Dün Mevlana Celalettin-i Rumi (K.S)’ın Vuslatının 740. seneyi devriyesiydi.

Konya yine tıklım tıklımdı.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Irak Meclis Başkanı Usame Nuceyfi, Irak Kuzey Bölgesi Kürt Yönetimi Başbakanı Naçirvan Barzani, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ve dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan Osmanlı aileleri. Konya’daydı.

Ve binlerce Mevlana’nın Aşkının sedasına kapılan insanlar Konya’daydı…

Tabi ki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’da Konya’daydı.

Vuslat Programı yine güzelliklerle ihya edildi. Hz Pir anıldı, anlaşılmaya çalışıldı…

Belki yeniden imanımıza vesile olan ölümü düğün görü görme mantalitesini yine anlamaya çalıştık ve bu yılda böyle geçti Vuslat Programı…

Ama tabi dünün yoğunluğunu oluşturan başka konularda vardı.

Pazartesi akşam saatlerde Hakan Şükür’ün Gülen Grubunun tercihleri doğrultusunda AK Parti’den istifa etmesiyle aslında pandora açılmış biz sabah anladık…

İstanbul’da operasyon üzerine operasyon yapıldı…

Sayın Zafer Çağlayan ile Sayın Muammer Güler’in oğulları, Fatih Belediye Başkanı, Halk Bank Genel Müdürü, İş Adamı Ali Ağaoğlu gibi isimler kah göz altına alında, kah ifadelerine başvuruldu…

Zaman Gazetesinden Hüseyin Gülerce’de çıktı, bu operasyonlar devletin operasyonlarıdır, dedi…

Bizlerde aydınlanıverdik…

Demek ki Hüseyin Gülerce Devletle iç içeymiş anlamış olduk…

Neyse, işte böyle buz gibi bir günde Başbakanımız da Konya’ya geldi…

Bu konularla ilgili de çok önemli açıklamalar yaptı.

Konyalara karşı samimi bir yaklaşımla hepimizin gönlünü bir kez daha fethetti.

Şu ifadeler Başbakanımızın,

“Bakın burada Konya'da, bir kez daha söylüyorum. Sizin itimadınıza, güveninize asla halel getirmeyeceğiz. Sizin çizdiğiniz istikametten ayrılmayacağız. Hiç bir tehdide boyun eğmeyeceğiz. Siz arkamızda olduğunuz sürece, geri adım atmayacağız. Haktan, hak mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz.

 Hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğiz. Siz arkamızda olduğunuz müddetçe Allah'ın izniyle geri adım atmayacağız. Haktan ve hak mücadelesinden asla ayrılmayacağız. İstedikleri kadar çirkin yola tevessül etsinler, istedikleri kadar kirli ittifakların içine girsinler. Türkiye'de artık söz artık milletindir, karar milletindir, yetki milletindir.

Saldırılar tuzaklar bu millete diz çöktüremedi, bundan sonra da çöktüremez.

Arkasına karanlık odakları alanlar, çeteleri alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler. Arkasına sermayenin medyanın gücünü alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler. Türkiye içinde ve dışında bir takım karanlık çevrelerini alanlar istikametiyle oynayamazlar. Ayarlarınız değiştiremezler. Türkiye üzerinde operasyon yapılacak, ameliyat yapılacak bir ülke değildir.  Ak Parti iktidarı buna izin vermez.”

Başbakanımızın bu duruşu çok net ifade edelim bu milletin duruşudur.

Bu millet tehdide şantaja boyun eğmemiştir ve eğmeyecektir.

Bu arada şunu da ifade etmeden geçmeyeceğim;

Bugün bu operasyonu yapanlar bu milletin kolunu hiçbir zaman bükemeyeceklerdir.

Dün zinde güçlerin şekli değişikti, bugün değişik…

Siyonizmin ve emperyalizmin kompetanları Türkiye’yi çok iyi tahlil etmişler, kimleri nasıl besleyeceklerini, nasıl ellerinde tutacaklarını çok iyi ayarlamışlar.

Bu planlar çerçevesinde bu ülkeyi hizaya getirmeye çalşıyorlar…

Ama Başbakanımız haklıdır ve millet Başbakanımızla birliktedir…

Bu millet dün oyunları bozduğu gibi bugünde sinsi kirli planları bozacak ve kutlu yürüyüşünü sürdürecektir…

İşte Başbakanımızı dün bunun şifrelerini bize vermiştir ve Başbakanımız bilmelidir, Konya Başbakanımızı çok net bir şekilde anlamaktadır…

Allah bu millete yardım etsin, ABD’nin, Siyonistlerin simsarlarına fırsat vermesin…