Aralık ayı Konya için her halde en önemli ay, ya da bilmiyorum bana öyle gelir. Bir anda sanki Konya’nın havası değişir.

Neyse bugün yazımda Konya’da hafta sonunda katıldığım birkaç etkinlikten bahsedeceğim. Konya zenginliyor maşa Allah.

Parasıyla zengin olmak başka, o dünyalık ama bir başka zenginlik ise kültür ve sanatın merkezi olabilmek, insanlığa medeniyet sunabilmektir. Bu bambaşka bir zenginlik, elbette bu zenginlik için de para gerekir de her paranın olduğu yerde medeniyet yoktur meseleye böyle bakmak lazım.

Neyse öncelikle şunu belirteyim MEDAŞ’ın tertip ettiği sanat galerisi de Zindankale’de açılan Kitap Günleri sergisi de (umarım bölgesel bir kitap fuarına dönüşür bu etkinlik) çok önemli.

Bence her Konyalı mutlaka bu etkinlikleri görmeli. Özellikle tabi kitap ile ilgili olduğu için Zindankale’deki etkinlik çok daha önemli.

Şöyle bakıyorum ben olaya; günümüzde sıradan bir insan, yani günlük hayatını mesai üzerine kurmuş, evinden işine, işinden evine gelip giden bir insan ya da ne bileyim bir emekli için bu etkinlikler çok fazla anlam taşımayabilir. Ama öyle olmamalı işte, eğer biz öğrencimizi, esnafımızı, işçimizi, memurumuzu, çiftçimiz kitap okumaya yönlendirebilirsek işte o zaman inanınız bizim sokaklarımız, caddelerimiz, yollarımız daha bir güzel olacaktır.

Kitap okuyan birisi yola tükürmez mesela, sigarasının izmaritini yola atmaz, yolda araçla giderken başkasının hakkına riayet eder, kırmızı ışıkta durur vs.

Ama bizim öğretmenlerimiz, hatta akademisyenlerimiz bile kitapla ilgilenmez oldu. Böyle olunca da işte bu şekil bir millet haline geldik.

Alış Veriş Merkezlerinde insanlar tıklım tıklım dolu ama mesela bir konferans var, kitap ya da resim sergisi var diyelim gelenler hep belirli insanlar. Üzücü olan bu…

Ben asıl bu yazımda hafta sonunda katıldığım Beytül Hikme konferanslarının ilkine değineceğim

Ayda bir defa yapılacakmış bu konferans ve Şemsi Tebrizi Derneği tarafından tertip ediliyor. Dernek yetkili Yusuf Demirel’in verdiği bilgiye göre 7 ay boyunca bu konferanslar ayda bir defa olmak üzere devam edecekmiş. Konya Ticaret Odası Konferans salonunda yapılacakmış, ayın ilk cumartesi günü saat 19.00’da.

İlahiyatçı Yazar Dr Mehmet Sürmeli Hoca veriyor konferansı ve bugünün Müslümanlarının ihtiyaç duyduğu itikat, inanç konularında müthiş bilgilendirici bir yaklaşımla bize derinlemesine ama anlayacağımız şekilde anlatıyor konuları.

Aman yanlış anlamayın asıl amacımız ölümle korkutmak falan değil, özellikle Mevlana’nın şehrinde insanlar ölümü düğün gören bir pirin şehrinde biliyorum ölümden korkmazlar. Fakat şunu için ifade ediyorum, bizler eğer ölüm varsa bu dünyanın neyi ile tatmin olabiliriz. Hepsi geçici değil mi? Burada asıl mutluluğa ulaşmak her şeyden önemli hale geliyor.

Onun yolu da sonsuzluğun sahibi Allah (CC)’ı tanımaktan ve onun Resulünün çizdiği yoldan gitmekle oluyor. Kalpler sizin anlayacağınız sadece Allah’ı zikretmekle huzura kavuşuyor. Bunun yolu da günlük hayatta ticareti düzgün, yaptığı işi iyi yapan, çevresinde emin olarak kabul edilen, yalan konuşmayan, namazını kılan, zekâtını veren, çevresi ile kavgalı olmayan insanlar olmaktan geçiyor.

Günümüzde günahın sıradanlaştığı, ahlaksızlığın günlük hayatta yadsınmadığı bir süreci yaşıyoruz. Müslümanlar bölük pörçük olmuş, çocuklarımızın babası annesi biz olamıyoruz, biyolojik olarak biziz ama kültürel olarak çocuklarımız bize benzemiyor. Saçları, giydikleri elbiseleri, büyüklerine küçüklerine yaklaşımları bizim tavırlarımız değil.

İşte bugün Müslümanlar olarak mutlak kendimize bir çeki düzen vermeliyiz, zamanı yeniden yorumlayarak imanımızı nasıl muhafaza edeceğimizi ve imanlı gençleri nasıl yetiştireceğimiz tahlil etmeliyiz. 

Yıkmadan, kırmadan, kavga çıkarmadan… Başkanlarının değil kendi hayatımızdaki yanlışları tespit eder, kendi hayatımızdaki yanlışları yok edip onun yerine doğru eylemleri hayat düsturu kabul ederek yapmalıyız bunu.

Ben Beytül Hikme günlerinin ilk konferansında bunu anladım, bunu buldum, bunu dinledim.

İnanınız nitelikli konferanslara hasret kalmışım, Dr. Mehmet Sürmeli Hocamıza teşekkür ediyorum, gönlümüzü ruhumuzu doyurdu.

Bu arada konu ile ilgilenenlere şunu söyleyebilirim, konferansla ilgili bilgilere Verenel Derneği Konya Şubesinden ve Şemsi Tebrizi Eğitim Kültür Derneğinden ulaşabilirler.

Zamanın bize yüklediği mesuliyeti anlamalı, çağa, çağın zorlamalarına, moderniteye, başa çıkamadığımız nefsimize, paraya, şehvete, televizyona, internette akan günaha rağmen adam olmalı, Müslümanlığımızı yaşamalıyız.

Bize yakışan budur.

Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ve hepinize Beytül Hikme konferanslarını tavsiye ediyorum.