Gıda güvenliği
Güzel ülkemizi hiç ilgilendirmese de 3. Dünya ülkelerini ilgilendiren önemli bir konu için dikkatlerinize misafir olacağım bugün. GIDA GÜVENLİĞİ
Gıda güvenliğinin pek çok unsuru olsa da ben bu yazıda 2 Ana başlığı ele alacağım. İlerleyen zamanlarda daha kapsamlı bir şekilde ele alacağımızı zannediyorum.
1-Tarım ürünlerinde kullanılan (tarım ilacı) ZEHİR denetimi
Tarım ürünleri yetiştiriciliğinde tarım ilaçlarının aşırı doz kullanımı ve hasat aralığına dikkat edilmemesi sonucu zehir kalıntılarının sofralara ve insan bedenine taşınması son zamanların en önemli meselelerinden biri.
Ülkemizin tarımsal üretiminde, yasaklı ilaçların kullanılmaması, aşırı doz kullanılmaması ve ilaç kullandıktan sonra beklenmesi gereken hasat süresi kurallarına birebir riayet edildiği için yediğimiz içtiğimiz çoğu gıdada neredeyse hiç PESTİSİT bulunmamaktadır :) Pek çok alanda olduğu gibi tarımsal üretim alanında da yeterli denetimin yapıldığından emin olabiliriz.
Peki üretim, nakliye, hal girişi, pazar girişi, market reyonu aşamalarında bunca kontroller, sayısız önlemler ve yoğun kamu denetimleri filan derken arada kaynayan pestisit kalıntılı bir sebze-meyveye denk gelirsek ne yapmalıyız? İyice yıkamak sorunu çözer mi?
Maalesef kullanılan tarımsal ilaçların birçoğu bitkilerin doğrudan içine girebilen sistemik özellikte olduklarından yıkama işleminin pestisit kalıntısı açısından etkisi yoktur.
2- Tüketiciye sunulan gıdalarda MUHTEVİYAT denetimi
Gıda denetiminin neredeyse olmadığı kimi ülkelerde fiyatın düşük tutulup karın maksimize edilmesi mümkündür. Hatta gıda ürünlerinin kalitesinin aşırı düşürülmesi ve katkı maddeleri kullanımında tam kuralsızlık hali görülebilir.
Ülkemizde olduğu gibi ürünün kalitesi ve içeriğindeki katkı maddeleri çok katı bir şekilde denetlendiğinde gıda üreten firmaların tüketiciye kalitesiz ve sağlıksız içerikli gıdalar arz etmeleri çok mümkün olmamaktadır.
Ülkemizde tarımsal ilaç kalıntıları ve gıdaların muhteviyatı konularında oldukça hassas ve sert yaptırımlar uygulanmaktadır.
Diğer ülkelerden ithal edilen gıdaların PESTİSİT denetimlerinde olması gerekenin mesela 30 katı üzerinde yüksek kalıntı olduğu için ülkemize girmesine izin verilmeyip geri çevrildiğine sık sık şahit oluruz.
Bizim ülkemizi pek de ilgilendirmeyen bu sorunun çözümü, pestisit kalıntılı gıdaların veya muhteviyatı sağlıksız gıdaların tüketiminin toplumsal bilinç düzeyinde reddiyle ve ayrıca pek tabi ki kamu kurumlarını denetim yapmaya zorlayacak bilinçli kitlesel taleplerle mümkün olabilecektir. Güvenilir gıdaya erişim en temel insan haklarındandır.
Gıda denetiminin önemi önümüzdeki yıllarda denetime dikkat etmeyen ülkelerde çığ gibi büyüyecek sağlık sorunlarıyla anlaşılacaktır maalesef.
Hatta bu sorunun ülkelerin sosyal güvenlik ve sağlık sistemlerini felç edecek düzeyde olacağı tahmin edilmektedir.
