Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

Basını güçlüyse, şehir de güçlüdür

Basını güçlüyse, şehir de güçlüdür

Merhaba değerli okurlar, bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü…
                           
Neredeyse her kurum ve kuruluştan, her siyasiden bu günle ilgili kutlama mesajları geldi…
 
Sağ olsunlar, hatırlayanımız çok oluyor böyle günlerde.
 
Bugün başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bazı kurum ve kuruluşlar bizimle ilgili çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak. Her zaman başkalarının haberini yapmak için gittiğimiz programlara bugün misafir olarak gideceğiz.
 
Yani bugün bizim için özel bir gün.
 
Böyle özel bir günde elbette herkes güzellikleri konuşacak, basının önemine atıf yapacak. Güzel temenniler ve destekler bizimle olacak. Dolayısıyla herkese şimdiden çok teşekkür ederim.
 
Bugün herkes güzelliklerden bahsederken ben olumsuz şeylerden bahsetmek istemezdim ama bam teline de biraz dokunmak gerekir diye düşündüm.
 
Basının hali ortada. Sıkıntılar diz boyu.
 
Maalesef basın çalışanları olarak geleceğe güvenle baktığımızı söyleyemem. Bunun başlıca sebebi de ekonomik sıkıntılar. Sadece çalışanlardan bahsetmiyorum, gazete sahipleri de aslında benzer sıkıntıları çekiyor.
 
Ne yazık ki gazetelerin reklam gelirleri çok düşük seviyede seyrederken, giderleri ise tam tersi oranda günden güne artıyor. Gazeteler ayakta kalmak için adeta sineğin yağını çıkarıyor.
 
Sonuç olarak, gazetelerin geleceği pek parlak görünmüyor.
 
Burada kim suçlu diye bir araştırma içine girmeye gerek yok? Elbette herkeste suç var.
 
Kendini yenilemeyen, özel içerik üretemeyen, etkili olamayan, görevini hakkıyla yerine getiremeyen gazeteler ve gazetecilerin yanında, gazetelere ve gazetecilere kıymet vermeyenler de bu gidişatın sorumlularındandır.
 
Yerel basın, şehirlerin gücünü artıran en önemli silahlardan biridir. Basını güçlüyse, şehirler de güçlüdür.
 
Ama basına hak ettiği değeri vermeyen şehirler, günün birinde bir sıkıntıyla karşılaşınca hakkını savunacak mecra bulamaz!
 
Sadece kurumlardan bahsetmiyorum. Kuruluşlar ve şahısları da bu işe katıyorum. Bu şehirden para kazanan, şehrin nimetlerinden zenginlik elde eden ama bu şehrin hakkını hukukunu her defasında koruyan Konya basınına hiç önem vermeyenler buradan kendine pay çıkarabilir.
 
Diyecek çok şey var aslında bu konuda…
 
Ama ben lafı fazla uzatmadan, herkesi gazete okumaya davet ediyorum. Yerel basına sahip çıkılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorum.
GAZETECİLİK ADINA ÖZEL BİR ÇALIŞMA
 
Yeni Haber olarak bu yıl da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü anısına bir dergi hazırladık.
 
Dergimizi yine, Konya’da yayınlanan yerel gazetelerimizin genel yayın yönetmenleri, sorumlu yazı işleri müdürleri, haber müdürleri ve belediyelerimizin basın müdürlerinin katkılarıyla yayına hazır hale getirdik.
 
Temelde gazetecilik ve Konya basını üzerine içeriklerle zenginleştirdiğimiz dergimiz, buradan yola çıkarak, sadece Yeni Haber’in değil, Konya basınının ortak çalışması oldu.
 
Böyle güzel bir çalışmaya emek vermekten dolayı çok mutlu olduğumu öncelikle ifade etmeliyim. Konya’da, farklı farklı mecralarda ve kuruluşlarda birlikte görev yaptığımız arkadaşlarımın ve büyüklerimin çalışmamızda çok büyük emeği oldu.
 
Bu doğrultuda hazırladığımız dergimiz, Konya basınının ortak noktası oldu. Yıllardır kronikleşen ve çözüm bulmayan sorunların tahlilini yapıp, çözüm yolları aramak adına herkes önemli bilgiler verdi.
 
Hazırladığımız çalışma bir dergiden ziyade, iletişim fakültelerinde ve meslekle ilgili kuruluşlarda kullanılabilecek düzeyde bir fizibilite raporu ya da akademik tez niteliğinde oldu.
 
Mesleğin geçmişini ve geleceğini merak edenler için bu anlamda çok doyurucu bilgileri barındıran dergimiz, özellikle dezenformasyon, yalan haber, gazeteciliğin güvenilirliği, mesleğin gelecek beş yılı, mevcut sorunlar ve çeşitli teknik bilgileri bünyesinde taşıyor.
 
Gazeteciliğin değişimi ve bu değişimin yol kat ederken yaşadığı badireler çok güzel tahlil edildi.
 
Dergiyi hazırlarken ben çok zevk aldım. Ondan da öte birçok yeni bilgiye vakıf oldum. Özetleyecek olursam; meslek kan kaybettiği kadar, aslında değer de kazanıyor. İş para kazanmaktan öte bir durum alsa da bir ideal, bir inanç mesleği olarak; en önemlisi de ülkemizin verdiği mücadelede önemli ayaklardan biri haline gelerek yoluna devam ediyor.
 
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü anısına hazırladığımız dergimiz bugün gazetemizle birlikte yayında olacak. Birbirinden değerli görüşlerle basının geleceğini şekillendiren ve bu şartlarda gazete çıkartan, yerel şartlarda sorunları dile getiren gazete sahiplerimize ve basın emekçilerimize katkılarından dolayı ne kadar teşekkür etsem az.
 
Bu zorlu süreçleri atlatacağımıza inancım sonsuz.
 
Ne olursa olsun bu meslek bir aşktır. İnsan aşkından kolay kolay vazgeçemiyor işte.
 
Sevdasından vazgeçemeyenlerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi
SON YAZILAR