Biliyorsunuz Çarşamba günü, “Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı İlahi Bir Tecelli Gibi” başlığı ile bir yazı yayımlamıştım.

Bu yazıda Konya siyasetinin etkisizliğinden de bahsederek özellikle Konya Milletvekillerimizin Ankara siyasetinde etkili olmamalarını yazmıştım.

Konya Milletvekillerimizin danışmanlarını yakın tanıdıkları ya da akrabalarından aldıklarını ve asıl amacında danışmanlık değil kadro olduğunu belirtmiştim…

Buna onlarca örnek gösterebilirim, eskiden, yeniden onlarca örnek…

İnsanın içini acıtıyor, belediyeye gittiğinizde bir eski danışman, danışmanlık kadrosundan gelmiş sizi karşılıyor, danışmanlıktan memurluğa geçmiş, Tarım Bakanlığında, Milli Eğitim Bakanlığında, öğretmen olarak ya da başka yerlerde memur onlarca böyle örnekler var…

Yenilerde de var eskilerde de, bazı şeyleri yazmıyorsak hiç şüpheniz olmasın bazı yanlış isimler üzerinden AK Parti’ye, yedi başlı vampirle mücadele eden Başbakanımıza zarar vermemek için yazmıyoruz, yazmıyoruz ama içimizi de acıtıyor…

Dün Değerli Konya Milletvekilimiz Mustafa Kabakçı ağabeyimiz bizi aradı. Bu konuları konuştuk…

Sağ olsunlar bize hak verdi ama şunu da ifade etti, kendi danışmanlarını akrabalarından ya da tanıdıklarından seçmemiş, birisi Yozgatlı, birisi de Çankırılıymış…

“Efendim ama Konya’yı tanımıyorlar” dedim, “haklısın” dedi…

Ben az çok Mustafa Kabakçı Ağabeyi tanırım, gerçekten değerli bir insandır, bir zaman kendilerini TBMM’de de ziyaret etmiştim…

Orada yaklaşık 2 saat kadar kaldım, o 2 saat içerisinde oda hiçbir saniye boşalmadı, birileri gitti, birileri geldi. Ve inanınız kimseyi kırmadan sorunlarını çözmeye çalıştı. Tabi o kadar tuhaf isteklerle gelenler oluyordu ki, şaşırırsınız ama hiç birisini kırmadı, işsizlere iş buldu, sıkıntılıların sıkıntılarını çözdü…

Sonra ben televizyonda program yaptığım sürece, hem Kon TV’de, hem 42 Konya televizyonunda Mustafa Kabakçı Ağabeyi ne zaman ararsam mutlaka gelirdi, biliyorsunuz güzel bir hatiptir… Doludur, birikimlidir, onun için de konuştuğu dinlenir…

Ama diğer birçok vekilimiz televizyona çıkmaya bile cesaret edemedi… Etseler da zaten bizlerle o kadar soğuk ilişkiler kurdular ki, biz çağırmadık…

Neticede burada Mustafa Kabakçı Ağabeye haksızlık yapmamam gerektiğini de biliyorum, şu anda en başarılı üç vekilden birisi Mustafa Kabakçı ağabeydir… Belirtelim…

Milletvekilimiz Mustafa Kabakçı Ağabey burada sıkıntının sadece vekillerden kaynaklanmadığını da anlattı, “Konya’da milletvekillerine sahip çıkmıyor” dedi, Denizli’den, Kütahya’dan, Antalya’dan, örnekler gösterdi…

Mesela Denizliden içinde Denizli Milletvekillerinin kartı olan kendilerine bir hediye gelmiş.

Ve teşekkür etmek maksadıyla Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel Bey’i aramış, bakmış, Mehmet Bey’in hediyeden haberi yok…

“Hayırdır, nereden geldi öyle ise bu hediye” diye sormuş, Denizli’deki sivil toplum kuruluşları milletvekillerini güçlendirmek için böyle bir çalışma yapmışlar, TBMM’deki her milletvekiline kendi milletvekilleri adına hediye göndermişler…

Denizli milletvekillerine sahip çıkmış evet haklıdır Sayın Mustafa Kabakçı Ağabey Konya’dan böyle bir destek çıkmaz…  

Mesela Torku, Selva bu tür bazı çalışmalar yapamazlar mı?

Ya da KTO Konya’da üretilen ürünleri milletvekillerimiz adına TBMM’ye gönderemez mi?

Burada tabi en büyük sıkıntı Mustafa Kabakçı, Hüseyin Üzülmez, Kerim Özkul hariç, Konyalılar diğer vekilleri tanımıyor, bir de danışman konusunda akraba, eş dost, ahbap çavuş ilişkileri devreye girince bu bağ tamamen kopuyor…

Bu sorun çözülmelidir, Konya kendi istediği vekilleri Ankara’ya göndermeli ve vekillerine sahip çıkmalı, etkili Ankara siyaseti geliştirmelidir.

Konya’da bir istişare toplantısı yapılmalıdır, milletvekilleri de davet edilmelidir, gelen gelir gelmeyen gelmez, sıkıntı yok…

Gelenlerle Konya yoluna devam eder, gelmeyenlere de eyvallah der geçer…

Neler yapılabilir, Ankara’da etkili bir siyaset oluşturmak için hangi adımlar atılmalıdır, masaya yatırılır.

Burada Ticaret Odamız, Sanayi Odamız, Borsamız, MÜSİAD, ASKON gibi iş adamları derneklerimiz, diğer sivil toplum kuruluşlarımız, (RİBAT, İlim Yayma Cemiyeti gibi) ortak hareket etme noktasında bir irade ortaya korlar ve hem istediğimiz milletvekillerini Ankara’da görürüz hem de kendi gönderdiğimiz, bizi temsil eden vekillerimize sahip çıkarız…

Olması gereken bu…