Esra Akyol

Esra Akyol

Ekmek Kavgası

Ekmek Kavgası

Çağımızın en büyük sorunlarından biri Dünya’daki ekmek israfı… Şüphesiz ekmek israfı konusuyla ilgili yüzlerce haber yapılmış, binlerce yazı yazılmış ve onlarca belgesel çekilmiştir; ancak hiçbir haber hiçbir yazı insanları uyarmaya yetmiyor, düşüncesizce yapılan bu israf günden güne artarak devam ediyor. Afrika’da, Orta Doğu’da, Asya’da ve Dünya’nın dört bir köşesinde milyonlarca insan açlıktan ölürken biz ekmeği nasıl çöpe atabiliriz? Üstelik Yüce Dinimiz İslam israfı haram kılmışken, ekmeğimizi paylaşmamızı sıkı sıkıya öğütlerken çöplerden çıkan ekmeğin hesabını nasıl vereceğiz?

Oysa ekmek bizim için çok mübarektir, ekmek Anadolu’da her şeydir. Üzerine birçok söz söylenmiştir. “Ekmeksiz sofra bezenmez” der Hz. Mevlana ekmeğin önemini anlatmak için. “ Ölmeden ekmeği yenmeyen kişinin öldükten sonra adı anılmaz” der Şey Sadi ekmeği paylaşmanın şart olduğunu anlatmak için. Hz. Mevlana başka bir sözünde “ Cahille oturup bal yiyişeceğine âlim ile oturup kuru ekmek ye” diyerek bir kere daha yüceltir ekmeği.

Şöyle bir düşünürsek ekmekle ilgili ne çok deyimimiz var değil mi? Ekmek aslanın ağzında, ekmek parası, ekmeğinin peşinde, ekmeğiyle oynamak gibi… Burada hepsini saymakla bitiremeyiz. Ekmeği bu kadar yücelten, ekmeğe bu kadar değer yükleyen bir toplum olarak nasıl oluyor da Dünya’daki ekmek israfında ön sıralarda yer alıyoruz.

Rakamlara baktığımızda Türkiye’de bir yıl içinde, 1,7 Milyar ekmek çöpe atılırken, günde 4 Milyon 900 Bin ekmeğin çöpe atıldığını görüyoruz. Ülkemizde çöpe atılan ekmek yaklaşık 2 Milyon insanın 1 yıllık gıda ihtiyacını karşılamaya yetiyor. Yani bizim israf edip çöpe attığımız ekmekle, açlıkla mücadele eden ülkelerden biri olan Arakan’ın nüfusunun yarısı doyar.

Her yıl yapılan araştırmalara baktığımızda rakamların giderek arttığını, israfı önlemek için yapılan kampanyaların, uyarıların, kamu spotlarının maalesef hiçbir yararının olmadığının olmadığını görüyoruz. Bu israfı önlemenin yolu şüphesiz mutfaktan başlar. Burada biz hanımlara çok iş düşüyor. Ailemize yetecek kadar ekmek almak, eğer yiyemediysek kalan ekmekleri nasıl değerlendireceğimizi öğrenmek gerekiyor.  Mesela bayat ekmeklerle çok lezzetli yumurtalı kızarmış ekmekler yapabilirsiniz. Bayat ekmekle yapılan tarifleri çoğaltmak mümkün. Ekmeğimizi çöpe atmak istemiyorsak, bayat ekmeklerimizi değerlendirmenin bir yolunu buluruz. Tabi sadece Türkiye’de israf edilmiyor ekmek. Dünya’daki israf da hat safhalara ulaşmış durumda.

Avrupa Birliği’nin yıllık ekmek üretimi 32 Milyon Ton civarındaymış. Ancak üretilen bu ekmeğin yalnızca 22,5 Milyon tonu tüketiliyormuş. Yani AB ülkelerinde üretilen ekmeğin yaklaşık yüzde otuzu israf ediliyor. Yıllardır Ortadoğu ve Afrika’yı sömüren, açlığa mahkûm eden AB ülkelerinin ekmeğin değerini bilmelerini bekleyemezdik zaten. Dünya’daki ekmek israfını değil, bizdeki ekmek israfını önlemeye çalışalım. Yani iğneyi kendimize batıralım.

Türkiye’deki ekmek israfı araştırmasına göre, tüm kesimlerin ortak düşüncesi; temel gıda olan ekmeğin çöpe atılmasının en kötü davranışlardan biri olduğu yönünde. Bu araştırmada israfın kötü niyetten değil, ihmal ve bilgisizlikten kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu ihmalleri şöyle sıralayabiliriz. Ekmeğin ihtiyaçtan fazla alınması, yemekhanelerde ekmeğin üstü açık veya ambalajsız olarak sunulması, fırınlarda ihtiyaçtan fazla üretim yapılması, bayatlayan ekmeklerin hayvanlara verilmesi gibi daha pek çok ihmal sayabiliriz.

İsrafla alınacak önlemlere baktığımızda; ihtiyaçtan fazla ekmek alınmamalı, ekmek dilimlenerek tüketilmeli, bayatlamış ve kuru ekmekler; fırında; ekmek kızartma makinesinde veya kaynayan tencerenin üzerindeki süzgece yerleştirilerek yumuşacık taptaze ekmekler elde edilebilir. İsrafın en çok yüzde yetmiş ile yemekhaneli işyerleri, hastane, yatılı okul, öğrenci yurdu, otel ve lokantalarda olduğu görülüyor.

Toplu tüketim yapılan kuruluşlarda alınacak önlemleri sıralayacak olursak; üretimi sayıya göre planlamak, raf ömrü uzun kaliteli ekmek üretmek, ekmeklerin uygun koşullarda saklanması, dilimlenmiş ya da küçük yuvarlak ekmek olarak verilmesi, self servis tezgâhlarında ekmeğin baş tarafta değil, yemeklerden sonra yer alması gibi önlemleri sıralayabiliriz. Bu israfla ilgili söyleyecek sözler bitmez.

Tarihi insanlık tarihi kadar eski olan sofralarımızın baş tacı olan ekmeğin kıymetini bilmemiz dileğiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esra Akyol Arşivi
SON YAZILAR