Macit Uluçamlıbel

Macit Uluçamlıbel

Bu diyarda kalanlara selam olsun…

Bu diyarda kalanlara selam olsun…

Toplum mühendisliği son yüzyılın en önemli konusu… Muhabbet ortamlarında hepimizin zaman zaman dile getirdiği "bu millet nasıl bu hale geldi? " sorusunun da cevabı aslında toplum mühendisliği kavramında gizli.

Filmleri sıradan insanların hayallerinin ekrana yansıması olarak izlemek… Şarkıları, Türküleri ya da farklı türlerdeki müzik eserlerini sadece sanatsal ürünler olarak algılamak… Son yüzyılda bu milletin (ki emin olun tüm dünyada aynı türde çalışmalar var) bu hale nasıl getirildiğini özetliyor aslında…

Türk sinemasının on yıllar boyunca her filmde vurguladığı üçkağıtçı din adamları algısı mesela… Öylesine sıradan bir hale gelmiş ki durum… Toplumun her kesiminin severek izlediği filmlerdeki bu duruma daha filmlerin yayınlandığı dönemde herkesin isyan etmesi gerekirken günümüze kadar kanıksanarak gelmiş durumda.

Marshall planı kapsamında ülkemize tasallut edenler planlarının bir parçası olarak türküleri kullanmışlardı mesela… "Zeytinyağlı yiyemem aman… Basmada fistan giyemem aman… Senin gibi cahile ben efendim diyemem aman…" maalesef öylesine izlediğimiz öylesine dinlediğimiz şeyler öylesine şeyler değil…

Bize bir şeyleri normalleştiriyorlar, bazı şeyleri anormalleştiriyorlar, değerlerimizi hedef alıyorlar…

Bakın son dönemde bazı gençlerimiz ülkemizde doktorluk, mühendislik gibi meslekleri icra etmektense batı ülkelerinde daha basit işler yapmayı tercih etme derdine düşmüş durumdalar. Neden ? Çünkü aidiyet hissetmiyorlar… Vatan sevgisi, millete hizmet etme kutsallığı gibi kavramlara çok uzaklar. Her şeyi madde olarak görüyorlar. Türkiye’ye hizmet etmeyi zül görüp batıya hizmete koşuyorlar…

Bu hale kolay gelmedi bu gençler… Elbet ekonomik sorunların etkileri de var lakin asıl sorun onlarca yıl belki birkaç nesildir devam eden fikri istila…

Evet maalesef zor zamanlardan geçiyoruz… Ama güzel şeylerde oluyor.

Fikri istiladan etkilenmemiş dimağların başarıları ve gümbür gümbür ilerleyişlerini görüp gururlanıyoruz.

Çapa Tıp Fakultesi Mezuniyet töreninde konuşan okul birincisi Merve Nur Uçar umutlarımı biraz daha yeşertti…

"Ülkeyi, bu topraklara borcunu ödeyenler kalkındıracak"

"Hekimliğin en başta bir vicdan meselesi olduğunu vurgulayan değerli hocalarımıza asistanlarımıza teşekkür ediyoruz. Rasim Özdenören’in deyimiyle, hem bu deveyi güdecek, hem bu diyarda kalacağız. Çünkü devede bizim diyarda... Ülkeyi elin memleketine garson kazandıranlar değil kendisini okutan büyüten bu topraklara borcunu ödeyenler kalkındıracak."

Merve Nur kardeşimize ve onunla aynı duyguları paylaşan tüm kardeşlerimize helal olsun… Bizler sizlere inanıyoruz… Türkiye’yi müreffeh yarınlara hep birlikte taşıyacağız. Batıya itaat için emir bekleyen içimizdeki cahillere rağmen milletimize, vatanımıza hizmet etmek için canla başla çalışacak olan herkese selam olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi
SON YAZILAR