Osman Uzunkaya

Osman Uzunkaya

AŞK, ÖZLEM ve ÖTESİ (6)

AŞK, ÖZLEM ve ÖTESİ (6)

Medine-i Münevvere’deki ikinci günümüzde; yapılan proğrama göre sırasıyla Cennetül Baki mezarlığını, Gamame mescidini, Beni Saide bahçesini ve Osmanlı yadigarı tren garı’nı ziyaret edecektik. Bu ziyaretleri gerçekleştirmek üzere, gurubumuzdaki hacı adayı arkadaşlarımızla birlikte, sabah saat 05.oo sularında, “Yeşil Kubbe” nin önünde toplandık. Grup hocamız heyecanlı bir konuşma yaparak, ziyaret edeceğimiz mekanlar hakkındaki bilgileri bizlerle paylaşmıştı. Artık bu güzel yerleri görmek için hareket etmeye hazırdık. Bu mekanları belki bir çok hacı adayı arkadaşım gibi bende ilk defa görecek, peygamber Efendimizin ayak bastığı yerleri ziyaret etme bahtiyarlığına erişecektim.

Yeri Peygamber Efendimiz tarafından seçilen ve Mescid-i Nebevi’nin karşısında bulunan Cennettül Baki mezarlığında efendimizin zevceleri, evlatları ve eshabının mübarek bedenleri mefdun’du. Üçüncü Halife Hz. Osman Zinnureyn başlangıçta Cennetül Baki mezarlığı dışında bir mevkide defnedilmiş ise de, daha sonraları mezarlık onun kabrini de içine alacak şekilde genişletilmiş ve yeniden düzenlenmişti.

Bu nurlu bedenlerin toprakla kucaklaştığı mezarlığı ziyaret etmek üzere yürümeye başlamıştık. Mezarlığın özellikle giriş ve çıkış güzergahları tıklım tıklım doluydu ve önümüzden adeta bir insan seli akıyordu.Mezarlık yüzlerce dönüm arazinin üzerinde kurulmuş ve ucu bucağı görülemeyen bir büyüklüğe sahipti.Mezarlıktaki mezarlar, bizim mezarlarımızdan daha küçük ve derli topluydu. Mezarların başına yatanın kimliğini bildiren mezar taşı yerine, orta büyüklükte taşlar dikilmiş, etrafları daha küçük taşlarla çevrilmişti. Bir ara gözüm güvercinlere takılmıştı. Medine-i Münevverede’ki bütün güvercinler burayı mesken tutmuş gibiydi. Durmadan kanat çırpıp sanki bize gösteri yaparcasına mezarların hemen üzerinde uçuşuyorlardı. Adına Cennetül Baki dediğimiz bu cennet bahçesini gezerken farklı bir ruh hali içindeydim. Dilimde dua, içimde katmerli bir heyecan vardı. O an Peygamber Efendimizin bizzat defnettiği, mezarlığın ilk sakini olan sahabe Osman bin Muiz için “Bu ahirete ilk gidenimizdir” sözünü hatırlamış, sanki sahabi’nin mezarını görecekmiş gibi etrafıma bir daha dikkat kesilmiştim.

Mezarlık ziyaretini tamamlamıştık. Gurup hocamızın nezaretinde gezimizin ikinci durağı olan, Gamame mescidine gitmek üzere yola koyulduk.Gamame Mescidi, Mescid-i Nebevi’nin güney-batı tarafında yer alıyordu. Yaklaşık olarak Mescid-i Nebevi’ye beşyüz metre uzaklıktaydı. Gamame Mescidinin bulunduğu alan; Peygamber Efendimizin namaz kıldırdığı, İslamın ilk namazgahı olma özelliğine haiz bir yerdi.Buraya mescid inşa edildikten sonra Peygamber efendimiz bayram namazlarını devamlı olarak burada kıldırmış ve zaman zaman yağmur duası için de bu mekanı tercih etmişti. Bir defasında Peygamber Efendimizin burada bulunduğu esnada, efendimizi takip eden bulutun görülmesi üzerine mescidin adına Arapça’da bulut anlamına gelen Gamame ismi verilmişti.Böylesine kutlu, her köşesi Peygamber Efendimizin soluduğu atmosfer ile sarılı bulunan bu mescidi ziyaret etmek ve kayıtsız-şartsız olarak bu mekanın ruhaniyetine teslim olmak çok müthiş bir duyguydu. Ben ve arkadaşlarım burada sonsuz bir tefekkür içinde dualar ediyor, bize buraları görmeyi nasip eden Yüce Allah’a hamd-ü sena’da bulunuyorduk. (devam edecek)

Selam, dua ve muhabbetle..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Osman Uzunkaya Arşivi
SON YAZILAR