‘Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi’ filmiyle ilgili resmi açıklama!

Cuma günü Türkiye'de gösterime giren ve oldukça konuşulan ‘Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi’ filmi ile ilgili Din işleri Yüksek Kurul Uzman Yardımcısı Halil Kılıç açıklama yaptı.
‘Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi’ filmiyle ilgili resmi açıklama!

Kılıç açıklamasında, "Filmin başından sonuna kadar Peygamberimize sürekli tuzak kurmaya çalışan bir portre çizilerek Yahudilere gereğinden fazla yer verilmiştir" ifadelerine yer verdi.

İşte Din işleri Yüksek Kurul Uzman Yardımcısı Halil Kılıç'ın o açıklaması:

DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU BAŞKANLIĞINA

Majid Majidi’nin “Muhammed (sav)” adlı filmi tarafımızca izlenmiş olup aşağıdaki kanaatler hasıl olmuştur:

1. Emevî-Haşimî çekişmesi bariz bir şekilde gösterilmiş olup Emevîler küfrün, Haşimîler ise hakkın öncüsü olarak resmedilmiştir.

2. Hz. Ali’nin yüzü de Hz. Peygamber’in yüzü gibi gizlenmek suretiyle ikisi adeta özdeşleştirilmiştir.

3. Şiî kaynaklar referans alındığı için Ebu Talib mücahit bir Müslüman olarak gösterilmekte, buna karşın Hz. Ebubekir, Hz. Ömer gibi sahabenin ileri gelenlerine yer verilmemektedir.

4. Filmin müzikleri kilise müzikleri gibi olup özellikle Âmine karakteri kucağındaki bebek ve giyim-kuşamıyla Hz. Meryem’i andırmak suretiyle bir Hristiyan filmi izlenimi vermektedir.

5. Daha peygamber olmadan birçok olağanüstü şeyler ortaya koyan, sürekli mucize gösteren bir peygamber imajı çizilmiş, özellikle denizden balık yağdığı sahnede mistisizm adeta zirve yapmıştır.

6. Filmin başından sonuna kadar Peygamberimize sürekli tuzak kurmaya çalışan bir portre çizilerek Yahudilere gereğinden fazla yer verilmiştir.

7. İsim koyma töreninin olduğu sahnede Arapların tavırlarını küçümseyen Yahudi: “Şimdi peygamber bunlardan mı çıkacak?” deyince diğer Yahudi: “Bunlardan değil, bunlar için” demek suretiyle adeta Peygamberimizin Araplardan çıkmasının onlar için bir şeref olmadığı, aksine onların perişan hallerinin bir göstergesi olduğu ifade edilerek Şiî dünyasının bu yöndeki ezilmişliği telafi edilmeye çalışılmıştır.

Netice olarak; sayılan bu olumsuz yönlerden dolayı İslamî hassasiyeti olan kesimlerin eleştiri oklarından kurtulamayacak olan söz konusu filmin bahsi geçen kesime çok da bir katkısı olmayacaktır.

Bununla birlikte gerek ülkemizde peygamberimizi yeterince tanımayan kesimlerde gerekse Batı dünyasında adından söz ettirecek nitelikte bir film olduğu da muhakkaktır. Özellikle sinema teknikleri açısından başarılı olan bu filmde, Peygamberimizin rahmet ve sevgi yüklü mesajlarının olduğu sahneler izleyenleri derinden etkileyecek ve ciltler dolusu kitapla ulaşamadığımız kesimlere Peygamberimizin tanıtılmasında olumlu yönde ve önemli katkılar icra edecektir.

Ayrıca, görsel malumatın yazılı malumatın önüne geçtiği ve daha etkili olduğu şu yüzyılda, işin kolayına kaçıp eleştirmek yerine, bu konuda bizden adeta ışık yılı mesafesinde açık ara önde olan Batı’nın sinema gibi etkin bir silahıyla silahlanmak çok daha yerinde bir tutum olacaktır. Mağlubiyetlerinde bile kahramanlık hikâyeleri çıkaran filmler yapmak suretiyle milletler üzerinde algı oluşturmaya çalışan ve bu konuda da son derece başarılı olan devletleri bu alanda örnek alıp gerçek kahramanlık hikâyeleriyle dolu olan tarihimizi ve dinimizin sevgi, şefkat ve merhamet yüklü engin mesajlarını beyaz perdeye aktararak şiddet ve terör dini olarak servis edilen Yüce Dinimizin üzerindeki bu kötü algıyı bertaraf edebiliriz.

Hindistan yapımı olan “My Name’s Khan” adlı sinema filmi, islamî bir film olmamasına rağmen, İslam’ın terörle özdeşleştirilemeyeceğine dair verdiği mesajlarla bu konuda birçok İslam ülkesinin/âliminin yapamayacağı bir katkıda bulunmuştur. Sadece subliminal mesajlar verilmesi için bile milyon dolarlık bütçelerle filmlerin yapıldığı şu zamanda, mevcudu eleştirmek yerine daha iyisini ortaya koymak adına neler yapabileceğimizin tartışmasını yapmak çok daha verimli olacağı kanaatindeyim. Gerekirse bu konuda kurul olarak senaristlerle birlikte çalışma yapmak suretiyle bizler de elimizi taşın altına koymalıyız.

Din işleri Yüksek Kurul Uzman Yardımcısı Halil Kılıç