Hamdi Bağcı

Hamdi Bağcı

IŞİD tehdidi PKK bayramına dönüşmesin

IŞİD tehdidi PKK bayramına dönüşmesin

Türkiye Cumhuriyetinin sıradan bir vatandaşı olarak şunu açıkça ve net olarak ifade etmek istiyorum, bu ülke için de, coğrafyamız için de PKK - PYD hala en az IŞİD kadar ve hatta daha tehlikelidir.

Ülkemizdeki Kürtlerin de ne yazık ki %20’si PKK terör örgütünün siyasi kanadı olan HDP’nin oyuncağı konumundadır.

Hakkâri’de, Şırnak’ta, Diyarbakır’da okullar yakılırken, tam da devletimize başkaldırı olarak Kürtçe eğitim vereceğini iddia ettikleri sözde okullar açılırken, kimse bana PKK’nın tehlike olmaktan çıktığını ve Kürtlerin masum olduğunu anlatamaz.

Bu ifadelerimi, biliyorum hemen bir grup faşist Kürt ve onların yatakçısı konumundaki oyuncaklar "faşistlik" olarak suçlayacaklardır.

Nasıl bir devlet olduk biz böyle: Türkiye’nin çıkarlarını yazdın mı, söyledin mi, faşistlik yapmış oluyorsun, Türkiye düşmanlığı serbest, gerçekleri yazmak yasak.

Taşlar bağlanmış, köpekler serbest…

 

Hayır, ben faşistlik yapmıyorum, bir Almanın Almanya’ya, bir İngiliz vatandaşın İngiltere’ye, bir Amerikalı vatandaşın ABD’ya, bir Fransız vatandaşın Fransa’ya bağlı olması gibi ülkeme bağlılığımı ve ihanetin yanında yer alamayacağımı ilan ediyorum.

Ben Türkiye Cumhuriyetine bağlı, sıradan, basit bir Türk vatandaşıyım. Türklüğü bir ırki terim olarak görmüyorum. Elbette Türklük aynı zamanda bir ırktır ama ben Türklük kavramını, “Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Türk’tür” prensibi ile ifade ediyorum.

Özünde etnik kimliği, ister Kürt olsun, ister Alman olsun, ister İskoç olsun, ister Yunan olsun, ister Ermeni olsun, ister Yahudi olsun Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Türk’tür.

Bunu böyle kabul etmeyen ise bu ülke ile problemi olan zavallılardır.

Netice itibariyle PKK’nın düşmanlığını hafife almamak gerekmektedir.

IŞİD ya da başka bir terör örgütünün tehdidini yok görmüyorum ama şunu herkes bilmelidir, HDP’liler de bilmelidir, Rojova bölgesindeki teröristler de bilmelidir, Selahattin Demirtaş da bilmelidir, biz PKK’yı terörist olarak görüyoruz. Ülkemizin birliğine bütünlüğüne tehdit olarak görüyoruz.

Bugün yaygın medyadaki baronlar ne derse desin, gündem artistleri neyi ifade ederse etsin, Derin Türkiye, PKK’yı desteklemeyi kabul etmez.

PKK bizim çocuklarımızı şehit etmiştir.

Suriye’de IŞİD tehdidi neyse PKK tehdidi de odur, bu millet de böyle kabul ediyor.  

İstanbul sokaklarını, Diyarbakır, Hakkâri sokaklarını yangın yerine çevireceksiniz, molotoflu terörizm uygulayacaksınız,

Okullarımızı yakacaksınız,

Devletimizin otoritesini kabul etmediğinizi ilan edeceksiniz,

Eş başkanlık diye bir saçmalıkla belediye başkanlığını resmi hüviyetten dışarı taşırmak isteyeceksiniz,

“Bize siyasi özerklik yetmez, mali özerklik de istiyoruz” diye dünya medyasına haince açıklamalar yapacaksınız ve biz sizi IŞİD’den daha az düşman olarak göreceğiz.

Hayır, yanlış bir önerme bu…

Bunu kabul edemeyiz.

Şahsen şunu ifade edebilirim, dün Suriye’den ülkemize geçen insanlar kesinlikle kontrol edilmelidir. Kadınlar, yaşlılar, çocuklar farklı görülmelidir, merhamet edilmelidir, korunmalıdır,

Tamam, ama bunların arasında terörist PKK ya da PYD örgütüne mensup eşkıyaların olma ihtimali çoktur. Onun için biran önce Suriye’den gelenlere ayrı bir kamp yapılmalı ve bu kamptan bu insanların çıkışları kesinlikle yasaklanmalıdır.

Birkaç PYD’li eşkıyayı ölüme terk etmeyeceğiz diye kendi ülkemizin güvenliğini sorunlu hale getiremeyiz. Ülkemize hainlik yapanlar bizden merhamet beklemesin, açıkça ifade ediyorum.

Kürtler bu milletin kalbini kırmaktadır.

PKK’ya karşı tavır alamayan, Türkiye düşmanlığı yapan, Kürtçeyi militanlaşarak savunan Kürtler bu milletin kalbini kırmaktadır.

Birçok Kürt’le konuştuğumda dehşet içinde kalıyorum, nerede ise birçok Kürt için artık ne yazık ki İslam kardeşliği bile bir anlam ifade etmiyor.

Bu yalan değil, bunu yok sayamayız, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’da, Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu da bu durumu yok saymamalıdır.

Devletimiz de bu alandaki tehdidi hafife almamalıdır.

Bu gün Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerimizde elektrik parası alamıyoruz, bu bölgede birçok yollar hala teröristlerin kontrolünde, devletimizin okullarını yakıyorlar, o bölgede çalışan müteahhitlerin arabalarını yakıyorlar, iş makinelerini yakıyorlar, HES’leri durdurabilmek için bombalı eylemler yapıyorlar.

Kürtler, barıştan bunu mu anlıyorlar?  

Bu millet bunu anlamıyor, anlamaz da.

HDP gibi dili çokça uzamış terör kontrolündeki yapıların varlığı bile ülkemiz açısından tehdittir. Bu noktaya gelmiş bir PKK ve Kürt toplumu ne yazık ki IŞİD’den daha az tehlikeli değildir.

Ya Kürtler bu konularda daha net ve devletimize bağlı açıklamalar ile kafamızdaki kargaşaları yok ederler,

Ya da çok açık yazıyorum bu milleti daha dik ve net bir şekilde artık karşılarında görecekler.

Türkiye’mize düşmanlık yapan, hainlik yapan bizim karşımızdadır, yanımızda değildir.

Ha IŞİD, ha PKK fark etmez ve Amerika ne derse desin, Ankara, İstanbul medyası ne maval okursa okusun fark etmez, bu millet hainlerin karşısında oldu olacaktır.

TRT Kürtçe yayın yapan televizyon kurmuş, okullarımızda Kürtçe seçmeli ders olmuş, Kürtçe her yerde serbest hale gelmiş…

Ama bunu bazı Kürtler Türkiye’nin kendilerine karşı vermiş olduğu ödün zannediyorlar…

Türkiye’nin halkını kucaklama politikasını terörizmin başarısı sanıyorlar.

Bunları nasıl kabul edelim?

Kürtlerin bazılarının artık bu ülkeye ihanet noktasında olduğunu, PKK ile aynı çizgide olduklarını ve PKK terör örgütü ile PYD ya da IŞİD’in terör bakımından bir olduklarını ve PKK, PYD’nin IŞİD’den daha tehlikeli bir terör örgüt olduğunu herkes biliyor.  

Ve kimse bizden vatanımıza ihanet edenlere hoş görü göstermemizi beklemesin.

Kürtler PKK ile aralarına mesafe koyamadığı takdirde ne yazık ki artık onlara hoş görü göstermemizin imkânı yok.

Biz kardeşlik için sustukça kuduruyorlar, şımarıyorlar, artık buna dur deme vakti gelmiştir.

Herkes bunu bilmelidir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi