Gülşen Yılmaz

Gülşen Yılmaz

Artık ölmek istemiyoruz

Artık ölmek istemiyoruz

“Öldü anne ve mutfaklar kilitlendi.
Kilerler boşaltıldı farelerce,
Anne gitti ve evler döndü yazlık otellere,
Anne gitti ve sular buruştu testilerde,
Artık çamaşırlar yıkansa da hep kirlidir.
Herkes salonda toplansa da kimse evde değildir…
…‘Ve o kadınlar nereye gittiler?
Anne olan sevgili olan o kadınlar,
Çocuklarının üzerine titreyen,
Kirpiklerinde hep aynı,
Sevgi ve merhamet ışığı,
O kadınlar gökyüzüne mi çekildiler?
Eleğimsağmalara mı göçtüler?”
 
Bir hayat var yaşanacak. Herkes bir şekilde yaşıyor.
 
Bende rutin halde her gün gazeteye geldiğim otobüsü beklerken, sosyal medyada bir videoya denk geldim.
 
“Ne oluyor?” dedim önce… Sabahın verdiği sersemliğim bir an da geçti. Bir kez daha dehşete düştüm.
 
Videodaki kişi Emine Bulut… Boğazı eski kocası tarafından kesilmiş. Her yeri kan revan içinde; “Ben ölmek istemiyorum” diye feryat ediyor.
 
Etrafındaki herkes korkuyla kaçıyor.
 
Bir tek kızı var yanında… 10 yaşında! On on!
 
Yalnızca o kaçmıyor annesinden… Hayatı boyunca aklından çıkmayacak o feci anlara tanıklık ediyor.
 
Her yerinden kanlar akan annesinin karşısına dikilip yalvarıyor; “Anne, anne, lütfen ölme!”
 
Orada ölüyor Emine Abla…
 
Orada ölüyor adalet…
 
Orada ölüyor bir minik kız çocuğunun inandıkları, hayalleri, ninnileri, masalları, iyi ki doğdunları, sabah kahvaltıları, mezuniyet töreni, evliliği, annesi…
 
İnanın bunları yazarken gözyaşlarımı tutamıyorum. O video kalbi olana ağır gelir. 8 saniyede bütün hayatım durdu. Çevremle bağlantım kesildi.
 
Kulaklıktan kulağıma gelen çığlıklar… Ah o çığlıklar…
 
Hangi gerekçe bu vahşice ölüşe açıklama olabilir.
 
Adaletiniz batsın! Ceza Kanunu’nuz batsın! İnsanlığınız batsın!
 
Daha kaçımız ölelim istiyorsunuz? Niye ölüyoruz? Gerçek bir kanun çıkması için daha ne olması lazım.
 
Emine Abla’nın “ölmek istemiyorum” çığlığı hakimlerin, savcıların, polislerin, devlet büyüklerinin, meclisteki kadın vekillerin kulaklarında çınlamalı! Hadi artık hadi, bu mesele acil bir çözüm bekliyor! Artık hiç bir kimse yanına bıçak ya da silah alıp; “Çileden çıkarırsa öldürür geçerim” rahatlığında olamasın lütfen!
 
Kimseyi düşünmüyorsanız şu çocukları düşünün. Annen gözlerinin önünde can veriyor. Baban katil. Nasıl bir geleceği olacak artık bu çocuğun soruyorum?
 
Geçen sene bir anne daha öldürülmüştü. Sokakta silahlı saldırıya uğramıştı. O anne, 8 yaşındaki oğlu korktu diye, son nefesinde çocuğuna su içirip öyle ölmüştü. Hatırladınız mı?
 
Hoş, hangi birini hatırlayalım.
 
Çok uzağa gitmeye gerek yok önceki gün Konya’da da yine bir anne üç çocuğunun gözleri önünde 20 bıçak darbesiyle öldürüldü. Çocuklar babalarına engel olmaya çalışmışlar bir de…
 
Anneler niye ölüyor sayın adalet dağıtıcılar?
 
Bizim ceza kanunumuzda vicdan yok! Bunu bir anlayın artık! Kravat takan katile ceza indirimi veren bir kanun ne kadar vicdanlı olabilir ki?
 
Korkarım, Emine Abla’nın kanı hepimizin ellerine bulaştı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gülşen Yılmaz Arşivi
SON YAZILAR