Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

Bu işin kazananı yok!

Bu işin kazananı yok!

Sevgili okurlar, ekonomideki gelişmeler doğal olarak herkesin gündeminde.
 
Piyasalarda oluşan dalgalanma, yüksek enflasyon ve fırsatçılık hepimizin canını sıkıyor.
 
Dün tükettiğimiz ürünü, bugün aynı fiyattan yerine koyamadığımız bir süreç yaşıyoruz. Fiyatlar sürekli yükseliyor, hayat gittikçe pahalılaşıyor.
 
Pandemi etkisiyle tüm dünyayı etkisi altına alan enflasyon canavarı, bizim ülkemizde iç siyasetin ve bölgesel gelişmelerin de etkisiyle daha hırçın bir şekilde karşımıza çıktı.
 
Bu gelişmeler karşısında hükümet; ekonomi paketlerini, vergi indirimlerini, yapılandırma kararlarını, teşvik paketlerini, kısaca ekonomiye müdahale edebileceği bütün enstrümanları uygulamaya aldı.
 
Ekonomiye can vermek adına atılan bütün iyi niyetli adımlar vatandaşlar tarafından umutla karşılansa da işin sonunda sevinen yine fırsatçılar oldu.
 
Örneğin inşaat sektörü, 2020’de son yılların en büyük krizlerinden birini yaşıyordu. Konutta talep azalmış, stoklar elde kalmış, müteahhitler satış yapamaz hale gelmişti.
 
Bunun üzerine konut kredi faizleri son yılların en düşük seviyesine düşürülmüştü. Ardından da beklenildiği gibi konutta bir talep patlaması yaşanmıştı ama bu defada piyasada konut kalmamıştı. Sonra da fiyatlar arz-talep eğrisindeki bozulma nedeniyle durup dururken yüzde 50 artmış, konut fiyatlarında oluşan bu köpüklenme nedeniyle yeniden durgunluk başlamıştı.
 
Hükümet aslında hem müteahhitleri kurtarmak istemiş hem de ‘vatandaşım ev sahibi olsun’ demişti. Fakat istenmeden de olsa yeni bir durgunluk döneminin fitili ateşlenmişti.
 
Üstüne bir de küresel anlamda emtia fiyatlarına gelen zamlarla inşaat maliyetleri yüzde 120 oranlarının üzerinde artış yaşayınca, inşaat sektöründe oluşan köpüklenme adeta bir müsilaja dönüşüverdi.
 
Gelinen noktada ne müteahhitler para kazanabilir duruma geldi ne de vatandaş ev sahibi olabilecek fırsatı bulabildi.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı 3’lü paketten sonra konut fiyatlarında yaşanan yüzde 20’lik suni artışla da bu iş artık içinden çıkılmaz seviyeye geldi.
 
En basit bir dairenin fiyatı bile 1 milyon liranın üzerine çıktığı için, bırakın asgari ücretlileri, düz memurları; üst düzey memurların bile artık ev sahibi olması bu şartlar altında imkansız hale geldi...
 
Bu durum elbette kira fiyatlarından tutun da iş yeri maliyetlerine kadar yansımaya başladı.
 
Bu da günlük hayatta zincirleme bir etki oluşturdu.
 
Çok benzer bir durumu geçtiğimiz aylarda, temel gıda ürünlerinde yapılan KDV indirimi adımında da gördük.
 
Temel gıda ürünlerine KDV indirimi beklerken, piyasaya yön veren marketler ve fırsatçılar tarafından bindirim yapılıverdi.
 
Vatandaşın yararına bir şey yapılmak istenmişti ama tam tersi oldu.
 
KDV indirimi, faizlerin düşürülmesi, teşvik paketleri, hangi enstrüman kullanılırsa kullanılsın, bu tecrübeler bize gösterdi ki bu adımların kaybedeni hep vatandaş oldu. Hem vergi kaybı oldu hem de vatandaş fırsatçıların kumpasına her geçen gün daha fazla düştü.
 
Vatandaş artık faiz indirimi, vergi indirimi gibi enstrümanları değil de masaya sert bir yumruk vurulmasını, kendi derdine merhem sürülmesini istiyor.
 
Nihayetinde aynı gemideyiz; sadece vatandaşlar değil, üreticilerin de benzer talepleri var.
 
Velhasıl, dün sabah Konya Müteahhitler Birliği (KOMÜT) Başkanı Adem Bulut tarafından dile getirilen cümleler kayda değerdi.
 
Evet, konut finansman paketi bazıları için çok kârlıydı ama arz-talep dengesinin bozulmuş olması, şu anda satılacak konut olmaması ve fırsatçıların yine ortaya çıkması bu işi anlamsız kıldı.
 
Yapılan iyi niyetli hamle kötüye kullanıldı. Üstüne bir de talep patlaması nedeniyle arz-talep eğrisi kırıldı. 2020’de yaşanan köpüklenmenin bir benzeri daha yaşanmaya başladı. Şimdi yine aynı kısır döngüye girmiş olduk…
 
Özellikle internette satış yapılan sarı site tüm bu olayların ateşleyicisi durumunda. İnternet satışlarında oluşan balon patladığı zaman çok büyük zarar göreceğiz.
 
Ne diyelim, sonumuz hayr olsun…
 
Bu konuyla ilgili aklıma gelen farklı öneriler var. Bundan sonraki yazılarımda ele alacağım. Görüşmek üzere.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi
SON YAZILAR