Enderun
Enderun mektebi tecrübesinden alacağımız çok şey var. Mesela Enderun'un duvarında şöyle bir ibare var; "Burada hiç bir balık uçmaya ve hiç bir kuş yüzmeye zorlanmaz"....
İşte budur eğitim ve öğretimin özü.....
Eğitim denilen şey önce kişinin kabiliyetini ortaya çıkarmak daha sonra tekamül ettirmektir.
Bizimkilerin yaptığı gibi her önüne gelene gerekli gereksiz eşeğe yük bindirir gibi bilgi yüklemek değildir.
Bu bakımdan bizim eğitim sistemimizden çuval çuval bilgi hamalı adamlar yetişiyor. Ondan sonra sakallı birisi diyor ki, "halifeliği ciddiye almamak lazım".
Dün bir açık oturum vardı HaberTürk'te. Orada birisi böyle diyor. Abdülhamid han'a muhalefet edenleri neredeyse "kutsuyor"...
Bir ingiliz gibi konuşabiliyor.
Dünyanın bilmem nerelerinde halife varmış da bilmem neler, neler.....
Ulan, sen Türk milletine mi mensupsun İranlı mısın yoksa İngiliz çaşıtı mısın?
Nesin sen?
Kimsin?
"Halifeliği ciddiye almamak lazım" diyebilmek için Müslüman-Türk milletinin değerlerine karşı olmak lazım.
İşte bizim eğitim sistemimiz böyle .......
Ülkenin güvenliğini sağlamaya çalışan polise katil der.
Ülkenin bölünmesini önlemeye çalışan bir hükümdara "müstebit" der.
Türk milletinin kök değerlerini yıkan, deviren ihanet şebekelerini baş tacı yapan bir acube eğitim sisteminin "çıktısı" bu işte.........
İstisnalar kaideyi bozmaz.
…
HAÇ
Cizre, Sur ve diğer PKK ile mücadele edilen bölgelerde ölen PKK'lıların muhtelif yerlerinde haç dövmeleri çıkıyormuş.
Yani PKK'lı militanlar Hristiyan....
PKK'nın Marksist bir terör örgütü olduğu bilinen bir husustur.
Demek ki Marksizm Hristiyanlığa temayül etmiş....
Öyle anlaşılıyor ki, İslam dışı olsun da ne olursa olsun anlayışı hakim terör cenahında....
Bu işin bir vechesi böyle....
Diğer bir boyutu var;
Bugünlerde CHP'de Hristiyan olduğu ifade edilen bir milletvekili var.
Olabilir. Bir kişinin seçeceği din tamamen kendi tercihidir. Fert kendi hür iradesiyle inancını seçer ve hayatını idame eder.
Ama mesele o değil...
Ölen PKK'lıların kollarında haç dövmesinin gazetelere yansıdığı günlerde CHP'li milletvekili "ben hristiyanlığımda iftihar ediyorum" diyor....
Manidar bir zamanlama değil mi?
…
"EĞİTİM"
Eskiden "maarif" deniliyordu. şimdi "eğitim" deniliyor.
"Eğitmek" yapılanın tekrar edilmesi demektir.
"Maarif" yapılanın tekrarıyla birlikte niçin yapıldığının da bilinmesidir.
Onun için günümüzde yapılan eğitim sonunda bazı üniversitelerimizde teröristle mücadele eden asker ve polisimize katil diyebilen akademisyenlerimiz peydah oldu.
…
Cumhuriyet gazetesiyle Zaman gazetesinin "Azez düğümü" manşeti tıpa tıp aynı çıkmış.
Başka başlıklarda da bunlar başa-baş gidiyorlar.
Soru şu; Cumhuriyet Zaman'a mı dönüştü?
Yoksa Zaman Cumhuriyet mi oldu?
…
Kendi irfanını tanımayan, tanımak istemeyen ve her mükemmeli batıda arayan bir zihin hangi meseleyi çözebilir?
Bin yıldır kullandığı yazıyı bile okumayan bir aydın tipi oluşturan "eğitim" (şuurlandıran değil) sadece eleştirir......
Sırf karıştırır....
En büyük marifeti tepeden bakmaktır.