Geçtiğimiz Salı günü Tv42'de ekranlara gelen Seçim Gündemi Programında, Sarayönü Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan Adayı Nafiz Solak, AK Parti'nin Kadınhanı Belediye Başkan Adayı İrfan Karaca ve AK Parti Ilgın Belediye Başkan Adayı Ömer Apil konuğumdu.

Tabi Kadınhanı ve Ilgın’da mevcut başkanların yerine yeni adaylar ilan edildi, işin doğası gereği de mevcut adaylar İrfan Karaca ve Ömer Apil’le daha çok yapılacak projeleri konuştuk.

Şunu çok net ifade edebilirim, Kadınhanı da Ilgın da çok değerli iki başkan adayına kavuşmuş, iki aday da genç, iki aday da bölgelerini çok iyi biliyorlar, iki aday da ilçe başkanlığından gelme ve iki aday da hizmet aşkıyla konuya yaklaşıyorlar ve hiç şüphe duymuyorum, Ömer Bey de İrfan bey de kazandıkları takdirde çok başarılı bir yönetim sergileyecekler.

Ilgın ve Kadınhanı’nı bir başka yazımda yazarım inşaAllah ama bugün Nafiz Başkanın yapmış olduğu hizmetleri sizinle biraz paylaşmak istiyorum.

Sarayönü Belediye Başkanı Nafiz Solak, tabi 10 yıldır belediye başkanı ve önümüzdeki 5 yılın yönetimine de talip… Zaten Sarayönü’nde de Nafiz Başkanın ismi üzerinde bir konsensüs olduğu çok net görülüyor. Şunu çok açık yüreklilikle yazıyorum, Nafiz Bey, Türkiye’de Sarayönü ölçeğindeki ilçeleri bırakın, çok daha büyük ilçeler, hatta birçok il için bile örneklik teşkil edecek bir çalışma yürütmüş bu süreçte… Sarayönü’ne hizmetleri ile damga vurmuş. Sarayönü çağ atlamış.

Biliyorsunuz, Sarayönü çok farklı kültürel iklimi olan bir ilçemizdir. Sarayönü, Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Kafkasların nerede ise her bölgesinden gelmiş farklı kültürlere sahip Kırım, Tatar ya da başka boylardan insanları bağrında taşır. Ama çok ilginç bir şekilde bu insanların tamamı Sarayönü üst kimliğine tabidirler, bunun için de oldukça renkli, güzel bir sosyal yaşam vardır Sarayönü’nde… Böyle farklı kültürlerden insanların burada bu kadar güzel sosyal hayat oluşturabilmeleri de doğrusu beni hep etkilemiştir. Birçok açıdan barışmayı bilmeyen, paylaşmayı bilmeyen, başkalarına saygıyı bilmeyen topluluklara birlikte yaşam örneği olarak Sarayönü’nün sunulması gerekir bence… İşte böyle bir ilçede belediye başkanlığı yapmakta normalde zor olması gerekir. Ama Nafiz Başkan, her kesim ile barışık, herkesin gönlünü almayı bilen, çalışkan, işine odaklı, birleştirici, kuşatıcı bir belediye başkanı olmayı başarmıştır. Nafiz Başkan, birçok projeyi bitirmiş, ciddi projeler hem de… Birçok projenin de temeli atılmış, bütün hazırlıkları tamamlanmış, önümüzdeki 5 yılda da bu projeleri bitirecek ve Sarayönü’ne yeni bir ivme katmış olacak.

Şimdi şunu diyebilirsiniz, yaklaşık 30 bin nüfusu olan bir ilçede ne yapılabilir ki? İnanın ne yapılabilirse ondan fazlasını yapmış Nafiz Başkan… Yollar otoban gibi… Şehrin merkezine çok zarif bir belediye binası kazandırmış. Çok güzel bir meydan yapmış. Bunun yanı sıra düğün salonu, açık ve kapalı spor salonları, Millet Bahçesi, sel ve taşkınlara yönelik tahliye kanalları… Ve bütün bunlarla birlikte güneş enerji santralleri… Evet yapılmış, bitmiş, hatta santral kendini amorti bile etmiş. Şimdi bu santrali büyütmeyi planlıyor, böylece de belediye yaklaşık 5 milyon lira aylık gelir elde edecek ve doğal olarak da bu para Sarayönü’ne hizmet olarak yansıyacak…

Bütün bu konularla da sınırlı tutulmamış hizmetler… Sarayönü’ne devasa bir Organize Sanayi Bölgesi yapılacak… Evet yanlış duymuyorsunuz, projenin zaten temelleri atılmış, Sarayönü Organize Sanayi Bölgesine imar planına göre 5 bin ila 35 bin m2’lik parseller oluşturulmuş, bu ölçeklerde Gıdadan, Tekstile, Otomotivden, Makineye kadar pek çok sektörde üretim yapacak toplamda 119 fabrika buraya inşa edilecek. Duyduğumuza göre de 500’den fazla firma şu anda bölgede fabrika kurmak için başvurmuş bile… Demek ki, Organize Sanayi Bölgesi yapılınca yeni alanlara da ihtiyaç duyulacak. Bölge yüzün üzerinde fabrika kazanacak. Harika değil mi? Nafiz Başkan, burada Sarayönülü genç kızlarımızın, delikanlılarımızın istihdamına olanak tanınacağını anlatıyor. Türkiye’de biliyorsunuz, nerede ise köylerimizde, kenar ilçelerimizde nüfus kalmadı ama Sarayönü, Nafiz Solak ile bunun tam zıttı bir durumun başarılabileceğini de göstermiş oluyor. Sarayönü önümüzdeki dönemde 10 bine yakın nüfus alabilecek bir noktaya gelecek. Bu güzel değil mi? Bu hizmeti yapan başkan takdir edilmez mi? Sadece tarımla değil, sanayisi ile turizmi ile de Sarayönü adından söz ettirecek önümüzdeki günlerde.

Zaten Sarayönü’nü bilen bilir, dümdüz bir araziye kurulmuştur, caddeleri temiz ve güzeldir, insanları medeni ve sıcaktır. Yapılan TOKİ Konutları ile de müthiş bir şehircilik nüvesi oluşmuş. Şimdi yapılacak bu devasa Organize Sanayi Bölgesi ile de Sarayönü, Konya’nın ekonomisine canlılık katacak, Konya’nın bir taşra değil de merkez ilçesi konumuna yükselecek. Bunun için dev adımlar atıyor Nafiz Solak Başkan. Şunu da yazayım, ben bu anlamda, tıkanan Konya’yı rahatlatması ve nefes alır hale getirmesi bakımından, Sarayönü, Derbent gibi ilçelerin çok önemli olduğuna inanıyorum. Burada takip edilecek en önemli konu tarım arazilerine zarar vermemek, onun dışında Sarayönü’nden Derbent’e kadar olan bölgeye Konya’nın yeni “gelişim hilali” diyebiliriz. Bu alanda hem sanayi, hem turizm, hem de oluşturulacak çevreci yaşam alanları ile Konya’nın yeni çağı inşa edilebilir. Bu kuşak Konya’nın merkezine artık dahil edilmelidir ki Konya nefes alabilsin, Konya tıkanmadan yeni bir evreye geçebilsin.

Tabi bir de Sarayönü’nde yer altı şehri keşfedilmiş. Bu konudan da biraz bahsedeyim. Roma dönemine ait "Sarayini" yer altı şehri, şehir merkezinin bir kilometre kuzeyinde, birbirine tünellerle bağlı yeni bir yer altı şehri… Nafiz Başkan, bu alanın dizayn edilerek turizme kazandırılacağını ifade ediyor. Bizim önerimiz bu noktada, dünyada örnekleri olan, güzel bir mimari tasarım ile o bölgenin restore edilmesidir. Ben Türkiye’de yapılmış bazı işler görüyorum, o alana hiç dokunmasalar daha güzel olacak… O kadar kötü bir şekilde restore ediliyor. Fakat dünyadaki birkaç örneği var, oralara bir bakılabilir, profesyonel bir ekiple de çalışılırsa hiç şüphe duymuyorum, Sarayini Yeraltı Şehri, Beşgöz Millet Bahçesi ile birlikte Konya’nın hafta sonunda en fazla ziyaret edilen bölgesi olacaktır. Konya’nın böyle yerlere ihtiyacı var. Düzgün bir yönetimle bu alan sadece Konya’dan değil, Türkiye’den bile insan çekecektir, burada bunları da yazmış olayım.

Evet, Konya gelişiyor ve daha da güzeli ilçeleri ile birlikte gelişiyor. Bu ritme bütün belediyelerin ayak uydurması çok önemli. Bu ritim Konya’nın ve Türkiye’nin geleceği…

Farkında olmayanlar da bir an önce bunun farkına varmalıdır.