Fatıma Nur Mücevher

Fatıma Nur Mücevher

Bir Şehirden Geçiyordum...

Bir Şehirden Geçiyordum...

Bir şehirden geçiyordum.

İnsanların kalabalık oldugu bir şehirden.

Tüm duygular,yerlerdeydi.

Ama insanlar hep gökyüzüne bakıyordu.

Gökyüzünde birşeyler arıyor gibi.

 

Bir şehirden geçiyordum,biraz soğuktu mevsim.

Sanırım bir şehir çok yanlızdı.Çünkü çok soğuktu.

Buz gibiydi.

Sevmeyi unutmuş insan gibi.

 

Bir şehirden geçiyordum, karanlıktı.

İnsanların yüzleri asıktı.

Memnun olmamış,memnun  etmemiş.

İnsanlar vardı. Çoklardı...

Gökyüzüne bakıyorlardı.

Bulundukları yer zindan karanlıgı ama onlar gökyüzüne bakıyordu.

İki şey  geldi aklıma;

İlki, yeryüzü bunaltmış olmalıki gökyüzünde ferahlık arıyorlardı.

İkincisi ise, biraz elem verici...

Kirlettikleri Dünya yetmezmiş gibi, gökyüzüne mi sıra gelmişti.?

 

Bir şehirden geçerken insanlar gördüm..

Saklanıyorlardı. Saklanmakla yetinmeyip,

Kendilerini gösteriyorlardı.!

"BEN!" diyorlardı.

Belirğin oluyorladı.

Ne büyük boyları vardı.?

Ne ürkütücü varlıklardı..

Tanımasaydık, bizde büyük sanacaktık.

 

İnsanlar vardı.

Bir şehrin tüm ayıbını sırtlanmış gülüyorlardı.

Gülmek bile yakışmıyordu ama,

Yakıştıgını sanıyorlardı.

Kalitesiz ürün misali,reklam oluyorladı.

Reklam ediyorlardı.

Hayır'ları ve yaşadıkları ayan beyandı.

"Ben İyi Biriyim.!" diyorladı.

Reklam kokuyorladı.

 

Bir şehirden geçiyordum,

Şükrediyordum.

Bir şehir, kirlenmeye ramak kalmış düşlerimi ihya ediyordu.

Düşünüyordum,ya kaybolsaydım bu şehirde,

Yutuverseydi ya da..

Allah korudu. Allah hep korusun.

Şükrediyordum binlerce kes;

Beni,bana bırakmayan, Rahman'a..

Susuyordum.

Bir şehirden geçerken,bir şehre yaklaşıyordum.

Bir şehirden kaçarken,bir başka şehre kucak açıyordum.

 

İnsanlar görüyordum.

Haram'la Helal ayrımını kendi üzerine göre biçen.

Kendi üstüne göre oturtan.

Görünüşleri gösterişten öteye gitmeyen insanlar..

Kadınlı/Erkekli,fazla gösterişli,biraz şaşalı,

Biraz, gözleri karalı,biraz makyajlı.

Biraz,parfüm kokulu,biraz itici,biraz..

 

İnsanlar görüyordum.

Görmemek için,gözlerimi kapatmak zorunda kalıyordum.

Yolculuk uzun vadeli degildi.

Nihayetinde bir şehirden çıktıysak bir şehre uğrayacaktık.

Ne çok insan vardı. Ne çok,kendini insan sanan...

İhsanlardan uzakta kalan.

Kendini, ortaya pazar eden..

Ahhh ne çok insan var.

Hak ettiği ölçü de; İnanmayan.

 

Bir şehir dolusu insan;

Toprak olacagını unutmuş hummalı bir arayış içindeydi.

Kefen bezleri "yok satmayınca", insan ne çok aldandı.!

 

17 Ağustos ağır bir tepremdi.

Bu yaşandı.

Depremlerden arda kalan,bin demet, katmerli bir hüzündü,

Kimse sahiplenmedi.

'Sokak hüznü' muamelesi yaptılar.

Yaşandı. Kimse ibret almadı.

Unutuldu,adına ; "Geçti" dendi.

Bir kıyamet koptu,cihan titremedi.!

İnsan,uzun vadeli ders almadı.!

Günahlara ve hatalara geri döndüler.!

Kendi elleriyle,kendi renklerini söndürdüler.!..

 

Depremlerden ve felaketlerden çıkmış insan,

Günah guruhunun içindeydi,

Hissetmedi.

Arsızlıgın adına "AŞK" dedi ve gülüp geçti...

Bir köyden geçiyorduk,

Bir şehirden uzaklaşırken,bir karınca görüyordum.

Bir karınca görüyordum ve karıncanın gözleri,

Dünya'ya sabrı ögretiyordu.

Bir karınca,umut veriyordu.

İbrahim'e destek oluşunu haykırıyordu.

Bir şehir susuyor,

Bir şehir kusuyor,

Bir şehir üşüyor,

Bir karınca;direniyordu.

Dinlenmeden,dilleniyordu.

 

Adımlarımı daha güçlü kılıyor ve daha heyecanlı yürüyordum.

Dilimde,yorulmayan dualar.

Sıcacık tutuyordu.

Bir karınca,bir köy ve bir şehir;

Bin inşirah lütfediyordu.

 

Ve gece oldu.

Karınca,topragı yorgan yaptı.

Sessiziligini ise dua.

Saldı hepsini,tüm birikimlerini,Allah'a..

 

Bir şehir dizlerinin üstüne düşüyordu.

İnliyordu.

İnsaf diyordu.

İnsan,kulaklarını tıkıyordu.

Biz uzaklaşıyorduk,şehir küçülüyordu.

Uzaklaştıkça,küçüldüğü farkediliyordu.

Uzaktan bakınca; Bir şehir,bir karıncadan farksız duruyordu.

Anlaşılan gözlerimiz bizi oldukça iyi aldatıyordu.

Uzaktan bakmak,ayrıntıları görmeye sebep oluyordu.

 

Bir şehirden geçiyorduk.

Geçtik.

Bir şehre geldik.

Bir karınca,hakikati işaret ediyordu.

Dua! ediyordu.

"Rabbim,insanlara sadece insan olduğunu ve

Sadece,sana "KUL" olduğunu unutturma!" diyordu.

Susuyordum.Tam da yeriydi. Sustum...

 

Karıncanın duasına katıyorum dualarımı,

Bereket ihsan et Rabbim;

Gönüllerimize,Özümüze..

Kabul buyur.

Amin.

 

Maddi ve Manevi sancılarımıza en tesirli 'Şifa'olması duasıyla..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatıma Nur Mücevher Arşivi
SON YAZILAR