsanız aileden başlayın demişler. Her taraftan aile değerlerimize saldırıyorlar. İster internetle, ister televizyon programlarıyla, isterse de ahlak dışı diziler ve filmlerle. Ailelerimiz tehlike altında. Ne yazık ki, buna karşı bizler rüzgarın önündeki mum misali savunmasızız.

Bazı ülkeler bu konuda ciddi tedbirler alıyorlar.  Bu konuda eğitici televizyon programları yapıyor, metroda, otobüs ve tramvaylarda broşürler dağıtıyorlar. Ancak ne yazık ki, bizde böyle kurumlar, sivil toplum kuruluşları olsa da bu konuyla ilgilenen, bunu nizamlayan mekanizma çok zayıf. 

Bizim beynimizi yıkıyorlar. Bizi aile değerlerimizden uzaklaştırmağa çalışıyorlar. Defalarca evlenmiş, boşanmış ve şimdi flörtü bulunan birisini, bilirkişi olarak aile programına davet ediyorlar. Türk aile yapısını darmadağın eden evlilik programları da cabası…

Eskiden insanlar bir lokma ekmeye muhtaçken ailedeki çocuk sayısı beşten az olmuyordu. O zamanlarda böyle aile bunalımları bu kadar çok değildi. Ama günümüzde en çok çocuk sayısı beşten yukarı değil. Şimdi adam ayda 5.000 lira aylık alıyor, ikinci çocuğum olursa nasıl geçindiririm diye ikinci çocuğu istemiyor. Oysaki yüce dinimiz İslam çocuğun rızkını Allah’ın vereceğini söylüyor. Ama nerde insanlarda o güven… 
Bizim beynimize o kadar az çocukluluğu aşılamışlar ki, aile değerlerine bağlı muhafazakar kesim bile 3 çocuğu olan birine şaşırıyor.

Bir psikologdan duymuştum. İnsanlarda egonun artmasının sebebi çocuklarının az olmasıymış. Kardeşler arasında paylaşmayı öğrenemeyen kişi yarın büyüyünce elbette egosu ona hakim olur.
Kısaca bizi biz yapan, bizi ayakta tutan aile değerlerimizdir. Her ne olursa olsun hiç bir zaman aile değerlerimizden vazgeçmemeliyiz. Çünkü aile değerlerini yitirmiş toplum yok olmaya mahkumdur.