Hamdi Bağcı

Hamdi Bağcı

Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün İle Bozkır’ı konuştuk

Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün İle Bozkır’ı konuştuk

Dün önemli bir misafirimiz vardı, Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün gazetemizdeydi. Konya’daki bütün medya kuruluşlarını ziyaret etmişler, sağ olsunlar bize de geldiler.

Epey bir süre konuşma olanağımız oldu.

Geçen Çumra’yı ziyaretimizde de Çumra Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Oğuz ile ilgili de yazmıştım, dün Bozkır Belediye Başkanımız İbrahim Gün Beyle karşılaşınca da aynı duyguyu yaşadım, bir dava arkadaşımızın Bozkır’da Belediye Başkanı olması bizi gerçekten mutlu etti.

Peki, bizim davamız ne?

Bizim davamız, Milletin Davası, Büyük Türkiye Mücadelesinin Davası, Yeni Büyük Türkiye’nin mücadelesidir.

Hakkı hakikati bilen nesiller yetiştirme mücadelesidir, ahlak ve maneviyatın, edepli nesillerin mücadelesidir.

Faizsiz ekonominin mücadelesidir.

Yetim malı yememenin, devlet malını yetim malı görerek, en küçük hatadan yılandan korkar gibi korkmanın mücadelesidir.

İşte böyle kardeşlerimizin belirli makamlara gelmesi gerçekten bizi mutlu ediyor, devletimizin, milletimizin makamlarının böyle değerli ağabeylerimize, kardeşlerimize emanet edilmesi bizim kıvancımız oluyor.

Neyse, Bozkır nasıl kalkınacak? Bu konuda neler yapılmalı? Devletimiz ne yapmalı? Biz medya olarak bu konuda neler yapmalıyız? Uzun uzun tahlil etme olanağımız oldu.

Hadim’de de, Çumra’da da, Güneysınır İlçemizde de aynı şeyleri ifade etmiştik.

Bir kere, İlçe Belediye Başkanımız, İlçe Kaymakamımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Valimiz ve bu silsileyi takip ederek ilgili Bakanlarımız ve hükümetimizin, Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın Türkiye’nin kalkınmasının taşranın, kırsalın kalkınmasından geçtiğini fikir birliği ile kabul etmeleri gerekiyor.

Şansımız şu, bugün Cumhurbaşkanımızdan İlçe Belediye Başkanımıza kadar konunun bütün tarafları bu konuda aynı düşünüyorlar.

Buna şükretmemiz gerekiyor, bu bir…

İkinci olarak mesela Bozkır İlçemizin ve özelde de bütün ilçelerimizin ayrı ayrı nasıl kalkınacağına dair birer konferans düzenlenmelidir.

Ve en önemlisi, mesela Konya için, merkez ile taşranın ayrı algılanması ve taşradaki ilçelerimize, yerleşim yerlerimize yatırım için artı teşvikler verilmelidir.

Dün Bozkır Belediye Başkanımız İbrahim Gün anlattı, şu anda Büyük Şehir Belediyemiz bir ev projesi oluşturmuş. Birkaç farklı proje var.

Siz, “ben mahalleme, sokağıma, köyüme ev yapmak istiyorum” derseniz, size sıfır maliyetle bu projeler veriliyor ve siz bu projeye uygun olarak ev yapabiliyorsunuz. Bu yaptığınız eve de Belediye ruhsat veriyor ve böylece hem düzenli bir yapılaşma hem de ruhsatlı bir yapılaşma sağlanıyor.

Ama ben bunun yetmeyeceğini düşünüyorum. TOKİ var, Büyükşehir Belediyemiz de bunu bir şirketle yapabilir. Bir inşaat şirketinden bahsediyorum. Bildiğim kadarıyla büyükşehirlerimize mevzuat inşaat yapacak şirket kurma yetkisini veriyor. Eğer vermiyorsa da bu TOKİ marifeti ile bir şekilde yapılabilir.

Taşradaki bütün köylerimizin, mahallelerimizin, sokaklarımızın sıfır kredi ile ve uzun vadelerle evleri yenilenebilir.

Ayrıca bu bölgelerimizde hayvancılığın, tarımın olduğu unutulmamalı buna göre ahırları olan, traktörlere, tarım makinelerine garaj olan evler yapılmalıdır.

Bugün taşra ilçe, mahalle ve sokaklarımızın cazip hale gelmesinin yolu ancak buradan geçer. İnsanlarımızın evlerinin asgari yaşanabilir düzeye getirmelisiniz ki, insanlar oralarda dursunlar.

“Kendileri yapsın” diyemezsiniz. Ben bir köy ilkokulundan mezun oldum, köydeki yaşamın, fakirliğin ne derecede olduğunu çok iyi biliyorum. Bir de buna kültürel yapıyı eklediğinizde insanlarımızın şehre göçmeyi oraları inşa etmekten daha fazla tercih edeceğini hemen anlamanız gerekir.

Bununla birlikte, yani yaşanabilecek evler yaptıktan sonra sıra işe, aşa geliyor.

Bozkır Belediye Başkanımızın İbrahim Gün bu konuda kooperatifçiliğin çok önemli olduğunu tespit etmiş. Bir kooperatifle insanlarımız bir çatı altında toplanacaklar ve burada üretecekler, pazarlayacaklar, hatta gerekirse bu kooperatiflerle ürettiklerini işleyecekler satacaklar ve para kazanacaklar.

Bozkır Tahinini örnek gösteriyor İbrahim Bey ve “eğer bir çatı altında bütün üreticilerimizi kooperatif mantığı ile toplayabilirsek, büyük bir de fabrika kurabiliriz” diyor. Doğal olarak da daha düzenli ve daha büyük üretimler sağlanacak ve deha fazla satılacak.

Bunu kiraz üretimi için, elma üretimi için, üzüm üretimi için de örnekliyor.

“Ürettiklerimizi hem bir pazar marifetiyle satabilirsek, hem de kooperatif çatısı altında insanlarımızı toplayarak daha kolay pazarlayabilirsek insanımız daha rahat ve daha pahalı satış yapabilecekler ve böylece de gelirleri artacak” diyor.

Başkan Gün, Tavuk üretimini örnek gösteriyor mesela, küçük bir alanda yapılabilecek yumurta üretimi ile insanların nasıl yaklaşık 9 bin lira aylık gelir elde edebileceğini anlatıyor.

Neticede insanlarımızı kalkındıralım, insanlarımıza güzel ve cazip iş imkanları sunalım ki insanlarımızda şehre gelmesin, bulundukları yerlerde mutlu olsunlar. Onlar oralarda dursun oralarda iyi okullar yapılsın, fabrikalar kurulsun ki o bölgelerimizde tükenmesin büyüsün.

Bu arada İbrahim Bey insanlarımızı Bozkır’a davet ediyor.

Özellikle hafta sonlarında, tatil günlerinde şehre sıkışıp, şehri de kendimizi de tahrip etmeye gerek yok. Bozkır’ın suyu güzel, çayı güzel, elması güzel, kirazı güzel, yoğurdu güzel peyniri güzel. Bozkırımız da bizim ve artık bilginiz olsun Bozkır sizleri bekliyor.

Toptan kalkınmaya mecburuz, ya da Yeni Türkiye’nin kılcal damarları tıkanır…

Hepimize düşen Yeni Türkiye’nin kılcal damarlarını açık tutmaktır.

İlçelerimizdeki sağlık hizmetleri, okullar, liseler, imam hatipler, ortaokullar bugün inanın merkezdeki okullarımızdan kötü değil hatta daha iyi oldukları alanlar bile var.

Dava arkadaşımız İbrahim Gün’e selam,

Bozkırımız için de durmak yok yola devam… 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi